*

  • şahane leziz bir şarkı. bir tek armstrong yorumunu dinledim ama yeterlidir sanırım.

    bir yıl sonra gelen edit: ulan, bi şekilde hakkaten musanın elinde asa yürüdüğünü hayal ediyorsun, sonra bu şarkıyla birleştiriyorsun, oluyor sana "reggaeci musa". oldu mu? olmadı.

    buyrunuz sözleri:

    go down moses
    way down in egypt land
    tell all pharaoes to
    let my people go!

    when israel was in egypt land...
    let my people go!
    oppressed so hard they could not stand...
    let my people go!
    so the god seyeth: go down, moses
    way down in egypt land
    tell all pharaoes to
    let my people go!

    so moses went to egypt land...
    let my people go!
    he made all pharaoes understand...
    let my people go!
    yes the lord said `go down, moses
    way down in egypt land
    tell all pharaoes to
    let my people go!`

    thus spoke the lord, bold moses said:
    -let my people go!
    if not ill smite, your firstborns dead
    -let my people go!
    god-the lord said `go down, moses
    way down in egypt land
    tell all pharaoes to
    let my people go!`
    tell all pharaoes
    to
    let my people go
  • louis armstrong yorumunda;
    iki chorus arası transitional bridge mahiyetinde çalınan trombon solosunun ardına eşlik amacıyla döşenmiş,` :muhtemelen benny goodman tarafından çalınan` merdivenden hoplaya zıplaya inen bir çığlığa benzer klarinet phrase 'i vardır ki, tadından yenmez... o neşeli keşmekeşte ilk aşamada duyulmayabilir ama, duyanın da kulağına sıcak su döker, kanyak döker...
  • william faulknerin insan-doga iliskisi, zenci-beyaz karsitligi, aile muessesesi, toprak ve kole mulkiyeti, miras olgusu gibi konular cevresinde mccaslin ailesinin hikayesini anlattigi romani. usta yazarin kendine ozgu siirsel anlatimi ve zamansal kurgusuyla, amerikan toplumu uzerine yazilmis etkileyici kitabi.
  • armstrong yorumu shuffle hizmeti olaraktan her çalındığında, hayde breee diyerekten hiç hesapta olmayan bir gönüllü koro üyesi olarak, hapır hupur yemek yiyen cartman misali, artık allah hangi rejisteri verdiyse alto, soprano, tenor ciyak ciyak tüm partileri bağırarak söylenen bir name-ül-harika, enfes-ül swing, ibare-i kanyak....
    (sesini açınız:go down moses)
  • bir william faulkner kitabı ki (bkz: kurtar halkımı musa)
  • şarkı söz konusu olduğunda: en ölgün ama etkili yorumlarından biri için israiloğullarının folk şarkılarında ve gitarda pek üstat marc ribot'ya; ruhu soluğu açar bir yorum için charles lloyd'a da bakılabilir.
  • william faulkner'in dili şaşırtıcı derecede sade gözükmesine rağmen okuması bir o kadar zordur. faulkner'in asıl başarısı yapıtlarındaki olağanüstü kurmacadır. romanlarındaki olayları o kadar güzel içiçe kurgulamıştır ki siz kitabı okurken kendinizi çıkmaz bir labirentin herhangi bir noktasında kaybolmuş gibi hissedebilirsiniz.

    william faulkner eserlerinde bütün insanlığı ilgilendiren evrensel sorunlara yer verdiği gibi amerika nın güney eyaletlerindeki yaşamı ayrıntılı bir biçimde vermiştir. zaten eserlerini de genellikle yoknapatawpha adını verdiği düş ürünü bir yerde geçer. aslında burası faulkner'in doğduğu yer olan mississipi'deki lafayet'tedir. kurtar halkımı musa ise faulkner'in belli aralıklarla yazdığı güneydeki düşsel yoknapatawpha da yaşamları içiçe geçmiş iki ailenin anlatıldığı hikayelerden oluşmaktadır. faulkner bu eseri için aslında onu hep bir roman olarak gördüm demiştir. bu kitabın temelinde mccaslin ailesinin öyküsü yer alır. lucius quintus carothers mccaslin ile başlayan olayları ailenin içinde bulunan hem beyazlar, hem de siyah öteki genç üyelerine dek uzanır. bu roman aynı zamanda insanın doğadan kopuş öyküsü olarak da yorumlanabilir. faulkner'in görünürde yüzeyselliği, evrensel değerleri irdelemesine engel değildir. zaten bu yüzden 1950'de nobel edebiyat ödülünü de almıştır. bu eserin en can alıcı bölümü ise ayı adlı bölümüdür. bu bölüm yitirilen ve yok olan yabanıl doğayı, amerikan yerlilerinin toprak ve çevreyle ilişkilerini ele alan bir bölümdür. burada anlatılan tasvirler, psikanalitik ruh çözümlemeleri, içsel hesaplaşmalar gerçekten usta işidir.
  • louis armstrong üstadın http://www.youtube.com/watch?v=sp5efwbwgg0 adresinden dinleyebileceğiniz müthiş yorumladığı bir caz şarkı.
    her şarkı bu kadar güzel yorumlanır mı? koro bu kadar mı eşsiz olabilir? enstürmanlarla sanat bu kadar mı güzel konuşturulur? gibi pek çok soruyu ısrarla sormak zorunda kalıyorum her seferinde...
  • bir negro spiritual. etkileyici bir melodisi vardır, milyon kadar cover'ı olmasının yanında koral versiyonu da mevcuttur.
  • '' yaşlı bir ayı, yırtıcı ve insafsız, yalnızca hayatta kalmak amacıyla değil, aynı zamanda başıboşluğun ve özgürlüğün verdiği yırtıcı gururla yırtıcı ve insafsız, özgür ve başıboş olmaktan gururlu ve onları korumaya kararlı, özgürlük ve başıboşluğunun tehdit edildiğini görmek onu korkutmuyor, ürkütmüyor bile; neredeyse sevinçle karşılıyor bunu, onları savunarak güçlü yaşlı kemiklerinin, kaslarının esnekliğini, hızını korumak için özgürlüğünü ve başıboşluğunu bile bile tehlikeye atıyor; ve böylece onların iyice tadını çıkarıyor''

    ''...o sırada geyik oradaydı. ortaya çıkıp görünmedi; yalnızca oradaydı, hayalet gibi değildi ama sanki ışığın tümünü kendi içinde toplamıştı, ışığın kaynağı oymuş gibi, sanki yalnızca ışığın içinde hareket etmiyor, aynı zamanda ışığı yayıyordu ve koşmaya başlamıştı bile, geyikleri hep gördüğünüz gibi, siz onu görmeden önce o sizi görmüş, saniyenin binde biri içinde ilk atlayışını yapmıştı...''

    benden daha akıllı ne çok insan var.
hesabın var mı? giriş yap