• lahana, kereviz sapı ve maydonozun bir tencerede kaynatıldıktan ve bebek maması kıvamına getirildikten sonra tüketilmesiyle yapılan diyet*. iğrenç bir görünümü olan bu besinin dışında bu diyet süresince başka hiç birşey yenmiyor. insanın zaman zaman midesi kalkabiliyor.
  • hazir corbalardan bir paket ve ayrica biraz baharat katilirsa guzel bir yemek haline gelen diyet besinine sahiptir bu diyet.
  • kapuskadan nefret eden bendenizin de ister-istemez uygulami$ oldugum diyettir.
  • (bkz: fil diyeti)
  • kansere karşı bir önlem olduğu iddia edilen beslenme şekli. daha fazla öngörü için;
    (bkz: domates kansere birebir)
    (bkz: kanser riskini azaltan gidalar)
    (bkz: surekli degisen saglik modasi)
  • çorba malzemeleri:

    6 tane irice yeşil soğan, 2 yeşil biber, 1 tane rendelenmiş ya da doğranmış domates
    1 demet kereviz, 1/2 lahana
    1 paket tavuk ya da sığır bulyon
    isteğe göre, tuz, karabiber, sarımsak ve maydanoz

    1. gün - istediğiniz kadar meyve (muz hariç) ve lahana çorbası
    2. gün - istediğiniz kadar çiğ ya da haşlanmış sebze (baklagiller hariç) ve lahana çorbası
    3. gün - birinci ve ikinci günün yenilenlerin her ikisi de ve lahana çorbası
    4. gün - en fazla 5 tane muz, kreması alınmış 4 bardak süt ve lahana çorbası
    5. gün - bir porsiyon biftek, 6 tane domates ve lahana çorbası
    6. gün - istediğiniz kadar biftek, sebze ve lahana çorbası
    7. gün - bir porsiyon pirinç lapası, meyve suyu ve lahana çorbası

    not: diyet boyunca kesinlikle ekmek, alkol diyet dahi olsa soda ve kolalı içecekler alınmamalıdır. istenildiği kadar çorba içilebilir.
  • yapan birini tanıdığım için gönül rahatlığı ile işe yaradığını söyleyebileceğim diyet. ama size sabırla lahana kaynatacak birine ihtiyacınız var.
  • verilebilecek kilolara kar$in, vucudun biriktirecegi gaz ve neden oldugu $i$me nedeniyle kimsenin diyet yapildigina inanmayacagini dusundurten yontem.
  • ola ki beni bi gün 101 numaralı odaya* alırlarsa, karşıma çıkacak şeydir bu lahana çorbası ve lanet rejimi!

    annem bi gün büyük bi hevesle eve geldi. "babanla beraber tash olucaz! bu rejim haftada 5 ila 8 kilo vadediyor.."
    yaptı o karışık turşuyla kosla oxi action reklamındaki bulamaç çizgisindeki çorbayı. kendimi en kötüye hazırlamış, iğne olmaktan korkmasına rağmen cesur olması gerektiğini bilen küçük çocuk tavrımla bir fırt aldım çorbadan: "hmm.. kötü diilmiş be! nedir ki? istediğin kadar çorba içebiliyosan ben de yaparım bu rejimi.." ama tabi benden uzak ebeveynlerime yakın olsundu.. ne de olsa 8 gün alkol yasaktı! hem çikolatasız ne yaparımdı..
    ertesi hafta eve uğrığımda daha minik popolu anne(-3 kilo) ve küçük göbüşlü baba(-5 kilo) karşıladı beni.. üstelik biraderimin iddialarına göre onun cipslerinden arada tırtıklamalarına rağmen..
    neyse bi gün denize düşersem neye sarılacağımı biliyordum artık..
    aradan haftalar geçti. bol alkollü, cipsli, brownili bi haftadan sonra tartıya çıktım. çıkmaz olaydım, 2 kilo almışım! bira göbeği, şarap götü derken bi bakmışım ki annemden fazla tartıyorum.. 60 psikolojik sınırındayım.. buraya kadar! "anne yap bana ordan 1 tencere lahana çorbası!"

    süper gaz bi giriş yaptım haftaya. karşımda tüketilen çikolata ve brownilerin bok* olduklarını mı düşünmedim, yemeğin suyuna ekmek banmanın iskandinavlara göre uğursuzluk getirdiği teorilerini mi ortaya atmadım.. bu bi hafta yoldaşım şarap yerine lahana çorbası, çikolata yerine greyfurttu.. 3 muz mu demiş, gazım ya, 2 muz! üstelik bıdıklarından, 4 biftek mi demiş, 4 biftek fazla bana! daha boyum kaç, hem benim kilom kaç..

    ilk bikaç günden sonra farkettim ki insanlara, özellikle özgürce yemek yiyen insanlara, özellikle ve özellikle özgürce yemek yiyip zayıf kalabilen insanlara karşı tuhaf şeyler hissetmeye başladım.. onlar yemek yerken bir koca kumpiri "al bunu da al, bunu da ye ve hala zayıf kal" diyerek gırtlaklarına tıkıştırmak istedim.. kendimi kadim badim blindmanin gözüne kalem sokmaya teşebbüs ederken yakaladım.. ama yılmadım ve rejime devam ettim.. sigaraya bile başlıyordum az daha..

    ne pis birşeymiş ayıkken bi avuç sarhoşun arasında, havasız ve sıcak bir barda eğlenmeye çalışmak.. insanlar soğuk biralarını lıkır lıkır yudumlarken, fondip üstüne fondip yaparken, getirip içmen için burnuna sokarken "hayır, sağol*" demek.. gelen sorular üstüne utana sıkıla rejim yaptığını açıklamak.. karizmanın tamer şahin olması.. suratına acme örsü gibi inen kahkahalar, "kızım hiç ihtiyacın yok ki"ler..

    neyse, 1 hafta geçti güç bela.. sabah tuvalete gidip daha çok sıçabilmek için meditasyon yaptım, sonra geçtim tartının başına.. kader anı! derin bir nefes al. şimdi hepsini ver.. tek gözünü kısarak pis pis tartıyı kes.. şimdi yavaşça tartıya.. dur dur dur! nefessiz kaldın. bir daha derin bir nefes al, sonra tekrar ver ve şimdi!

    "58 miiiiiiiiiiii?????!!!!"

    (missing text)

    yerde "metabolizmamı skiyim" şeklinde titrerken ve lahana lahana osururken yarı baygın bulunmuşum..
  • yapmadiginiz halde aynen pasif icicilik gibi insanin hayatini tehlike altina sokan diyet... zihinsel not: biri yaninizda bu diyeti yaparken sakin browni yemeyin.

    (bkz: ankara eti browni zirvesi)
hesabın var mı? giriş yap