• öncelikle bu sonuç, sonucumuz ve ajanımızın yan etkisi için hepinizden özür diliyorum.

    https://www.youtube.com/watch?v=kla66augrzu

    her şey iyi niyetimizle başladı.

    sadece ve sadece tek derdimiz kanser kök hücrelerine etkili bir antikor üstüne çalışmaktı.

    cerrahi tedavinin organ ve doku amputasyonu ve diseksiyon ile sınırlı kalması, kemoterapiye kanser kök hücrelerinin direnci ve diferansiasyon ile daha dirençli suşlar olarak ortaya çıkması, radyoterapinin sınırlandırılmış dozu ve ancak lokal kontole etkisi ve hormonoterapinin sınırlı kullanım alanları; onkologların/immünoloji ile uğraşanların ortak çalışmasına yol açması gibi bizim de derdimiz cd44+/cd24- 'e yönelik spesifik antikor üretimi denemesi idi.

    neden kanser kök hücrelerini seçtik.

    kanser kök hücreleri; tümör nesli oluşturabilecek gelişmiş kapasiteye sahip olan tümör hücreleridir. asimetrik bölünme kapasitesi sahibi olmaları nedeni ile kök hücre kendini yenileyebilir ve öncü/progenitör hücre olması sayesinde heterojen soylar oluşturabilmektedir. aynı kapitalist ideoloji ve siyaset mekanizmaları gibi kendi içinden yeni soylar, farklı yüzler ve saldırgan suşlar çıkarabilmekte... bu asimetrik bölünme yeteneği ile dinci, ırkçı, liberal veya sosyal demokrat nesiller sadece ve sadece ölüme doğru ilerleyişimizin farklı renklerini oluşturuyor.

    bu kök hücreler tümör hücrelerinin %1’inden az alt populasyonu oluşturuyorlar. normal kök hücre benzeri özellikler taşımaktalar, kendi kendini yenileyebilme ve tümör içinde birçok farklı hücre tipine farklılaşabilme yeteneği gösteriyorlar. klinik anlamda önemlerini oluşturan tutunma, göç etme, invazyon ve anjiogenezi uyarma yetenekleri var. bu kök hücrelerinin çoğu genelde g0/g1 de saptanıyor ve proliferasyon indeksleri düşük. bunun için kullandığımız antikor yani ajanımızın bu hücreleri yani hakim burjuva/kanser sınıfın her yana sinmiş nüvelerini yok edemeden mutlak bir sağkalım sağlayamayacağını biliyorduk.

    cd44+/cd24zayıf+/-lineage- fenotipi dinlemeden, kemoterapi direnci gösteren cd44+/cd24- yüksekliği olan m kanseri hücrelerine antikorumuz ilk anda müdahale ediyordu.

    emt’nin indüksiyonu ve embriyonik yolaklar yardımı ile kök hücrenin oluşabileceği ve hedgehog, wnt, notch veya dönüştürücü büyüme faktörü-ß aktivasyonlarının emt yolağını harekete geçiren transkripsiyonel faktörler olduğu ve metastaz ile ilişkisine dair bulgular aynı emperyalist bir saldırganlık gibi yayılmacılık ve kan, gözyaşı ve ölümlerin yayılması hali idi. antikorlarımız işte bu saldırganları darmadağın ediyordu.

    cd44+/cd24- fenotipi artmış invazyon ile ilişkilidir ve ıl-1?, ıl-6, ıl-8, cxcr4, mmp-1 ve upa artmış ekspresyonu gösterilmiştir. bu hücrelerin eksprese ettiği procr (protein c reseptörü, cd201) hücre motilitesi, kemotaksis ve anjiyogenez ile ilişkiliydi ve gericiliğin demokrasi gibi sunulması benzeri toplumsal değerlerin yıkılması anlamına geliyordu.

    aldh+ hücreler aldh- olanlara göre daha sık göç etme ve invazyon yeteneği taşımaktadırlar. aldh+ hücreler ıl-8 reseptörü cxcr1 yüksek eksprese ederler ki bu kemotaksiste önemli rol oynamaktadır. bu kemotaksis türk ve kürt ırkçılarında olduğu gibi kendisinden olmayanı yok etmek ama kapalı kapılar arkasında pazarlıklara devam etmek anlamına geliyordu.

