*

  • bir ingiliz atasozu. kedi gidince fareler ortaya cikar seklinde tercume edilebilir. oysa kimi farelerin ayar overdose olmak suretiyle bi takim arsizliklara kendilerini vurdugu, ortalikta siyah siyah lekeler birakmaktan cekinmedikleri de elbette tarih icinde gorulmemis sey degildir lakin atalarimizin gozunden kacmis olabilir.
  • fransizca "le chat parti, les souris dansent" diye bi versiyonu vardir...
  • cheshire kedisi hariç, kediler beni oldum olası tedirgin etmiştir (çünkü yalnızca o ''krallara bakabilir''). bu bağı kuramamış olsam da sevilmelerini anlayabilirim; diğer hayvanlar gibi çok estetik oldukları da doğru. ama çoğu insan için sevgi, sempati, estetik kavramlarının asla yakınından bile geçmeyen, tam aksine sefilliğin, ufaklığın, yer altının, iğrençliğin, tiksinmenin, belli bir tarihsel dönem için hastalığın, ölümün, korkunun hayvanı olan fare, gündelik hayatımızın kural dışısı olan, metropol hayatında yokluğuyla var olan fare, görünmeyen ama olduğu bilinen, varlığına tahammül edilemeyen, kanalizasyonlarda ya da bodrumlarda ya da tavan aralarında ya da duvar arkalarında yaşamayı ''başarabilen'' ama en ufak fırsatı da kaçırmadan ne bulursa kemirebilen fare, belki de ortadan kaybolma sanatının estetiğini taşıyor. ortadan kaybolma, ama meydanı boş bırakmadan; kendini saklama, ama her an ortaya çıkabilme koşullarını koruyarak. yok olma, ama her an belirme tehdidini ev sahibinin aklına sokarak... hiçbir zaman bir aslan ya da kartal gibi kraliyet armasında ya da bir bayrakta göremeyeceğimiz bir hayvan. belki bu yüzden şöyle anonim bir deyiş, devrimlerin-ihtilallerin-katliamların-savaşların beşiği avrupa'nın neredeyse tüm dillerinde hiç değişmeden karşımıza çıkabiliyor: ''quand le chat n'est pas là, les souris dansent'',''when the cat is away, the mice will play'', ''wenn die katze aus dem haus ist, tanzen die mäuse auf dem tisch''... kediler uzaktayken fareler oyun oynar
hesabın var mı? giriş yap