• ilk dinledigimde ne yalan soyleyeyim, hic bir sarki ozellikle dikkatimi cekmedi ve hatta elbow tarzini degistirmis, coldplay, keane akimindan payini almis, ticari bi album yapmis dedim.
    bir iki kere dinledikten sonra ise seni gidi, kulak yokmus sende dedim kendime cunku albumdeki her sarkinin ayri guzelligi kendini ele veriyor zamanla.

    elbowun bundan sonra isi kesinlikle cok zor - her majesty'den sonraki decemberist gibiler sanki - bir picaresque basarisi bekliyoruz ilerki yillarda.
    manchester canlaniyor diyoruz, kanadali guzellerin elinden taci tekrar alacaklar elbow ile. albumdeki her sarki mi bu kadar guzel olur - manchester huznu kanada depresyonuna 5 cekiyormus.
  • bu elbow'un finansal açıdan en sağlam albümü ve ilk defa albüm için hak ettikleri reklamı yapabildiler.
    bu alışıldık bir durum değil elbet, ama bunu onların hak ettiği birşey olarak görmeliyiz belkide...ki onlar çok büyük olmayı hak ediyorlar.onlar hiç bir zaman şişko prodüktörleri memnun etmeye çalışmadılar...guy garvey ve takımı... hiç bir zaman beyaz naif ingiliz çocuk ...ya da parlak gülüşlü fit gençler değillerdi...onlar için de müzik yapmadılar.
    o yüzden belki 10 sene beklediler ilk albüm için. o yüzden ne kadar samimi ve gönül telimizi titretenlerden.
    ama onların sevgisi hep bireysel..kişiye özel kalmalarını gerektiriyor...bu yüzden belki de bu albümü ilk başta yadırgamamız...o yüzden « zor » bir albüm bu 3. albüm.

    yani neymiş, elbow adı lazım değil bir grup gibi müzik yaparken bu albümle tarzını biraz değiştirip adı lazım değil brit bloğundan başka bir grup gibi müzik yapmaya başlamışmış. onlardan bir tane daha asleep in the back beklemek mümkün değil elbet...ki bence bu album cast of thousandsdan daha sıcak ve samimi. [belkide guy turnede değil de evinde yazıldığı için “feels like home”]

    onlar beynimizle duygularımızla hiç bir kuzeyli grubun oynamadığı kadar oynuyorlar. bu albümde melankolik yağmurlu bir sonbahar gününün hüznü var…kuzey batının hiç bitmeyen sisli sabahı…çiği…şimdiye kadar gelmiş geçmiş: joy division, 'mondays, 'roses, 'smiths...bu albumü daha çok sevmemi sağlıyor: bu mancunianlar ne kadar da bağlı yaşadıkları yere diyorum.

    manchester elbow’a göre şehirlerin en garibi…bazen uzaklaşmak –o korkunç yerden kaçmak istioyorlar..bazen de evlerine…annelerinde dönmek.
    mesela, asleep in the back'den "any day now" :"any day now, how's about getting out of this place?"
    “when i'm low that i need to be in the town / where they know what i'm like and don't mind”

    station approach -albümün açılış şarkısı- bir eve dönüş hikayesi

    “coming home i feel like i / designed these buildings i walk by”
    serde mimarlık olunca daha da bir dikkat çekiyor - guy'ın dahi olduğuna daha da bir inanıyorum.

    belki guy bu albümden sonra daha ünlü olcak..daha bir racon öğrenmesi gerekecek... onlar için bir dönüm noktası gibi.
  • (bkz: picky bugger)
    drinking
    in order to feel
    thinking
    reinventing the wheel
  • amerikan filmlerinde amerikanya baskanlarinin dunya liderlerini beyaz sarayin arka bahcesi misal yerlerde toplayip "hadi ben lider oliim, siz de dedigimi yapin" cinsinden nutuklar atmak icin topladiklarinda soyledikleri acilis cumlesi.

    ps. dunya liderlerinin gudik kostumler icinde saklaban seklinde arzi endam etmeleri sarttir. zannimca bu liderlere gonderilen davetiyelerde 'ozellikle' belirtilmektedir.
  • lull yazarı sevgili yiğit atılgan' ın pek bir sevdiğim tabiriyle 'elbow öyle ilk dinleyişte sevebileceğiniz gruplardan değil'. elbow dinlemek ciddi anlamda sabır ve azim ister. 'asleep in the back' ile tepeden başlayan manchesterlı beşli, 'a cast of thousands' ile hafif bir düşüşe geçmişti. geçtiğimiz eylül ayında çıkan bu albüm ise ikisinin arasında durmakta. vokalist guy garvey' in farklı vokali ve davullardaki akıcılık, beraberinde dinlenesi bir müzik ortaya çıkarıyor. yeni yetmelerden sıkıldıysanız önerim huzur dolu elbow. öne çıkan şarkılar; 'station approach', 'leaders of the free world', 'an imagined affair'.
  • kulaklikla sokakta falan dinlerken aninda tum cevreden, insanlardan izole edebilen bir enerjiye sahiptir bu sarki. hatta o kadar ki, felaket bir umursamazlik hissedersiniz cevrenize. sonundaki "passing the gun from father to feckless son" bolumunde ise artik iyice doruguna ulasir bu enerji, o an adimlarinizi atmaya devam etmekten daha guzel bisey yoktur, daha hizli
  • konserde* , guy garvey'in "this one's for george bush junior.." diye girizgah yaptığı $arkı. destekleyen ıslıklar gelince "oh, he's a friend of yours?" diye gülümsemi$tir bütün ingiliz ironisi ile.
  • sözlerini yazma arzusu uyandıran değerli şarkı. hem ellerinde taşlarla filistinli çocukları ve öte yandan yaptıklarının pis bir oyun olduğunu düşünerek hunharca keyiflenen bush ve benzeri dünya liderlerini akla getiriyor.we're climbing a landslide that only the good die young' hakikaten :

    i'm sick of working for a living
    i'm just ticking off the days till i die
    oh, i miss you louise, yeah...
    and the sickest little pleasures keep me going in between pulling teeth

    oh periscope up
    i've been looking for a ladder
    i need to see the commander in chief
    and remind him what was passed onto me

    your mum don't sleep!
    and the friends you keep!
    i didn't raise a thief!
    i didn't raise a thief!

    but the leaders of the free world
    are just little boys throwing stones
    and it's easy to ignore
    till they're walking on the door of your home

    my thinking isn't driven
    but the music always gives me a lift
    i'm so easy to please, yeah
    but i think we dropped the baton like the 60's didn't happen, oh no!

    oh periscope up
    should be looking for a ladder
    i need to see the commander in chief
    and remind him what was passed onto you and me

    your mum don't sleep!
    and the friends you keep!
    i didn't raise a thief!
    i didn't raise a thief!

    but the leaders of the free world
    are just little boys throwing stones
    and it's easy to ignore
    till they're knocking on the door of your homes

    but the leaders of the free world
    are just little boys throwing stones
    and it's easy to ignore
    till they're knocking on the door of your homes

    passing the gun from father to feckless son
    we're climbing a landslide where only the good die young
    passing the gun from father to feckless son
    we're passing the gun from father to freckless son x2
  • albümüne ismini veren şarkı, kesinlikle çok dikkatli dinlenmesi gereken çok başarılı bir üründür. bana göre elbow'un kendini aştığı birkaç noktadan da bir tanesidir.
hesabın var mı? giriş yap