• buyuk bir ciddiyet icinde ve merasime bagli olarak toplanan, konusan ve dagilan konseydir. fakat konsey toplantisi baslamadan once bir istiklal marsi okunmamasini, mehmet karahanli onderleginde andimizin soylenmemesini sahsen yadirgamaktayim.
  • toplantılarını saray da yapan ekip, hastasıyım o mermer sutunlu salonun, ayrıca bu konsey üyelerinin oturma sıraları, oturdukları yerler (kimi koltuğa kurulurken kimi puf gibi şeyin üstüne tüner, baron ise tahta oturur) önem sırasına göre ayarlanmıştır
  • güzel bir worms takim ismi.

    (bkz: global worming)
  • tamamen hayal ürünü olmayan senaryo. bu konseyin gerçekte var olanı italya'daki p2 mason locası idi.
  • "ali balkaner, savcılığa verdiği ayrıntılı ifadesinde, türkiye'deki sanayi ve ticaret hayatını, borsa ve piyasaları 18 üyesi bulunan bir kurulun yönlendirdiğinden söz ediyor. o, "herbirinin başında bir başkan bulunan 18 aile" diyordu bu yapı için; kendisinin içinde yer aldığı 'aile'nin esas ilgi alanı borsa imiş... "borsayı bizim başkan manipüle eder" demiş ali balkaner savcıya ve övünerek eklemiş: "bir keresinde tokyo borsasında 800 milyon dolar kaybetti bizim başkan, bana mısın demedi..."

    ifadeyle ilgili bilgiler 16 ocak 2001 tarihinde star gazetesinde saygı öztürk'ün sütununda yer aldı. star'da, yine aynı sütunda, yine o günlerde, "ali balkaner'in maaşa bağladığı gazeteciler listesi" de yayımlanmıştı... o sırada star ile hürriyet arasında müthiş bir kavga vardı; balkaner ve yurtbank ile ilgili çok değerli bilgileri kamuoyu ile paylaşan saygı öztürk şimdi gözcü gazetesinde. belki, ali balkaner'in üyesi olduğu ailenin, medya ile ilişkili olduğu o günlerde bolca yazılmış başkanının kimliğini de yine o bizlere açıklayıverir...

    gazeteler kaçak ali balkaner'in hürriyet'e 'röportaj verme' amacıyla gittiğini yazdı. ayağına kadar gidilen röportajcının kimliğini bilmek isterdim. düşünün: adam kendisine ağır mahkumiyet verilen duruşmadan sedyeyle çıkıp kayıplara karışıyor; güvenlik güçleri istanbul kazan o kepçe arayıp tarayıp bulamıyorlar. tan nan, birden karşılarına hürriyet binasına girerken çıkıveriyor ali balkaner. "nereye hemşehrim" diye sorduklarında, "röportaj vermeye geldim" deyip ellerini havaya kaldırıveriyor...

    tabii, olay ânında orada olmadığım için mükâlemenin tam böyle geçtiğinden emin değilim; ama buna yakın sözler söylenmiş olmalı. "röportaja geldim" dememiş olsaydı, o ziyareti duyduğumda, nazlı ilıcak'ın epey bir süre aradığı aydın doğan ile ali balkaner arasındaki 'olmayan irtibat' için "işte kanıt" diye bağırabilirdim... "

    yazan: taha kıvanç
    kaynak: http://www.yenisafak.com.tr/…aralik/30/tkivanc.html
  • 1. konseyde bulunan kişiler şöyledir:
    (bkz: mehmet karahanlı) aka baron
    (bkz: hüsrev ağa)
    (bkz: laz ziya)
    (bkz: testere necmi)
    (bkz: kılıç)
    (bkz: tombalacı mehmet)
    (bkz: nizamettin güvenç) aka sinsi piç
    (bkz: samuel vanunu)
  • 2020 versiyonu toplanmış.

    babalar zirvesi
  • laz ziya... öldü.
    hüsrev ağa... öldü.
    testere necmi... öldü.

    tombalacı mehmet... öldü.

    .
  • her üyesinin belli bir faaliyetten sorumlu olduğu, oldukça profesyonel bir şekilde örgütlenmiş topluluk.

    üyeleri ve sorumluluk alanları şu şekildedir:

    -mehmet karahanlı, baron, konseyin kurucusu ve başı.
    -kılıç, karahanlı'nın sağ kolu, konseyin güvenliğinden sorumlu isim.
    -hüsrev ağa, uyuşturucu işinden sorumlu.
    -laz ziya, silah kaçakçılığından sorumlu.
    -tombalacı mehmet, kumarhanelerden sorumlu.
    -samuel vanunu, borsa manipülasyonu ve dış ilişkilerden sorumlu.
    -nizamettin güvenç, avukat, konseyin hukuk işlerinden sorumlu.
    -testere necmi, konseyin silahlı gücü, ekibiyle beraber infazlardan sorumlu.

    yukarıdakilere ek olarak konsey üyesi olmamalarına karşın konsey ve faaliyetleri için hayati öneme sahip 2 kişi daha vardır. bunlar:

    -tuncay kantarcı, eski bürokrat, gümrük ve sınır kapılarını kontrol eden isim.
    -iplikçi nedim, tefeci, konseyin kasası, konseyin parasını kontrol eden kişi.

    son olarak yine konsey üyesi olmayan, konsey adına istanbul'un yeraltı dünyasını kontrol eden ve istanbul sefiri olarak çağrılan bir kişi daha vardır.

    karahanlı ve kılıç'ın repliklerinden anlaşılana göre yukarıdaki isimlerden iplikçi nedim dışındakilerin hepsi sahip olduğu nüfuz ve gücü mehmet karahanlı'ya borçludur.

    laz ziya iyi bir gemicidir ama karahanlı'dan önce karadeniz dışında deniz bilmemektedir. hüsrev ağa ağadır ama karahanlı'dan önce sözünü anca marabalar dinlemektedir. tombalacı, karahanlı onu ester ile evlendirmese değil kumarhane bir lunapark sahibi bile olmayacak biridir. samuel aileden zengindir, nizamettin de iyi bir ceza hukukçusudur ama karahanlı olmasa samuel tefeci nizamettin de normal bir avukat olacaktır.

    kılıç iyi bir kabadayıdır ama karahanlı olmasa hapiste çürüyecektir. testere necmi, karahanlı ile tanışmadan önce menfaatsiz adam öldüren bir katildir. tuncay kantarcı gümrük bakanlığı'nda bürokratken karahanlı tarafından fark edilmiş ve kendisine ciddi emek harcanarak gümrükleri kontrol etmesi sağlanmıştır.

    aslında hem konsey ve yürüttüğü faaliyetler hem de kendi sorumluluk alanı dikkate alındığında tuncay kantarcı'nın en başından beri konseyde üye olarak yer alması gerekiyordu.
hesabın var mı? giriş yap