• super disney cizgi sinemasi
    gidemedim anasini satim
    onun yerine darklordbeni sevgililer gununde starship troopersa goturmustu

    (bkz: kan aglamak)
  • leydi ile sokak köpegi.1955 yapimi sinema tarihinin ilk sinemaskop çizgi filmi.
  • spagetti yedikleri sahne ile hafizalara kazinmis* muhtesem cizgi film.

    (bkz: spagetti yeme bicimleri/#509848)
  • küçükkene ağlatmıştır beni, nedense.
  • disney'in tüm serisini edinmek istediğim çocukluğumun muhteşem çizgi filmlerinden biri. bambi, aristocats, 101 dalmaçyalı, peter pan gibi bu çizgi film de o zamanki çizgilerin yumuşak ve yuvarlak hatlarını taşır. sonradan disney karakterlerini daha keskin ve insana benzer çizmiş ve insan çizgi filmlerine yönelmiştir, pocahontas, aladdin vb. ancak konusu itibariyle gerçekten çocuk zihinlere romantizm tohumları serper ve mutlu son umudu dayatır, zannımca büyüyünce hayal kırıklığından çekilen tüm acıların sorumlusu disneydir..
    "lady and the tramp 2, scamp's adventure" diye de ikincisi çekilmiş 2001de. izlemedim izlemek istemem çocukluğumdaki çağrışımlar öylece kalsın diye.
    edit: buldum dvdsini oturdum izledim yine çocuk gibi, gayet de mutlu oldum.
  • dunyanın en guzel ask hikayelerini dinledigim, izledigim cocuklugumun kitabi; cizgi filmi... bugun izledigim bir cok filmde ya da dizide goremeyecegim kadar sanatsal sahneler iceren, "bir yalan ancak bu kadar guel anlatilir" dedirten cizgi film. lady'nin asaleti, guzelligi ve sevimliligi; the tramp'in korumaciligi, anlayisliligi, ozgur ruhu, cesareti; james dean'i hatirlatan tavirlari... spagetti sahnesi, bebegin dogus sahnesi, gun dogarken bir ciftin uyanis sahnesi... mutlaka izlenmesi gereken bir film oldugunu ileri surerken erkeklere bir parcacik da olsa filmdeki sokak kopegini ornek almalarini tavsiye edip filmi izledikten sonra kadinlarin ne istedigini bir parca da olsa anlayacaklarini garantiliyorum.
  • tekrar izlendiğinde kocaman bir iç çekiş ve gülümseme bırakan, james deane benzeyen tramp'e ve bir prensese benzeyen lady'ye, aşklarına hayran bırakan çizgi film...
    siyam kedilerinden neden nefret ettiğiniz ya da italyanları neden sevdiğiniz bu çizgi filmi çocukluğunuzda izlemiş olmanıza bağlı olabilir...
    mırıl mırıl iki çocuk izlemenin ayrı bir keyifli olduğu çizgi film.. seslendirmesinde aksanlara ve mimiklere abartı bir dikkat edilmiş bir çizgi film... iyi ki izlenmiş, iyi ki hala izlenebilen bir çizgi film.. walt disney 'e hayran bırakan filmlerden...
    dünyanın en güzel öpüşme sahnelerinden birini barındıran çizgi film... -spagetti-
    aşk'ın anlayış, kahramanlık, fedakarlık üstünden gittiğine, her dişinin ne kadar kıskanç olduğuna dair gülümseten, doğal, öylesine, aileye dair bir çizgi film.. çocukluk kadar masum bir çizgi film... o kadar yoğun o kadar güzel... her hareketin mimiğin bir çocuk dikkatiyle ve kalbinizde bir gülümsemeyle izlendiği film...
    aşk filmi...
  • ben ufakken leydi ile serseri ismiyle yayinlanmisti.. nerden bulduysam oraya buraya cikartmalarini yapistirmistim. hala evin kimi ucra koselerinde duruyor ani babinda (yalan, cikartamadim sadece).
  • gerçek kasetini bulamadığım için çocukken anneme her hafta zorla kiralattırdığım filmdir uyuz kasetçi inatla satmamıştı bize. ama bir kaç şeyi söylemeden geçemeyeceğim;

    birincisi çocukluğumuzun leydi ile serseri'sini leydi ile sokak köpeği'ne çeviren türk çevirmenlerine buradan bir alkış gönderiyorum.
    ikinci olarak; filmin yeni versiyonunu seyrettim, ilk filmdeki bir çok sahneyi şiddet içeriyor gerekçesiyle çıkarmışlar. tebrik ediyorum.
  • gecenin bu saati youtube'da daldan dala atlarken görüp üşenmeden baştan sona izlediğim film çok da hoşuma gitti açıkçası. çok küçükken izlemişim herhalde makarna sahnesi hariç hiçbişi hatırlamıyordum.

    filmi akabinde aklımda kalanlar ise şu şekil:

    --- spoiler ---

    - lady'nin sahiplerinden bahsederken birbirlerine sesleniş şekilleri kullanması 10 numara bir detay: dear jim ve darling.
    - ayıca disney bu filmle subliminal mesajın dibine vurmuş gençler, artık hatunların efendi adam yerine piç tercihi'nin sebebini anlıyoruz. sonuçta susam sokağı izleyerek büyüyen bir nesil nasıl simit saraylarına hücum ettiyse, aynı mantıkla küçükken filmi izleyen kızlar piç adamlara hücum etmekte.
    - olayları hep köpeklerin seviyesinden izliyoruz filmde yani insanın bel altı hizasında, bu sebepten jim dear ve darling'in yüzleri ender gözüküyor.
    - darling'i seslendiren peggy lee imiş. bu da animasyonlarda kullanılan ilk süperstar sesi olabilirmiş.

    --- spoiler ---
hesabın var mı? giriş yap