lake

• ingilizcede göl.
• eski yazmaların vernikli gibi olanlarına verilen bu isim verilirdi. yazma cildi üzerine altın ve boya ile çiçek vs. resimleri yapılır üzeri de rugan denilen vernikle kaplanırdı. iran ve edirne lakesi meşhurdu. en iyi lake edirne'de yapıldığından lake yerine edirnekari ismi de kullanılmıştır.
• hint. (laka yüz bin, laka ağacından bir çeşit zamk olan takanın çıkmasında etken olan binlerce kımız böceğine atfen) laka ile sıvanıp cilalanmış: laka sürülerek yapılan cila (işi). lake, reçineli bağlayıcılar (kolofan, sentetik reçine) ve yağın uçucu yağlardaki (terebentin) solüsyonu olabileceği gibi, bir sentez ürünü de olabilir. lake çin'de m.ö. 1000 yılından beri, avrupa'da ise 17. yy.'dan bu yana kullanılmaktadır. lake, yağlıboya gibi kurur; her kattan sonra iyice kuru-yuncaya dek beklemek gerekir.
• 80'lerin pek az bilinen alman gruplarından.
  
  ayrıntılı bilgi için: http://lake-online.de.vu/
• (bkz: zohiko)
• çizildiğinde sıkıntısı büyük ve giderilmezdir.
• en hüzünlü anlarda insanı sarıp sarmalayan, sakinleştiren şarkıların sahibi grup. 2000li yılların underrated gruplarından biri. adventure time'ın sonundaki şarkı da bu arkadaşların.
  
  meraklısına, şu websiteleri; lake the band
  
  koskocaman bir huzur topu oldum arkadaş.
  
  christmas island
• ray bradbury öyküsü için: (bkz: the lake/#58262608)
• renksiz ya da renkli parlak bir mobilya cilası. sanırım günümüzde kullandığımız ucuz beyaz mobilyaların çoğu bununla kaplanıyor.
  
  daha fazla bilgi için
• cs(bkz: counter strike global offensive)en sevidğim harita