*

  • argoda tuzak kurup, türlü türlü oyunlarla insanları dolandıran kişi.
  • ketenpereye gelmek ile aynı anlama gelen kulamparaya gelmek, kulamparacı, kulampara sarmasına düşmek, gulam arasındaki bağlar ilginçtir.

    ketenpereye gelmek/kulamparaya gelmek oyuna, tuzağa düşmek, kulamparacı tuzak kurup dolandıran veya oğlancı, kulampara sarmasına düşmek kurtulması mümkün olmayan bir duruma düşmek veya yağlı güreşte bir oyun adıdır.

    gulam arapçada tüyü bitmemiş delikanlı, kul, köle, farsçada köle, hizmetçi anlamına gelir. savaşlarda esir alınan gençten erkek esirlere de gulam denir, bunlar orduya verilerek asker edilirler, hadım edilerek hükümdar kimse ona verilirlerdi. araplarda halife ve güçlü kişiler sadece kendilerine sadık birlikler oluşturmak amacıyla esirleri ve köle olarak satın aldıkları genç çocukları asker olarak eğittiler. bu sisteme 'gulemani' yani kölemenlik, askerlere ise gulam (kölemen) denildi. selçuklu sultanları da bu sistemi aynen devralıp uyguladılar. gulamların oluşturduğu birliğe hassa denirdi.

    osmanlı’da tımar sahiplerinin savaş zamanında yanlarında götürdükleri kapıkulu askerlerine “gulam-ı der" denirdi. gulam birlikleri orduyla birlikte aylar süren seferlere katılır, cesurca savaşırlarmış.

    parlak oğlan çocuğu anlamına gelen gulman’ın çoğulu gılmandır. kuran’da iki ayette tanımı yapılmıştır. "o insanların etrafında öyle ölümsüz gılman dolaşır ki, onları gördüğünde, etrafa saçılıp dağılmış inciler sanırsın. üzerlerinde yeşil ipekten ince ve kalın elbiseler vardır; gümüş bilezikler takınmışlardır. rableri onlara tertemiz bir içki içirir. (insan/19-21) tabi bu gılmanı hurinin tersi olarak kadınlara verileceğini düşünmemek gerekir, yine erkeklere hizmet edecektir.

    gulam (oğlan) ve perest ( seven) birleşince gulamperest olmuş, yine farsçada oğlan güzeli anlamındaki gulampare zamanla halk dilinde kulampara olmuş. (zenparenin zampara olması gibi.) birini aşağılamak için söylenen “ seni pis kulamparacı” (oğlancı) tabiri de buradan evrilmiştir. kurtulması mümkün olmayan kulampara sarmasının da nereden çıktığını tahmin edersiniz artık.

    cemil meriç vaktiyle şöyle bir laf etmiş: “bizim entelijansiya mahalle aralarında ihtiyar gulamperestlere iffetini sunan oğlanlara benzer.” başa dönersek, kulamparaya gelmek deyiminin de böyle uzun bir yolculuğu vardır işte.
hesabın var mı? giriş yap