kutsal değerlere hakaret prim yapar mı ^*

• kutsal değerlerin neler olduğuna açıklık getirilirse bir cevap alınabilecek konu. misal benim tek kutsal bildiğim tavuklardır ve evet tavuklara hakaret prim yapar. (bkz: kris) lakin tavuk o kadar kutsaldır ki baskalarının ona hakaret etmeleri değerini hiç azaltmaz.
• madem ki öznel beğenilerimiz, kişisel tercihlerimizdir düşüncelerimiz ve madem ki düşüncelerimizi açıklamakta özgürüz o halde bu soru da anlamsızdır.
  
  herhangi bir konu ile ilgili yapabilinecek kritiklerin ve laf kalabalığının bazı değerleri siz kutsal buluyorsunuz yapılmayacağını sanıyorsanız derin bir yanılgı içerisindesiniz. zira tavuğun ağzına sıçmaktan rahatsız olmadığınız halde tanrının ağzına sıçmaktan rahatsız oluyorsanız sizin için kritik önemi haiz olan ağza sıçmak değil tanrı ya da tavuk olur. bu çerçevede hakaret edildiğini düşünmek de sizin kişisel kuruntunuzdur.
  
  değerlerinizin eleştirilmesinden bu kadar rahatsızsanız her türlü görüşe açık internet sitelerinden uzak durmanızı tavsiye ederim.
• efendim, cevabını kavramak neden bu kadar bir türlü kavrayamadığım sorudur bu.
  
  kutsallığın öznelliği gibi kimi değerlere hakaretin primi de özneldir. siz komik ya da eğlendirici bulmayabilirsiniz lakin bulanlar çıkabilir. fakat bu, "türklük kutsal benim için dalga geçmeyin uleyn", "ben müslümanım kurana laf söyletmem gardaş", "reha muhtar'a kötü söz söyleyen beni bulur karşısında ona göre" gibi söylemlerinizi haklı çıkarmaz.
  
  misal bendeniz astrolojiyi makara konusu yapıp bu uğraşı bilim sananlara çeşitli vesileler ile takılıyorum. lakin hiç birinin çıkıpta kutsal ulan bu dediğini görmedim. üstelik kimsenin astrolojiye hakaret prim yapar mı diye bir başlık açtığını da görmedim. oysaki astroloji inancı kurandan daha eskidir.
  
  kutsal bulduklarınızın espri konusu yapılması size komik gelmeyebilir ama bunu komik bulanlar da çıkabilir. herkes ile anlaşmanız beklenmiyor. katlanamıyorsanız uzak durun. evet, oturup evde kitap okumak iyi bir fikir olabilir.
• bir dine ya da inanca hakaret ya da onlarla aley etmekle, insanları, bir dine ya da inanca mensup oldukları için küçümsemek, alay konusu etmek arasında fark olsa gerek.
  
  nasıl ki adamın biri güneş'in tanrı olduguna inanıyor, dini, güneşi kutsal sayıyor diye güneş'ten bahsetmekten, "güneş'te patlama olmuş, intihar saldırısı oldugundan şüpheleniliyor" geyiği yapmaktan geri durmayacak "güneş tostoparlaktır." dediğimizde dellenenleri ciddiye almayacaksak, "oruç tutmak mantıksızdır" "türban kullanmak gereksizdir" dediğimizde - ki demiyoruz - hakaret ediyorsunuz, saçmalıyorsunuz diyenleri de fikri bazda iplemeyeceğiz. üstelik güneşe tapan bir de olsa bir milyar da olsa bizler için bir şey farketmeyecektir. inancınıza kişisel bazda saygı gösterilmesini bekleme hakkınız var tabi, hakaretin her türlüsü de denyoluktur lakin bu inancınıza temel olmuş konuların tartışılmayacağı, yeri gelince geyiğe alet edilip üzerinden makara yapılmayacağı anlamına gelmiyor kuşkusuz. varolan hemen her şeyi kutsal sayan bir din ya da inanç bulunabileceğine göre (ipucu: animizm) munazara ve görüş beyanlarının fikri bazda yapıldığı bir internet sitesinden kutsal değerlere inananlarınca hakaret sayılmayacak sözler sarfedilmemesini beklemek biraz hayalperestlik olur, hakaretin ve kutsalın sınırını çizmek de imkansızlaşır.
  
  yarın öbür gün biri çıkar "benim dinim astrolojidir" derse götüme girer diye söylemiyorum; türk ceza kanunu'nun 175. maddesi de saçmadır bana göre. "dinimim gereği diğer dinlerin kutsal kavramlarına hakaret etmektir, inandığım tanrı bana bunu emretmiş, yolunu yol bellediğim peygamber bunu öğütlemiştir; bu bağlamda kutsal değerlere hakaret etmeme engel olarak dinimin gereğini yerine getirmem önleniyor, anayasa'nın ikinci maddesindeki laiklik ilkesi ile çelişiliyor." beyanatında bulunan bir insana bu madde kapsamında nasıl cevap verilir kestiremiyorum. ineği kutsal saymiş hindular'a akşam yemeğinde tükettiğiniz antrikotu nasıl açıklarsınız, o konuda da hiç bir fikrim yok.
  tabi siz "islam'ın kavramları ile dalga geçmeyin" diyorsanız ayrı - ki vaktinde bu da denenmiş: 175.'madde "semavi dinler.." diye başlayacak şekilde değiştirilmeye çalışılmış, değişiklik tasarısı meclisten geçmiş ve fakat anayasa mahkemesi tarafından iptal edilmiştir. o vakit soruyorum: bu "kutsal değer" söylemi nedir, hangi kutsal değerlerden bahsediyorsunuz, türkiye cumhuriyeti devleti'nin elinde "dinler, peygamberler ve kutsal kitaplar kataloğu" mu bulunmakta, dinimiz bu katalogda yer alınca mı kutsallık kazanmakta. yoksa devlet'in elinde böyle bir katalog yok da size mi var? gelin "kutsal değer", "din", "inanç" deyip birbirimizi kandırmayalım; açıkça soyleyin "şunlara şunları tartışmayın arkadaş, kaldıramıyoruz!" diye biz de cevap verelim.
  
  ne zaman ki bir hindu sütaş'ı reklamları yüzünden mahkemeye verir de kazanır o günden sonra cevabı üzerinde tartışabileceğimiz bir soru olur bu. o güne dek, esen kalın.