• sürekli çok kötü bir kokunun hakim olduğu kantin
  • orta kantin gibi yeni lipton ice tea dizaynı ile belli bir kaliteye ulaşmış fakat eskisinden daha resmi hale gelen, içerisinde sigara içilmeyen bir bölümün olmasına ragmen o bölümde dahi sigara dumanlarının üstten gelip, cirit attıgı, "bu nasıl sigara içilmez bölüm ulan" şeklinde feryat figan kaçılan, çogu derbi, avrupa kupası maçları ve milli maçlar da maç saatine yarım saat kala hınca hınç dolan, özellikle aynı gün olan fener bahçe ve beşiktaş'ın avrupa kupaları maçlarında, "star'ı aç", "trt1 i aç", "orayı aç", "hayır ülen çocuklar duymasını aç" şeklinde dilemmalara düşüren, kavga edilecek kadar ortam gerilen, sonunda kantin abilerinin araya girmesiyle sorun herhangi bir tarafın lehine çözülen, işleten elemanlarının, öğrenciler ile gayet samimi olması nedeniyle hoş sayılabilecek bir mekan.

    sakın inegöl yada yarım izmir yemeye kalmayın çok fahiş!
  • şeffaf perde sayesinde sigara içilen bölüm gaz odası haline gelmiştir. kuzey kantinde sigara içmeye çalışan deneklerin normal içicilerden çok daha erken yaşta ölecekleri yıllar sonra kanıtlanacaktır.
  • 19 temmuz dan itibaren yeni yeri yemekhanenin yaninda olacak olan kantin.
  • az evvel akıllı geçinen bir öğrenciyle personeli arasında şu diyalog cereyan etmiş, o personelin içindeki bu cevherle oralarda harcandığını düşündüğüm mekan.

    ö:aç olana ne veriyorsunuz (eki eki güzel laf ettim bakalım ne diycek edaları)
    k:umut veriyoruz
    ö:??!!

    "çek ordan bi yarım ekmek umut" demesini bekledim bir süre ama gelmedi tabi.
  • kisa bir sure once yemekhane binasina (oraya bina demek ne kadar dogruysa) tasinmis olan kuzey kampus kantini.
  • simcitydeki "fast" modu gibi gözlerimizin önünden akıp gidiyor, farklılaşıyor hayat. deişiyor şehir, yaşadığımız yerler, binalar. anılarımızın bir kısmı siliniyor, o yıkılan, deiştirilen mekanlarla. bi zamanlar belleğimizden çıkmayan anılar yaşadığımız mekanlar bir bir deişiyor, farklılaşıyor. insan bi an durup, oyunun screenshotunu alası uzun uzun bakası geliyor.

    önce zülfikar* gitti. bi zülfikar amca vardı misal. her ne kadar müşterilerine küfretse de "hoşgeldiniz amuga goyyim", babacan adamdı. sonra işte bu kantin. kardeşim bize niye sormuyosunuz hiç, içeride bizim bişimiz kaldı mı kalmadı mı diye. bi çok yaşanmışlığımız var içerde, bi çok anımız var, nasıl kaldırır atar, sınıf yaparsınız orayı yaa. ruhsuz bi yere dönüştürüverirsiniz.

    misal; bi recep abimiz vardı, beşiktaş hastası kardeşleriyle. tam maç başladığı zaman temizlik yapmak aklına gelen, önümüzden geçip duran hizmetlisi vardı. yarım izmiri vardı. üniversitemizin ilk yıllarında bizi yanlızlık ve sıkıntıdan kurtaran -mute modundan çıkmasa da- televizyonu vardı. avrupa kupası maçlarında, tıklım tıklım dolup taştığı günlerde en arkadaki pencere önündeki betonları vardı. gol olduğunda tüm kantini innetmek vardı. arkadaşlarla der arası gelip çay neyin içmek vardı. hoş sohbet vardı. pazarları, acaba deiştirirler mi korkusu ile izlenen formula 1 gpleri vardı. ya şimdi; "mü ar dabıl dat maynıs el skuyier over mü r küüp ekuıls maynıs key over r skuyier...et last vi solv dı ekueyşın...so vi ken go in to dı neks sitep...rayt?...ok?...eni kuesşın?". ama adı yakışmış; kbz 01. hakkaten de kabızsınız yani...gidin kardeşim başka yer mi yok...

    acımasız bu dünya, bizi silip atıyor...
  • yeni adı kuzey kantini olan yer.
  • kasasinda 1996- 2001 yillari arasinda ibrahim abi diye ya erzurumlu ya da erzincanli biri olan, bu'nun en zkik kantini
  • abi ben bu kuzey güney olayını pek anlamamıştım orda ama psikoloji nin manzarasını ömrüm boyunca unutmam.. tellerden, duvarlardan falan atlıyoduk ama güzel oluyodu burda içmek...
hesabın var mı? giriş yap