• bir tür erkek deve. lök olarak okunmaktadır. muhtemelen hantallık da bu yaratığın kendinden geçmiştir deyime.
  • lök olarak algilanirsa, argoda hantal, beceriksiz, ise yaramayan anlamlarina da gelebilir:

    - ne oturuyon lan lök gibi.
  • erkek deveye 7 yasindan sonra verilen bir isim olmakla birlikte ikinci anlami kireç, zeytinyagi, pamuk ve yumurta akinin karistirilmasi yoluyla, kirik çanak çömlekleri, künkleri birlestirmekte kullanilan macun olan sözcük.
    ayrica (bkz: lok gibi oturmak)
  • cevizin ve kuru dutun dövülerek karşımından elde edilen yiyecek.
  • kemaliyeyi çağrıştıran bir tür şekerli yiyecek.

    - a lök değil mi bu?
    - öhöm evet.
    - kemaliyeye ne zaman gittiniz ya ben de gelirdim tih mih!
    - şenlik bu sene mayısta oldu.
    - aaa maa.
  • "dut ve cevizi kaynatıp yapıyoruz" deseler de içinde kesin başka sırlar olan baldan tatlı bir yiyecek. macun gibi ama yapış yapış değil.
  • ismiyle bu kadar ters endikasyon gösterebilen, az sayıdaki efsane besinlerden birisidir. örümcek adam'a sevgi ve saygı dileklerimle..
  • kemaliye yi sevdiren dut severlerin ilacı enerji deposu çok yiyince lök gibi oturtan tatlı.
  • fethiye yöresinden bir başka lök tanımı buldum (, eş çıkması, eş katmak ile ilgili annemle sohbet ederken):
    lök, sabun rendesiyle yumurta akının karıştırılıp zıvıtılmasıyla* yapılan bir karışım. ikisi iyice halleşiyor, emişiyor. avuç dolusu miktarında lök beze sarılıp karna, göbeğin üstüne sarılıyor. bundan beklenen içeride dağınık ve eş çıkartıcı iç suyun emilmesi, içerinin kurutulması. lök bu işlevde sabundan, sabun kalıbından daha başarılıymış. yalnız çok fena yapışırmış, sonra bunu kılları, tüyleri yolma pahasına çıkarmak gerekirmiş.

    bu durumda lök gibi oturmak, deveyle ilgili olabileceği kadar, bu karışımla da ilgili olabilir. bu da oturuyor, yapışıp kalıyor. yalnız karışım olan lökle ilgili olması için lök'ün çoğu yerde biliniyor olması gerekirdi. lökeşe acaba lök gibi oturan bir kuş mu?

    kuru dut ve cevizle yapılan katkısız tatlı löke ispir'de gobdin deniyormuş. olasılıkla ermenice ile ilgili. erzincan'daki adı ise tutuni ve doğrudan dut/tutla ilgili.

    deve anlamına geri dönersek, nişanyan'dan öğrendiğimizi hafif bozup söyleyelim: cemel-i nefis, iyi cins deve anlamına geliptir. farsça'da ur, eli ayağı kesik gövde anlamları da varmış ve "lük lük ravidan" lök lök yürümek deyimi de yaşıyormuş.

    cümle içinde kullanımı için (bkz: ola da bilir).
  • deve işte normalden az uzun az geniş ne farkeder
hesabın var mı? giriş yap