    bu hücrelerdeki caveolin-1 p132l mutasyonu proteini sayesinde sinyal yolaklarının hem migrasyon hem de invazyon kök hücrelere uyardığı ve epitelyal mezenkimal geçişi (emt) indüklediği göstermemizle o asalak patronların, o sömürücü sınıfın tüm organizmayı ele geçirmesine engel olmak isteyen ajanımız hedefe yönelik tedavi planlamasında her türlü hedeflenmiş ajandan... (epidermal growth faktör 2-hedeflenmiş tedavileri , antianjiogenik ajanlar, rapamisin inhibitörleri, pı3k inhibitörleri, hedgehog inhibitörleri, salinomisin, hsp-90 inhibitörleri, cxcr1/2 inhibitörleri vb vb) ajanımızın daha farklı bir yol izlediğini gördük.

    ürettiğimiz antikor sonsuz bir iyilik, hücresel havuzda eşitlik, iç hiyerarşiye uyarken hücreler arasında kardeşlik ama özgürlük bekliyordu. hiçbir dogmatik baskı altında kalmayan ajanımız diğer hücreler ile sinaptik iletiminde laiklikten ve bağımsızlıktan şaşmıyordu. organizmaya yönelik onkogen ve tsg müdahalelerine ise yurtsever yanıtlar üretmekten çekinmiyor, diğer edinsel immün yanıt mekanizmaları ile birlikte mücadele ediyordu.

    ajanımız ile kanser kök hücrelerinin her türlü modifikasyonu ve direnç mekanizmasına karşı etki oluşturduk derken ajanımızın tüm zararlı organizmalara müdahale ettiğini ve eşitlikçi bir iç denge homeostaz için modifiye olduğunu test sonuçları ile görünce endişelendik.

    hücre kültürü ve rat çalışmalarımızın insanlığı tehdit etmeyeceğini umarken transfeksiyon ile laboratuvar arkadaşlarımıza antikor bulaştı ve ne yazık ki kontrolsüz bir yayılım ankara merkezli olarak başladı.

    antikor temas ile bulaşıyor ve 45 gün içinde dengeyi, eşitliği yani homeostazı sağlayamaz ise ölüm ile sonuçlanıyor. elbette vücudunuzdaki kanser hücreleri, onkogenler ve mutasyonlar ortadan kalkıyor ama komünist değilseniz kaçınılmaz sondan kurtulamıyorsunuz.

    bu sonuç için özür dilerim. benim de ölüp ölmeyeceğim belli değil.

    sizi uyarmalıyım, 45 gün bence iyi bir süre...

    bir yerinden başlayabilir ve komünist olmak, adaletli ve eşitlikçi olmak için uğraşabilirsiniz.

    belki kurtulabilirsiniz., umarım kurtulursunuz. umarım türkiye ve antikorumuz yayılmaya devam edeceği için dünya kurtulur.

    ben partiye üye oldum, komünist manifesto sonrasında ne yapmalı'yı okuyorum. güzel günler göreceğimizi düşünüyorum.

    tekrar özür dilerim.

    http://www.kp.org.tr/de
  • allahsızlığı yayma kürsüsündeki uğursuz komünistler tarafından imal edilen mel'un mahlukat.

    .
  • antikor etkinliğini ortadan kaldıracak en azından titresini azaltacak bir ilacın acilen keşfedilmesi gerekiyor.

    yetkililerce tehlikenin gizlenmesi büyük sıkıntı.

    çözüm bulunmazsa yapacak birşey yok.

    hayatta kalmak için okumaya devam.

    http://yazilama.com/
  • tıbbın geldiği şu nokta inanılmaz tehlikeler içeriyor. içim ürperdi gerçekten.

    ya size de bulaştıysa. inanamıyorum, bu günleri de mi görecektik?

    yetkililerin acilen önlem alması ve bence tüm tıp fakültelerinin geçici olarak kapatılması gerekiyor.

    (bkz: deney hayvanları laboratuvarlarını imha etmek/#56694153)
hesabın var mı? giriş yap