• guzel fakat talihsiz soledad miranda'nin basrolde oynadigi, istanbul'da gecen, 70 baslari erotik-gerilim turunun nadide orneklerinden, kult film..tabii 30 yil sonra seyredince, kitsch'ligi, kotu senaryosu ve oyunculugu ile dikkat cekiyor daha cok.. bir de istanbul'a benzemeyen istanbul'la..enteresan muzikleri vampyros lesbos sexadelic dance party adli albumde bulunabilir.
  • (bkz: lucita)
    (bkz: fatima)
  • butunlukte yogun aksakliklar yasaniyor olmasi filmin ilerleyisinde soru isaretleri olustursada genel olarak sevilesi bir jess baba yapitidir.
    beni en cok sasirtan filmin dilinin almanca olusu olmustur.ispanya-bati almanya ortak yapimi olsada tum oyuncular ve teknik kadronun ispanyol olmasi bile filmin almanca cekilmesini engellememistir.
    istanbul manzaralarinda sik sik bir yuk silepi goruruz.linda nin buyukada ya ilk cikisi ve iskele onundeki caddeden ilerleyisini hatirlarim sik sik.
    sene 1970 istanbul bitmemis.
  • bir cok kisinin fantezilerini korukleyecek bir birlesim
  • biseksüel olsunlar hatta beşer onar saldırsınlar daha iyi olur diye düşündüğüm güzellik.(gerçi biz bu kadar gönüllüyüz diye vampirler varsa biel gelmiyorlardır türkiyeye.düşünün bi:abi al bak şurdan da ısır bak benim şuramın kanı çok tatlıdır falan.vampir vampirliğinden nefret eder valla)
  • "buffy the vampire slayer"daki tara ve willow ikilisi vampir ısırırsa olacak durum.
  • imdb ye her baktığımda orjinal adını değişmiş bulduğum film.
    1 ay evvel vampyros lesbos olarak kayıtlı bulunan film bugün las vampiras adıyla arz-ı endan etmekte ve muhtemelen 1 ay sonra lesbian vampires olarak değiştirilecek. bi' karar verin be!
  • orjinali 'vampyros lesbos'tur. yunan drum'n'bass grubu.. icinde acid jazz etkilesimi de vardir. eglenceli ve hareketli bir grup...
  • jeneriğinin başında vampiros lesbos yazar , fragmanında ise vampyros lesbos yazar bu filmin . yani onlar da bir kararsızlık yaşamışlar belli ki. film hakikaten çok boktandır, fakat bi takım sinematik incelikler, semboller vs de yok değildir. mesela bi akrep vardır havuza düşer ölür , müthiştir. ya da kelebekler, kuşlar, uçurtmalar.. deneysel bir çalışma gözüyle bakıldığında hoş bile gelebilir film bütünüyle . serbest çağrışım ile sıralanır bazı sahneler.. selülitli vampir mi olur gibi yeni nesil soruları gündeme getirir .. madem ölümsüzsün o selülitler nedir, ne biçim ölümsüzsün sen miss carody..

    müzikleri oldukça acaiptir, hele konuşan bir adam vardır boğaz manzarası eşliğinde hakikaten kafa siker..
    ayrıca yönetmen, islamın ve hatta topyekün dinin çarpık bir örgütlenme biçimi olduğunu fısıldar incede inceye..

    sultanahmette, vapurlarda, büyükadada ve sanırım kınalıada da gecmiştir film.
    lezbiyenliğe dair artı bişey söylememiştir maalesef, gönül isterdi vampirellalar güç birliği yapıp etraftaki erkekleri köleleştirsin, ama olmadı,

    --- spoiler ---

    yine erkeğine dönen bir kadın görüyoruz sonunda..

    --- spoiler ---
  • manyak bir film!
    deli gibi psikanalitik göndermeler mevcut.
    hatun kişinin kontes ile karşılaşmasında bir sürü kırmızı uçurtma, ağa takılı kelebek, ayakları yanan akrep ve kırmızı boya ile imge cümbüşü sunuyor bize franco amca. uzak planlar, ardından gelen zoomlar... psychedelic rock’ın doruğunda müzikler... saçmalığı ve acayipliği ile tez konusu bir film kısacası. istanbul ve anadolu coğrafyası da biz türk izleyicileri için filmin bizarre yanını on kat daha artırıyor.
hesabın var mı? giriş yap