*

  • bir agac
  • göknar olarak da bilinir. iğne yapraklı, konik görünümlü ve çok uzun olurlar.her dem yesildirler, uludağ göknarı diye bilinen bir çeşidi de vardır.
  • dört mevsim yeşil kalan ağaçlardan.
  • doğrusu göknardır, kozalakları yukarıya doğru ereksiyon halinde (bkz: ereksiyon) durur (douglas göknarı hariç), ağacın en tepe kısmında bulunurlar, olgunlaşınca kırmızımsı bir renk alırlar; ağacın ismi buradan ilham ile göğün narı olarak verilmiştir. çam kozalağının tersine göknar kozalakları dağılma eğilimindedir. genelde ladin ile karıştırılırlar. uludağ göknarı endemik bir türümüzdür, endemik olmayan kafkas göknarına çok benzer. genelde sarı çam ile birlikte orman oluşturur. dimdik gövdeli, dalları gövde ile 90 derece açı yapan güzel görünümlü ağaçlarıdır.
  • ağaç falına göre gizem: 01- 11 ocak

    sıradışı bir zevki vardır. sofistike ve kadirşinastır. güzel olan her şeyi sever. dikbaşlı, çabuk moodu değiştiren, bencil olmasına rağmen kendisine yakın olanlarla ilgilenen biridir. çok mütevazi olduğu söylenemez. hırslıdır ve memnun edilmesi zor bir sevgilidir. çok arkadaşı vardır ve ona çok güvenebilirsiniz.
  • diğer iğne yapraklılardan ayırt etmek için (iğne) yaprağını baş parmağınız ve işaret parmağınız arasında tutarak, döndürmeye çalışın. yaprak, silindirik bir şekilde değil de bir şerit gibiyse ve parmaklarınız arasında kolay dönmüyorsa o bir göknardır. tebrik ederiz onu diğer çamgiller sülalesinden başarıyla ayırt edebildiniz.
  • eskiden izmir'de bulunan bir kerestecilik firmasinin adi. kucukken gormus ve ilk ohami cekmistim
  • 9500 yillik oldugu tahmin edilen dunyanin en yasli agacinin cinsi.
  • trabzon-caykara ilcesine bagli, osmanli donemi kayitlarinda ismi ogene-i süfla seklinde gecen asagi ogene koyunun yeni adidir. koyun ismine rastlanan en eski yazili kaynak bizansli prokopius (ms 6.yy) olup burada okeniton olarak gecmektedir. merkez, bangal, voytormi, tsugalas, garaver, istren, korali, zezali, haci ismail, haci cakir, seyh efendi, zezali, spasanas mahallelerinden olusmaktadir.
  • çok sevdiğim, fakat görmeye dayanamadığım bir ağaç. mümkünse, çok uzun bir süre de görmek istemiyorum. çünkü nerede görsem kaçarım ondan, çünkü ölüm kokuyor bana baş eğmeyen, inatçı kozalakları. kuzeni olan çamın kozalakları bunun gibi değil mesela. bununkiler kaldırmış başını göğe, tam bir isyankar gibi, nuh diyor, peygamber demiyor.
    yaprakları da köşeli bunun. yaprak dediğim, iğne gibi, incecik yeşillikler. kuzeninin yaprakları pürüssüz bir yuvarlaklığa sahipken, onun köşeleri olması da sert karakterinin net bir göstergesi. baştan başa, 'bir isyankar nasıl olur'un dev kanıtı.
    eskiler çok doğru bir isim koymuşlar, şimdilerde yok ama 50 metreye kadar uzayanları oluyormuş. adının "köknar" sanılması kadar önemli bir detay bu. asıl adı "göknar" bunun. sadece kozalak iskankarlığından menşeili değil yani.

    haa, bir de yaz kış yeşil bu, inadından yeşil durmuyorsa, ne olayım.

    sevmek ve ondan kaçmak iki zıt kutup gibi dursa da, o iş öyle değil işte. yüklenen anlam, nadiren de olsa kutupları etkisiz kılabiliyor.

    "dur olm, bi ağaca bu kadar anlam yüklenir mi?" deme hiç. anlam dediğin; "yükleneyim mi?" diye sormuyor ki kişiye, istemsizce yükleniveriyor. ondan sonra değiştirmek istesen ne hacet, içine yer etmiş bi kere. atsan atılmaz, satsan satılmaz.

    şimdilik, ölene kadar bu böyle.
hesabın var mı? giriş yap