kupon

• devlet bunada el atmadan evvel bi ara yarım sayfa buyuklugune erısebılmıs anlamsız manasız dar gelırlı aıle eglencesi
• (bkz: superkupon)
• türkçeye fransızcadan geçen bir sözcüktür.
• müşteriyi, bir ürünü alması için teşvik amaçlı olan yazılı indirim kuponudur.
• gazeteler zuccaciyeci kiligina burundukleri zaman hem daha cok satmak, hem de kampanyayi gerceklestiren urunlerin reklamini yapmak icin boyle bir rezil yola bulasmislardi. daha sonra kupon olayina yeni bir boyut kattilar ve 10un, 20nin katlari degerinde degisen ve daha onceden biriktirenleri enayi yerine koyan super kuponlar cikti. ama rekabet bununla da bitmedi; kupon adlari mega kupon, ultra super kupon ve hatta herkul mega kupon (oha)(bkz: sabah) gibi cesitleri cikti. meclis bir kanunla gazetelerin kuponla esya dagitmasini yasakladi ama hin oglu hin gazeteciler bu sefer de "sertifika" dedikleri yani "gazete yaninda kupon yerine gecen ama kupon olmayan uyduruk 4 sayfalik mini gazeteler"le ayni ise devam etme karari aldilar. hala ediyorlar.
• avrupa yakası adlı güzide dizide de ata demirer'in hipno kılıklı bir herife "ne bakıyon la kupon" gibisinden bir lafı da vardır ki burada da geçmiştir bu kelime..evet.
• sadece bir tek uretilen ozel urunlere de verilir bu ad.. misal bir yuzukten tek bi adet uretmisse taki sanatcisi o bir kupon takidir ve fiyat olarak epey bir farklilik gosterir seri uretim takilardan.. nedeni ise asikar bir sekilde uzerine harcanan emek arti zamandir ve baska kimse de gormeyeceginizi bilirsiniz.. gorurseniz sanatciyi dovmenize kimse bisiy demez..
• elektronik olanlarini insanlarin internette satip para kazandigi nesne.
• (bkz: pay kuponu)
• ikinci el otomobil ilanlarinda, ozellikle bmw 8 serisini tanimlamak icin kullanilan sifat.