• yönetmenlik koltuğunda quentin dupieux'nın yer aldığı 2019 yapımı film.

    film, dünya prömiyerini bu sene gerçekleştirilen 72. cannes film festivali'nde yapmıştır.

    rubber (lastik), wrong (yanlış) ve au poste (keep an eye out - karakol) gibi gerçekliği zorlayan tuhaf filmleri ve karakterleriyle daima şaşırtan quentin dupieux'nün yeni filmi "le daim" cannes'da yönetmenlerin on beş günü bölümünün açılışında gösterildi.

    filmin başrolündeki jean dujardin, saplantıyla bağlandığı ve kendisiyle konuşan geyik derisi ceketi uğruna deliliğe düşen bir adamı canlandırıyor. filmin tuhaf anti kahramanı, deri ceketini üzerinden hiç çıkarmayan, gayet dengesiz, takıntılı, psikopat georges. yeni aldığı ve kendisiyle konuşan deri ceketinin dünyada tek kalmasını isteyen georges, kolayca deliliğin pençesine teslim oluyor. sinsi bir kara komedi gibi başlayan film, georges ve sinema kurgucusu denise'in el kameralarının da katkısıyla absürt bir snuff cinayet filmine dönüşüyor. dupieux'dan alıştığımız üzere, film acayip karakterlerin ve olmayacak durumların cirit attığı, tahmin edilebilirlikten son derece uzak, yaratıcı bir şaka.

    filmin afişi

    edit: filmi birkaç saat önce basın gösteriminde izleme fırsatı yakaladım ve beklentimin bir tık üstünde buldum diyebilirim. yönetmenin bir önceki filmini nisan'daki 38. istanbul film festivali'nde izlemiş; konusu, kurgusu ve komedi yönünün oldukça güzel işlenmesi ile oldukça beğenmiştim. o yüzden bu filmin türünün de komedi olduğunu görünce bir önceki film kadar iyi bir iş bekledim ve nitekim umduğumu da buldum. yalnız ve banka hesabına bloke konmuş bir adamın yüklü bir miktar verip almış olduğu deri ceket ve yanındaki promosyonu bir el kamerası ile olan ilişkisi filmin absürtlüğü yönünde atılan ilk adım olarak göze çarpıyor. deri ceketine olan hayranlığı günden güne artan georges'un ceketi ile yaşadıkları filmin ilk anlarında komedi yönünün ağır basmasına yol açarken, deri ceketi ile hayali olarak konuşmaya başlaması ve bir barda çalışan denise ile olan ilişkisi filmin ilerleyen dakikalarında kara mizaha dönüşerek, cinayetlerin de işlenmesiyle farklı bir havaya bürünüyor. georges'un dünya üzerinde ceket giyen tek adam olmak istemesi, ceketinin de dünya üzerindeki tek ceket olma isteğinin georges'un film çekme merakı ve bu taktiği ceket giyen insanlar üzerinde caydırıcı bir şekilde kullanması filmin absürtlüğünü meydana getiriyor.

    yalnızca iki ana karakter üzerinden ilerleyen filmin konusu buna rağmen süresinin de kısa olmasından dolayı hiç sıkmıyor ve eğlenceli bir hikaye sunuyor. filmin başrolünde yer alan jean dujardin'in performansı da oldukça tatmin ediciydi. bunun yanı sıra diğer başrol oyuncu olan ve son dönem fransız sineması'nda yer aldığı filmlerle ve performansıyla göz dolduran adèle haenel'in başarılı oyunculuğu ve georges karakterinin kişiliğindeki etkisi de film boyunca dikkat edilmesi gereken bir başka ayrıntıydı. komedi türü ile başlayıp başka türler arasında da gezinerek bunları dengeli bir biçimde harmanlayıp sunan film, farklı bir deneyim yaşamak isteyenleri mutlaka izlemesi gereken bir yapım.

    filme puanım: 7
  • filmekimi'nde izlediğim filmdir.

