• bir konu uzerine ciddiyetsiz yaklasim.
  • yillardir gormedigi bir insana "naber bebek" diye hitabetmek, az cok ucundan kiyisindan tanidigi birinin yanagindan makas almak ciddiyetsizlige ek olarak haddini bilmezlik iceren ornekleridir.

    "ciddiyeti severim disipline hayranim."
    -kara mithat, kadikoy, 1979
  • insanda bulunan zaaflardan biridir. üstelik bir karizması da yoktur. ne bileyim ukala,kendini beğenmiş biri bazılarına çekici gelebilir mesela; ama bir insan laubali ise onun pek bir kurtarır yanı yoktur.
  • bak bu benim kişisel sınırlarım, bu tarafında ben, öbür tarafında sen/siz/benim dışımda kalan tüm dünya. isteğim, kabulüm olmadan o sınırdan istediğin an ve şekilde girip çıkmalar hep laubalilik. oysa sınırlar önemli, sınırlar.
  • rahat insan işi.

    kafasında kırk tilki dolaşan insan ciddiyeti elden bırakmıyor, bırakmıyor. ama dünya sikime minare götüme kafasıyla yaşayan ha bire bu hal içinde oluyor.
  • hoşlanılacak bir tarafı olmayan gereksiz hal ve hareketsicilik.
  • laubalilik allah’tan uzakta olmanın,
    ciddiyet ise allah’a yakın olmanın en açık alametidir.
  • tolerans gösteremediğim insan özelliklerinden birisi. bu nedenle arkadaşlıklarımı bile bitirdim çünkü bir yaştan sonra çekemiyorum laubali davranışlar gösteren hele hele yaşıtım insanları. bağlam dahilinde belirli bir biçem kabul edilebilir elbette, ancak eşek kadar insanlar olup olgun bir biçemle konuşamamak bir çeşit rahatsızlıktır.

    kendinize nasıl davranılmasını istiyorsanız başkalarına öyle davranın. sizden uzak durulduğunda da ağlamayın.
  • laubaliyimdir, kendimi ve hayatı çok ciddiye almıyorken başkasını ve onun hassasiyetlerini hiç ciddiye al(a)mam. çekemeyen anten takabilir ve hayatımdan çıkıp gidebilir. işine gelirse. lanet olasıca derecede yüksek bir şarmingim var. yenisi gelir elbet. peh!
  • laubalilik dostane bir yaklaşım veya samimiyet anlamına gelmiyor. karşıdaki kişi yaşça küçük bile olsa, ona laubalilik yapılamaz. kendimizin doğru yolda olduğunu nerden biliyoruz ki? kendimize neden bu kadar çok güveniyoruz? nerden biliyoruz, belki karşıdaki kişi allah katında daha makbul, daha sevilen bir kişidir. kendimizi ondan daha hayırlı görüp laubali olmak kötü bir şey... işin aslında, karşımıza farklı görünümlerle çıkan, tecelli eden yalnızca allah var. kime laubalilik, saygısızlık yaptığımıza, kimi küçük gördüğümüze dikkat etmek lazım... bunlar aslında edep ile ilgili şeyler. edepsizlik insanı allah'tan uzaklaştırır. karşıdaki çocuk, genç veya yaşlı, kafir, mümin fark etmeden edepli olmak gerekiyor. ancak dünyanın türlü türlü hali var. zahirin ve batının hakkını vermek gerekiyor. örneğin bazen kibirliye karşı kibirli olmak gerekebilir bile...
hesabın var mı? giriş yap