• internet'te yapılan arama sonucu bulunabilecek tanım:
    "suffe, bu gün safa diye tabir olunan, eski evlerdeki sed, seki gibi yüksekçe eyvane verilen isimdir. suffe ashabı, buna izafe edilmiştir ki, bu sofanın bir tarafı mescid-i saadet’e bitişik olup üstü örtülü, etrafı açık bir sundurmadan ibaret idi.

    bu suffe, hicret eden, mekan ve menzili bulunmayan bir kısım fakir ashaba mahsus idi. burada yatarlar, ibadet ile, kur’an kıraati ile hayatlarını imar derlerdi. aileden ayrı, dünya meşgalesinden uzak ve bütün anlamıyla feragatkar bir hayata sahip olan bu mübarek zümrenin vakitlarinin çoğu resul-i ekrem’in (as) huzurunda geçerdi. daima, resül-i ekrem’den (as) ilim ve feyz alırlar idi. hz peygamber (as) tarafından kendilerine tayin edilen muallimler vasıtası ile kur’an öğrenirlerdi. bunlardan yetişenler, müslüman olan kabilelere kur’an öğretmek için gönderilirdi. bu cihetle, bunlara “kurra” denilirdi."
  • okuyucular. kur'ân-ı kerimi usul ve tecvidine göre okuyanlar.
  • bazı tiplerin kura deme biçimi. benzer hata için;
    (bkz: rakam)
    (bkz: rakkam)
  • aşere ve takrib ilmini ikmal edene verilen sıfat.
  • zazaca dişi sıpa.
  • kuranokumanın kurallarında uzmanlaşmış kıraat bilginleri demekmiş. kurrâ (arapçada okuyanlar anlamına geliyor), tekili kâri. din bilginleri, kuran'daki sözcük-lerin doğru okunuşlarını ve ilk dönemlerde-ki arapça yazımın yetersizliğinden doğan anlam belirsizliklerini açıklığa kavuşturmak için sık sık kârilere başvururlardı. böylece kâriler arapça dilbilgisi ile dilbilim ilkeleri-nin tanımlanmasına önemli katkılarda bulundular.

    gönül isterdi ki "kaçın kurası" başlığı "kaçın kurrası" olsun. daha doğrusu olurduya benziyor. biliyorum, iyisini biliyorum, en doğrusunu bildiğimden bana kül yutturamazsınız anlamıyla kaçın kurası değil, "kaçın kurrası" mantığı geçerli olabilir.

    (bkz: kari), kıraat
hesabın var mı? giriş yap