    --- spoiler ---
    başta sıkıyor ama sonra filmin içine girmeye başlıyor insan. kara mizah nedir anlamayan kişilerin izlememesi gereken bir film kesinlikle. salı sabah seansı olduğu için pek kişi yoktu salonda ancak yarısı da filmin amacını anlamamıştı diye düşünmekteyim. georges'un önceki hayatına tanık olmadan direkt yola çıktığı andan itibaren hayatına tanık olmak ve absürtlüğün zirveye çıkmasını izlemek keyifliydi. filmdeki absürtlük düzeyi benim gayet hoşuma gitti ve eğlendim. sonu özellikle çok hoştu ve güldürdü.
    --- spoiler ---

    farklı bir film izlemek isteyenler için iyi bir opsiyon olabilir.
  • kendince bir joker filmi; hem de o kadar para harcamadan.
  • oyunculuklar muazzam. baştan sona çekti aldı beni. ancak kara mizahtan sapıp psikolojik analiz yapmaya çalışınca kayboldum. öyle şeylere gerek yok, sorgulamadan izleyiniz.
  • zaten "normal" çemberinin dışına çıktığını daha püsküllü deri ceketin hayatına girdiği ilk dakikalardan farkedebildiğimiz ana karakter georges'un daha fazla hayvan derisine bürünebilme ve bu kalıbında tekleşme tutkusu ile insan avladığı harika bir quentin dupieux filmi.

    --- spoiler ---

    arzusunu tatmin etmek için o kadar sınırlarını zorlar ki georges, doyurduğunda güçlendiğini zannettiği bu arzu aslında onu gittikçe acizleştirir, bir av haline getirir. geyik derisiyle bütünleştirdiği bedenini, başka bir ölüden aşırdığı deri şapka, bir başka ölüden elde ettiği deri eldiven ve son olarak da kurgucu denise'in hediye ettiği deri pantolon ile her yönden hapseder. ölü derilerle bezenen georges gittikçe daha da vahşileşir, ötekinin yaşama hakkına karşı varlıksal sorumluluğunda hissizlesir, bencilleşir. (ki burada ölü deriyle bezenme isteğinin/tercihinin de zaten vahşice ve günümüz şartlarında çoğunlukla ihtiyaç dışı olduğunu da dile getirebiliriz.) filmin ilk yarısında georges'un karanlığının kurbanı gibi görünen denise'in, aslında en başından beri bu karanlığın farkında olan ve onu bilinçli olarak besleyen olduğunu sonradan farkederiz. bu noktada insan kasabına dönüşmüş georges'u finanse eden denise'in para kaynağının, babasının sattığı kasap dükkanından gelmesi bir başka şahane bir metafor olarak karşımıza çıkar.
    --- spoiler ---

    üstüne konuşulacak, düşünülecek çok malzeme barındıran, bunu yaparken de her dakikayı kıymetli kullanarak süre israfından kaçınan (77 dk) le daim, ironik ve grotesk yapısıyla heyecan verici ve hayranlık uyandıran bir film.
  • ( absürt karakomediden hoşlanmayanların kesinlikle seyretmemesi gereken 2019 yılı yapımı fransız filmi.)
    ilk gösterimini 72. cannes film festivalinde yapan filmimiz, ikinci el geyik derisinden yapılmış havalı ceket için oldukça yüklü bir para ödeyen kahramanımızın, satıcının hediye ettiği el kamerasıyla bir otel odasına yerleşmesi ve sonrasında yaşanan absürd olayların hikayesi. ceketine fazlasıyla bağlanan adamımız, ''dile gelen'' çeketin, ''dünyadaki tek deri ceket ben olmalıyım.'' isteğini yerine getirmek için türlü yollara başvuracaktır.
  • bu filmi beğenen hatta filmin posterini alıp dünyadaki diğer tüm film posterlerini yok etmek isteyen birkaç kişiden biriyim.*
  • marriage story'i al the irishman'le topla, çıkan sonucu joker'le çarp. yine de bu filmi yakalayamazsın. 2019 yılının izlediklerim arasında en iyi filmidir.
  • quentin dupieux'in rubber filminin izinden giden son filmi. ordaki lastik gibi burda da deri ceketin kendine ait bir misyonu ve karakteri var. jean dujardin de tam bir goat olmuş sakallarla, hoşuma gitti. özellikle finale yakın zirve yaptığı sahnelerde gülme krizine girdim. georges'un milletin üstündeki deri ceketleri çıkarırkenki azmi gözlerimin önünden gitmiyor. *

    --- spoiler ---

    sonunda baştan ayağa derilere bürünüp kırlarda mutlu mutlu, sekerek dolaşan georges'in tam da ceylan gibi uzun namluyla vurulması

    --- spoiler ---

    bu arada denildiği gibi filmin afişi gerçekten şahane bkz.
  • ya metafor yapılacaksa cidden böyle yapılsın. meta feşizmini olabilecek en absürd şekilde kara mizahla muhteşem anlatmış. filme bayıldım
hesabın var mı? giriş yap