• kondisyon arttirici bisiklet, hareket etmez, kisiyi uzun sure sonunda yormaya yoneliktir.
  • en azindan kosu bandi kadar sikici olan kondisyon aletidir. saatlerdir cevirirsiniz kosarsiniz hala ayni yerdesinizdir (bkz: bu ne perhiz bu ne lahana tursusu)
  • kimsenin arkanıza binmek istemeyeceği bisikletlerdir.
  • şişko kadınlarin kıçının teriyle yıkanan hayallerinde dağ patikalarında özgürce dolaşan bahtsız bedevi.
  • insana kendisini dolap beygiri gibi hissettiren alet.
  • sürekli pedal çevirilmesine rağmen mekansal olarak mesafe alınamayan,
    -adı üstünde- kondisyon aleti...

    tüm kondisyon çalışmaları gibi, vücudun uzun süreli çalıştırılarak glikojenlerin tüketilmesinden sonra, vücutta trigliserid formunda depolanmış yağların beta oksidasyonu ile yakılmasını sağlar...

    bunun için 15 ilâ 45 dakika arasında belirli bir tempo ile debelenmek gerekmektedir.

    15 dakikadan az çalışma durumunda kilo vermeye yaramaz çünkü bu sürede ancak glikojenler tüketilir.

    45 dakikadan fazla çalışma durumunda ise yağların yakılması için gerekli oksijen stokları tüketilmiş olur ve vücut yakmak için diğer bir materyali kullanmaya başlar (bkz: protein)

    tüm bu bilgiler tabi ki hiç bir yere gitmeyen bir pisikletin tepesinde debelenen tombalak bünyenin komik göründüğü gerçeğini ortadan kaldıramamaktadır.
  • pedal sertliği manyetik ve kayış sistemlerle ayarlanabilen kondisyon aletleridir. pedala basış sertliğinde konya ovası veya ada yokuşu arasında gidip gelebilirsiniz. zora pek gelemeyen kondisyon salonu müşterilerinin pedalı en yumuşak ayarda fırıl fırıl (dakikada 100 devir) çevirip kilo verdiklerini zannetmeleri genel gözlemdir. ayrıca bununla ilgili olarak (bkz: spinning)
  • formunuzu korumak değilde incelme amacıyla kullanıyorsanız başlarda pedalı olabildiğince yumuşak ayarlamak gerekli. aksi takdirde yağ yakmaz direk kas yaparsınız, görüntünüzde de bir değişiklik olmaz.
  • yapılan araştırmalara göre, evde kullanım kolaylığı sebebiyle, kilo verme ve form tutma gibi sağlık gerekçeleri gözetilerek satın alınan kondisyon bisikletleri, daha çok havlu asma, gömlek kurutma gibi pratik amaçlarla kullanılıyormuş.

    araştırmayı yapan bilim adamları, fiyat-performans tablosuna bakarak kondisyon bisikleti satın almak için harcanan paranın, ortalama bir spor salonunun 6 aylık üyeliğine tekabül ettiğini ve bu yöntemin hedef dikkate alındığında daha pratik olacağını ortaya koymuşlar.

    edit: tamam, araştırmayı ben yaptım. bahsi geçen bisiklet de benim. süper gömlek kurutuluyor, tavsiye ederim.
  • gunlerden pazardi ve yarin diyete, dolayisiyla yeni bir hayata baslayacakti. diyete arkadas olsun diye almislardi onu. ben yerimde tik-tik zamani sayarken , omrune ne kadar paha biçmiştim haritlamiyorum. ozenle kurdular evin bas kosesine. annesi "dur tozunu alalim once" dedi koca gotlu kizina. kizi gotunun buyuklugunden yakinmaya baslayali tahmini 2.5 milyon tik saymistim. babasi da kizi zayiflamazsa alacak biri cikmaz , evde kalir korkusuna almisti bisikleti.

    - meral , ay bugun bisiklet aldilar babamlar. ay evet evet. gostergeleri de var. boyle bir kablosu var , kalp neyim olcuyormus. ay evet kiz , valla doktor diyete ve spora bagli kalirsam 3 ayda 10 kilo verecegimi soyledi. ya kizim , gotume giyecek etek bulamiyorum. 5. kati ciktim gobege.. ufff bozma moralimi sende, az destek ol ya. neyse anacim ben simdi son kez tatli yiycem , sutlac yapti annem. neyse ararim ben seni yarin , dizi basliyor. hadi anacim operim.

    "off bogulacaktim su kutuda. neresi burasi? dur be kadin sende , islatiyorsun iyice. heeeey kime diyorum. islatma beni. oh olsun o yanimda ki masaj koltuguna , "kim alir be seni" diyordu . hehe esek , otursun o dükkanda kendi kendine. kim cikicak uzerime acaba, kim cevirecek pedallarimi , kime hizmet edecegim acaba ? insallah kadindir , dukkanda ki kiz gibi olur insallah. ne guzeldi o. aaa belki o almistir beni evine , her sabah gelir silerdi beni. digerlerini sildigi gibi ustun koru degil , oksardi resmen beni. kesin o. bakalim."

    - meral , ay kiz zor kalktim yataktan bugun. sorma valla kahvalti yaptim demin. ayol kibrit kutusu kadar peynir yedim , iki dilimde kepek ekmegi. ay kan sekerim dusuk benim zaten , basim tutmuyor. neyse birazdan spora basliycam. ihihihi ay erol geldi dun gece. ay yok manyak misin ne evi. camdan gordum. kose basina gelmis. arkadasi vardi yaninda. sigarasini derin derin cekip bakti bana. anacigim cok begeniyorum ben bu oglani. dur bakalim belki arkadasini da sana yapariz , neyse anacim ben bisiklete binicem biraz. ararim gene.

    "aoh ? bu ne agirlik be. aman allahim. bu dukkanda ki kiz degil ki ! ay cok agir. yavas be kadin kirican selemi"

    koca gotunu seleye koydugunda cikan ses boyle mekanik bir sesti. sanki vidalari sikarlar ya , "iyyyyyk" diye bir ses cikar oyle birses. bir de o koca gotune tayt giymis. bakalim ben simdilik 600 tik saydim. bakalim daha kac tik cevirebilecek bu koca gotuyle.

    - ayh ne zormus bu ya. ama yok simdi birakamam. doktor hergun 45 dakika dedi. 10 dakika oldu daha. hissediyorum eriyor yaglarim. simdi ben bunu 3 ay yapsam ,o pantolonu da alir giyerim. valla erol acayip begenicek.

    " agzim ve midem olsa kusucam. gotunun butun teri bulasti seleme. uf ya masaj koltugunun gozu kaldi tabi.. serefsiz"

    yukarida ki satirlari hafizama kaziyali uzun zaman oldu. artik tik-tik sayamiyorum. ne kadar zaman once bozuldum ben bile hatirlamiyorum. bisikletin uzerine bir-iki esya atmislar. zaten koca gotlu , hemen vazgecti diyetten. sonra duydum zaten o cocukta baskasiyla tanismis, birakmis bunu. ondan birakmis sporu-diyeti. oyle diyordu gecen annesi babasina. yazik oldu bu bisiklete de. ne sesi cikiyor artik ne solugu... atildi bir koseye , unutuldu gitti...
hesabın var mı? giriş yap