*

  • halk arasında akitma olarak bilinen hedenin fiyakalı adı
  • yapimi cok kolay. yapmasi bir o kadar zevkli, masrafsiz tatli cesidi.

    eritilmis yeteri miktar tereyag, un, vanilya, rendelenmis limon kabugu ( imkan varsa turunc kabugu daha guzel olur ) ve yumurta cok az miktar tuz, bulamac haline gelinceye kadar karistirilir. yarim bardak kadar yagsiz sut ilave edilip bir sure dinlendirilir. burada dikkat edilmesi gereken; karisimi cok sakin bir sekilde yapmak ve tereyagin fazla sicak olmamasina dikkat etmek. yoksa un 'top top' olur.
    kucuk bir kepce yardimi ile bulamac, teflon tava da mumkun oldugu kadar ince yufka kivaminda kizartilir.
    sogumaya birakilir.

    ikram etmek istediginiz dostlariniza, arkadaslariniza kucuk bir supriz yapabilrsiniz.

    imkanlar dahilinde ;
    seyyar bir ocaginiz yoksa, kucuk piknik tupu de olabilir.
    fazla genis olmayan bir tavayi, hafifce kiztirip bir su bardagi kadar toz sekeri kavuruyoruz. yarim limon ya da portakala catal saplayarak, toz sekeri kavurmaya devam ediyoruz. macun kivamina gelen toz sekere zevkimize gore likor ilave edip kaynatiyoruz.

    daha once sogumaya biraktigimiz yufkalari tavanin icerisinde parcalamadan tekrar pisirip, ucgen bicimine getirip, tabagimiza porsiyonluyoruz.

    zevkimize gore;

    dondurma, marmelat, meyva sosu gibi yan lezzetler ile sicak sicak servis yapiyoruz.
  • servis edilirken, içine konulan portakal likörü ateşlendirilir. alevler içinde masaya getirilir.
    krep suzette'in en önemli yanı, alevli servis edilmesidir.
  • henri carpentier adlı 14 yaşındaki bir aşçı yamağının, o zamanlar galler prensi olan, ingiltere kralı vii. edward'a tatlı hazırlarken, likörün yanlışlıkla ateş alması sonucu icat ettiği fransız mutfağının güzel bir tatlısı.
  • burada tatlıya adını veren suzette sonradan ingiltere kralı olaracak prens edward'ın kız arkadaşıdır.

    henri; monte carlo'da fransız kız arkadaşıyla bir cafeye oturan edward ile sevgilisine güzel bir tatlı yapmak isterken yanlışlıkla krepi yakar fakat sonradan yemeği tadan suzette'in çok hoşuna gider. henri, önce yemeğe crépe princesse adını vermişse de, sonradan edward rica ederek bunun adını crépe suzette koysak olma mı? diye sorar. prensin isteği geri çevrilecek değil ya, o günden sonra bu tatlının adı krep süzet olarak adlandırılır.

    işte ingilizlerin romantikliği..

    bizde de bir sütlü nuriye fenomeni var gerçi :))
  • mükemmel bir fransız tarifi. orijinal tarifinde olmamasına rağmen üzerine biraz bal gezdirilirse harika şeyler ortaya çıkıyor.
  • krep de türkçeden gelme, kırpık, kırışıktan.. kervanlarla gelen ipeklere, bizimkiler kırpık, kırıpık, kıvırcık yani buruşmuş demiş, buruştuğunu anlatmaya çalışmış, orta çağın cehaletindeki avrupalı yanlış anlamış düz anlamış, krepon demiş.. sonra düz olan şeylere ad diye kodlamış.. ipek kumaşa da hep krep demiş.. bir de bu yemeğin adı da krep suzet, süzeti gitmiş.. süzet te türkçeden, süzmekten gelme.. https://www.britannica.com/topic/crepe-de-chine https://en.wikipedia.org/wiki/crêpe_(textile)
hesabın var mı? giriş yap