• bir önceki şarkısında "uykuda beni ona göster" diyerek niyetini açıkça ortaya koyan tuğba ekinci'nin, fotoğraf ve peçetelerle yapılması gerekeni anlamsız yere gizlediği şarkısı.
    (bkz: içimdeki kusma arzusu bambaşka)
  • (bkz: karakutu)
    (bkz: kara kutu) *
  • mükemmel bir tuğba ekinci şarkısı, midesi sağlam olanlar için.

    çok sevmiştim çok
    cümle alem bunu biliyor
    senin yaptıklarına
    dünya alem yuh yuh diyor
    bundan böyle sadece
    eşyalarıma dokunursun
    rüyanda görürüsen belki
    ancak öyle avunursun
    ben yerine koyarım
    ama sen başa döner durursun
    ben seveni bulurum
    ama sen bence (n)ah bulursun
    birkaç resim yolluyorum
    bakıp bakıp ağla diye
    kutu kutu peçete yolluyorum
    gözyaşlarını sil diye
  • tuğba ekinci'nin bir ilginç şarkısı.
    şöyle ki bu abla şarkıda ''bundan sonra sadece eşylarıma dokunursun'' derken kamera memintolara odaklanıyor ve ablamızda sallıyor bunları.

    sonracağıma bir de sen bence 'ah' bulursun derken de demek istediği sen bence nah bulursun.

    öyle bir şarkı işte.

    ben de ilginç bir insan olabilirim böyle bir şarkı hakkında fikirler oluşturup buraya yazıyorum sonuçta.
  • memet baydur'un 1994'te yazdığı 2 perdelik bir oyun.

    1990'lı yıllar türkiye'de irtica ve şeriat korkularının doğduğu yıllardı malum. ondan etklenmiş olsa gerek baydur, yönetim ve zihniyet değişikiliğine değiniyor bu oyunda.

    kutular, şehrin çeşitli yerlerine konulmuş ,içlerinde insanların yaşadığı sanatsal figürler. belediyenin bu kutu ve heykellerinden sorumlu kişisi ayşe bunun çok çağdaş, çok modern olduğunu savunuyor ilkin.

    onun kadar savunmasa da karşı da çıkmayan murat, iktidara geldiğinde bunların ortadan kaldırılmasını istiyor. ayşe de yönetimdeki yerini korumak için murat'a yaranmaya çalışıyor ve o da başta çok savunduğu bu şeylerin kaldırılmasını istiyor.

    basit ve hatta biraz çocukça bir iktidar eleştirisi ama hiç yoktan da iyidir. bir gün bir sahnede oynarsa izlemek isterim mesela. hani okuduğun bir kitabın sonra filmi çıkar da, aslında senin kitabı okurken zihninde canlandırdığından epey farklı olduğunu görürsün ya sinemada. işte merak ediyorum, okuduğum bir tiyatro oyununu sonra sahnede görsem nasıl olur? oynasa da izlesek.

    http://birazkitap.blogspot.com/…2/03/kutu-kutu.html
  • kız (6 y) "çingenelerin evi, yedi cücelerin evi gibi, ufak, kutu kutu."
  • bir tuğba ekinci klasiği. klibinde birkan sokullu oynamaktadır.
  • ece mumay & kaniza'nın, angie records & dmc etiketiyle yayınlanan “vanilya” albümünde yer alan bir parça.

    söz: ece mumay, zen-g
    müzik: ece mumay
    düzenleme: mustafa ceceli

    mix & mastering: koray püskül

    eyüp öztürk imzalı klibi buradan izlemek mümkün.

    şarkının sözleri ise şu şekilde:

    “kutu kutu pense elmamı yerse
    vaktini geçtik bize müsaade,
    sıfırdan olmadı kıvırdım olmadı
    ele güne rezil olduk.

    nerdeyim sorma ne olur,
    beni yorma.
    dur durabilirsen sanmam beni durdurabilirsen.

    duruldum yok,
    akıllandım yok,
    tövbe tövbe ama üzüldüm çok,
    ödendi bedeli dönemem hiç geri
    sıkıldım artık of.

    dostlarımı sil be ne olur,
    beni sorma.
    kondurabilirsen derler ki,
    yanındaki değil sen.

    temizle,
    hayalindeki tüm korkuları
    temizle,
    sana yaşattığı o duyguları
    temizle,
    geçmişte çektiği tüm acılarını
    temizle,
    ruhunda açtığı o yaralarını.”
hesabın var mı? giriş yap