kornet

• dondurmanın içine oturtuldugu huni bicimindeki sey. bunun tadi kurabiye gibidir. tadi samana benzeyen kulahla karistirmamak lazim gelir
• bir cesit uflemeli calgi
• trompetin biraz ufagi.
  louis armstrong ile jazz tarihinde 1926'da kornetten trompete geci$ olmu$tur.
• lawrence butch morris'in çaldığı çalgı.
• çalışma azmini nar ı beyzadan almış, çalışma hayatına ne zaman başladığı bilinmeyen, isp.
• trompete gore daha yumusak sesi olan,pistonlu, agızlıklı, bakır uflemeli bir calgı. yaptıgı ses si bemoldur, notası ise sol anahtarı ile yazılır.
• 5 km erimi, 1200 mm zırh geçme yetisi ^*, kazan'da üretilen 1pn80 termo-optik görüş düzeneği ile güçlendirilmiş, üçüncü nesil anti-tank roketi. lazer güdümlüdür.
• hizbullah ın israil tanklarına karsı kullandıgı fuze. 2 baslıklıdır. biri zırhı deler diğeri icerde patlar. durbunle işaretlenen hedefe 1 dakikadan az bir surede ulasır ve yok eder, kacış imkansızdır. nitekim hizbullah bunlardan 150 adet merkava lara karsı 1 adet de kara harbinde askerlere karsı kullanmıs ve 150 tank demir yıgınına donusmuştur. diğer bir adet de 13 israil askerini aynı anda olduren fuzedir.
• rusya bu füzeleri iran ya da hizbullah'a sattığını resmen yalanlamıştır. israilli yetkililerse buldukları bir roket parçasını (dip tarafından bir parça) moskova'ya analize göndertmiş, "alın bakın sizin mi" demiştir. rusya yanıt olarak gelen parçada seri numarası bulunmadığını, roketin kendilerine ait olup olmadığını teyit edemeyeceklerini söylemiştir.
  
  serbest çağrışım için:
  (bkz: lord of war)
  (bkz: buy six and get one free)
• aynı zamanda (sanırım ingiltere'de) bir subay rütbesi olması lazım. sadece süvari birliğinde olur ama. yüzbaşıdan falan daha düşüktür. bir de artık kullanılmıyor sanırım.