• nedir
    on yıllarca karate çalışmış ünlü sensei professor rod sacharnoski'nin, 1960'larda bulduğunu iddia ettiği dövüş tekniği...**

    nerede buluruz
    discovery channel'da hala dönmektedir. extreme martial arts (xma) belgeselinin bir kısmında geçiyor bu konu.. http://dsc.discovery.com/convergence/xma/xma.html

    ne yapıyorlar
    moser kardeşin de dediği gibi kombat ki denilen zırvaya katılan elemanlar bütün antreman boyunca birbirlerini dövüyorlar. ama bu dövme kumite gibi etkileşimli olarak değil. bir taraf (bazen gözü bağlı bazen açık) bekliyor karşı taraf istediği kısımlara vuruyor.. boğaz, bacak arası, kalp gibi hayati organlar dahil olmak üzere, (beyin hayatidir ama öncesinde çevreleyen kemikleri kırmak gerekir) istediği kısma vuruyor. alıcı taraf acıyı minimuma indirebilmek için de vücut "ki"sini (diğer bir adıyla chi) geliştirecek antremanlar yapıyor. bu enerjiyi kontrol etmeyi, denetlemeyi başaran eleman bir süre sonra acıyı hissetmemeye başlıyor.. (bkz: #1113312)

    nasıl doğmuş
    şimdi bu kombat ki'yi bulan sensei (saygımdan sensei diyorum, isterseniz siz domates kafalı karateci de diyebilirsiniz) bir gün "ulen siyah kuşağım var, dan desen gani gani var, ama biri bacağımın arasına vurdumu da, ananskyim diye bağırmaktan kendimi alamıyorum. tez buna bir çözümm bulmam lazım" demiş kendi kendine.. akabinde, çalışmış, çabalamış ve "nereme vurursan vur, hatta istersen gözlerimi kapat yine de gık sesim çıkmaz" aslamına gelen bir seviyeye ulaşmış.

    yararları
    (teknik demem saygımdan, siz isterseniz harala gürele de diyebilirsiniz) bu tekniğin tek yararı, bir veya birkaç kişi size yaklaşırsa, nerenize vurursa vursun acımıyor.

    zararları
    binlerce zararı vardır.
    birincisi, saldırmayı bilmiyorsunuz. düz duran bir hedefe vurmak marifet değildir. her rakip armut toplarken yakalanmaz.
    ikincisi, saldırmayı bırakın, savunmayı da bilmiyorsunuz. evet gelen bir darbeye karşı dayanıklısınız. çelik bir zırhla kaplısınız, gelen yumruk tekmeler acıtmıyor. peki ya bıçakla saldırırlarsa ? o zaman da terminatör'deki makineler gibi kendi kendinizi mi yenileyecek dokularınız ? bir vandal çocuklarınızı kaçırırken "vandal vandal gel bana yumruk at, bak hiç acımaz. ama ne olur onları götürme" mi diyeceksiniz. yani sahip olduklarımızı da savunamıyoruz.
    üçüncüsü, sensei (nam-ı diğer domates kafalı karateci) "ki" enerjisini kontrol ettiğimizi söylüyor. evet hatta, gözleri kapalı bir adam, çevresine yaydığı ki enerjisini bozan bir etmeni hemen farkediyor. güzel de, bunun felsefesi nerede. kendisine bir okinawa mı bulmalı acaba.
    dördüncüsü, (bunu çok inceleme fırsatım olmadı ama) bir savaş silahı göremedim. boş el anlamına gelen "karate"de bile "bo" sopası başta olmak üzere birçok silah vardır. aklın ve ruhun uzantısı aletler olmadan nasıl bir beyin çalıştırmasıdır o öyle, hayran kaldım.

    http://www.jukokai.com/…e=apage&file=index&rpage=30
hesabın var mı? giriş yap