*

  • kapışan tarafların hiçbirinden zerre hazetmeyen ve/veya kapışma sonucu çıkar sağlayacak olan adamın duruşu.

    şart olmasa da provokasyonla da beslenebilen duruş... iti ite kırdırıp emek sarfetmeden 2 it postu sahibi olmayı sağlayabilir.
  • birgün'ün en muazzam manşetidir.
  • yamyam atasözü.
  • kavga eden kardeşleri durduramayan, susturamayan bezmiş anne repliği
  • bir sonraki aşaması iti ite kırdırmak'dır.
  • babaların maç izlerken gereksiz yere agresyon yapan futbolculara yüksek sesle söyledikleri de görülmüştür.
  • sonucu söyleyene yaramayacak olan laf. kavga edenlerin bertaraf olmasını, böylece kendine muhtaç hale gelinmesini bekliyorsa sonucu hüsran olabilir. kendisi yerine bir 3. kişi davet edilebilir. ya da birbirini yiyenlerden biri galip gelir ve ilk işi de uzaktan yiyin birbirinizi diyeni yemek olur.
  • (bkz: #13612808)
  • -alıntı-

    yol gösteren manşet

    aslına bakarsanız tam da bu aşamada birgün’ün 22 mart 2008 cumartesi birinci sayfasına attığı “yiyin birbirinizi” manşetini yeniden ifadelendirebiliriz. fakat eklenecek bazı cümleler olmak kaydıyla. evet, oligarşi içinde çıkar kavgasını sürdürenler birbirlerini yesinler ve birbirlerine düşsünler ki, halka karşı işledikleri suçları daha fazla ortaya serilsin.

    birbirlerine düşsün ve en ince ayrıntısına kadar halkın gözünde teşhir olsunlar ki, bu ülkede, hukuk sisteminin, hükümetlerin ve icraatlarının ve militarizmin temsilcilerinin gerçek yüzü bir kez daha açığa çıkabilsin!

    bir diğer yandan “yiyin birbirinizi” manşeti bize ne amerikan islamcısı akp ne de “laikçiler” tarafında olmamamız konusunda yol da gösterir; ki, onlar zaten aynı taraftadır ve biz -işçiler, kamu emekçileri, köylüler, aydınlar, öğrenciler, işsizler, emekliler, kadınlar, çocuklar vb- farklı taraftayız.

    hakikatli saflaşma böyle olduğu için halkın, ülkenin tüm ilerici, demokrat aydınlarına, halkı daha çok sömürmek ve sömürüden daha fazla pay almak için yapılan bu kavganın tarafı olmak yerine, bağımsızlık ve demokrasi mücadelesinde bir arada olmaya, hep birlikte bu mücadeleyi büyütme kavgası vermeye dair yeniden bir çağrı yapılabilir.

    radikal yazarı yıldırım türker’in solu tekrar kazanmak ve biçimlendirmek için yaptığı çağrı da bugün tam gediğine oturmuştur bu yüzden;

    “devlet kimin eline geçerse geçsin… bu tepemizde oynanan oyuna katılmak istemeyenler, hakemlik görevini de reddetmeli. bu maçta top oynamak istemiyorsak hakemlikle cezalandırılmayı da kabul etmeyelim. bu maçın sonu hiçbir şekilde bize yaramayacak. güçlü bir dayanışma hattı inşa etmenin tam zamanıdır.” -25 mart 2008, radikal-

    örneklenen çağrının pratik yaşam içerisindeki en somut ifadesi de türkiye solu için, sanırım, en temelinde “bağımsızlık” ve “demokrasi” ifadelerinin bulunduğu bir cephe olabilir. eğer gerçekten demokrasiden yana, sürece müdahale edeceksek, önce tekrardan bir cephede buluşup güç olmak gerekir.

    dipnot: ergenekon operasyonu kapsamında 1 temmuz’daki gözaltıların yaşandığı gün yayımlanan taraf’ın birinci sayfa manşetinde tsk içerisindeki kamplaşmadan bahsediliyor. haberin alt başlıklarından biri olan “natocular ile ergenekoncular”, sanki bir itiraf gibi karşımızda duruyor. son dönemdeki yayınları dikkate alındığında taraf’ın türk silahlı kuvvetleri (tsk) üzerine yaptığı haberlerin bolluğu dikkatlerden de kaçmıyordu. anlaşılan taraf belliymiş.

    - alıntı -

    ayşegül savaşta

    tamamı için:

    http://www.birgun.net/…10&year=2008&month=07&day=09

    edit: bugüne kadar haberim olmayan bir yazıydı. çaylak anarşist loststone'un önerisi ile ve loststone ile beraber girilmiş bir entrydir.
hesabın var mı? giriş yap