• (bkz: islamda alışveriş)
    (bkz: islamda ticaret)
    (bkz: islamda riba)
    (bkz: islamda faiz)
    konularının araştırılması sonucunda;
    çarpıtılmış bir (bkz: izmir iktisat kongresi)ni de hesaba kattığımızda;
    "iktisadi açıdan şu anda hangi ülkede islama benzer bir iktisat uygulanmaktadır?"
    sorusunu bırakır kaçarım.

    "paradan para kazanmak yanlıştır demenin ütopyadan ibaret olması."
    "emek, insan fıtratına aykırıdır."
  • tersine kapitalizm kanlı canlı gerçektir!
  • hadi oradan zıpır... yazdığın şeyler hakkında basma kalıp bir kaç şeyi alıp buraya nakşetmeye çalışıp, şiddetin komünistlerin alamet-i farikası olduğunu söylemek fazlasıyla gülünç kaçmış. kapitalist sistemle mücadelede, kapitalizmin yıkılmasında şiddetin bir araç olarak görülmüş olmasına karşın, bu durum her ülkenin kendi koşulları içerisinde belirlenecek bir durum olduğu da ilave edilmiştir.
    türkiye'de de bu konu birçok sol örgüt tarafından yıllarca tartışıldı ve bu sol örgütlerin ortaya çıkmasında silahlı devrim mi, demokratik devrim mi, milli demokratik devrim mi sorularının yanıtı arandı. mesele budur. komünistlerin alamet-i farikasının şiddet olduğunu iddia etmek meseleyi bilmemektir, hatta ağır tarafından zırvalamaktır.
  • zenginler; paraya doymadıkça ve paraları siyasilere yedirdikçe,
    siyasiler fakirlere şükretmeyi öğrettikçe,
    fakirler oy verdikçe,
    ütopya olarak kalacaktır.

    edit: imla.
  • komünizm ile sosyalizm arasındaki farkı bilmeyen yazar beyanı. tartışmaya bile gerek yok.
  • (bkz: hilafet) kadar değildir.
  • ona bakılırsa liberal sistem de herkesin özgürce yaşadığı, ölçek ekonomisiyle bolca ve ucuza üretilen emtianın kolayca satın alınabildiği, refahın yüksek olduğu, çocukların güldüğü, stok fotoğraflardaki beyaz elbiseli, sarı saçlı biri kız biri oğlan iki çocuk sahibi ailelerin yaşadığı mis gibi bir ütopya.

    komünist ütopyayla ilgili zeka dolu bu tespitten önce bu serbest piyasa ütopyası ile on iki yaşında ağır sanayide çalışan çocukların, ilaç piyasası dinamikleri sebebiyle tedavi olamayan hastaların, güvencesiz çalışan milyonların gerçeklerini karşılaştırmalı.
  • türkçede istenilmek diye bir eylem yoktur. "istemek" fiilinin edilgeni "istenmek"tir. dolayısıyla ütopyaları istemek üzerinden ikiye ayıracaksak "istenen" ve "istenmeyen" diye ayırırız. gelgelelim buna da gerek yok çünkü ütopya zaten olumlu ve istenen anlamlarını içinde barındırdığı için istenmeyen türünü ifade eden distopya sözcüğü bulunmaktadır. dolayısıyla "istenilen ütopya" ifadesi hem anlatım bozukluğudur hem de dilin yapısına aykırıdır. bu bağlamda komünizmin istenilen bir ütopyadan ibaret olması, kendi cahilliğinden ve salaklığından bihaber olup insanları aydınlatabileceğini düşünen kusurlu bir zihin tarafından ortaya atılmış bir saçmalıktan daha fazlası değildir.
hesabın var mı? giriş yap