• şebnem ferahın bugun adlı şarkısının klibinin yönetmeni.
  • almanyada yasiyor. arada uc-dort gunlugune gelip, deli paralara reklam cekip, gidiyor, ptt produksiyonla calisiyor genelde. hos bir adam oldugu soyleniyor. anadolu iletisim mezunu
  • özlem tekinin yol adlı şarkısına çektiği klipte harikalar yaratmış olan şahsiyet.
  • http://www.leventsemerci.com/ şeklinde bir web sitesi de mevcut olan yönetmen.
    edit: link artık çalışmıyormuş. webmaster'ına selam ederim buradan
  • sinema filmi için büyük bir sevkle çalistigi söyleniyor su siralar kulislerde ve bizim salonda ( http://www.oyuncuariyoruz.com/ )
  • levidi mahlasıyla arzı endam etmekten çok hoşlanır. vizyoner bir karakterdir, hele ki bundan beş yıl önce çektikleriyle değerlendirirsek.
  • gösterim tarihi 17 nisan 2009 olan uzun metraj filmi nefes in nefes kesen güzellikte bir fragman ı vardır.
  • sakin fekat derinden gelerek güzel ülkemizin gündemini çalkalayacak yönetmen. olay yaratacak. o kadar zaman bekledi. çok güzel olacak çok.*
  • keşke hep "yetenekli bir reklam-klip yönetmeni" olarak kalsaydı.
    bu kadar tartışırken kanı, savaşı, ölmeyi, öldürmeyi, öldürülmeyi ve nihayet barışı. oldu mu şimdi bu.
    nicedir bu kadar hararetle ölümü, öldürmeyi, savaşmayı kutsayan bir görüntü izlememiştim. hele bir dur, filmi bekleyelim diyenlere söylüyorum; fragman bir filmin özüdür. bir film, anlatmak istediği her şeyin ipucunu, çektiği 1-2 dakikalık fragmanla verir. bunu da en iyi, az kelime ve az görüntüyle dünyaları anlatmak zorunda olan reklamcılar, reklam yönetmenleri bilir. bu kişiler içinde en iyilerinden biri de, levent semercidir.
    bu açıdan bravo, iyi anlatmış niyetini. süper. ilk izleyişte anlaşılıyor!

    keşke birileri söyleseydi reklam ya da klip çekmenin, sinema çekmekle tamamen başka şeyler olduğunu; başka başka sorumluluklar, ülkeye, insana, geleceğe dair başka başka hasretler içerdiğini. bir derdi, felsefesi, anlatmak istediği bir sıkıntısı olduğunu. zira levent semerci de iyi anlatmış sıkınıtısını. kanın, ölümün böylesine büyük bir coşkuyla kutsandığı etkileyici bir görüntüyü şu yaşıma kadar izlemedim ben.
    etkilendim mi? tabii ki hayır! iğrendim mi? tabii ki evet!
    ve biliyorum ki, bu savaş çığlığından, kinden, bu düşmanlıktan delicesine etkilenecek milyonlarca insan var bu ülkede.

    ne güzel, hayat böyle devam etsin? levent semerci film çeksin, insanlar birbirini boğazlamaya devam etsin, kan aksın, daha çok aksın!
    bir yönetmen de, varsın daha çok insanın öleceği adaletsiz bir savaşın küllerini harlayarak hayallerini gerçekleştirsin.

    demem şu ki;
    para için yaptığını sanmam. bu filme harcadığı parayla bir ömür gül gibi geçinir giderdi. kaldı ki, reklam-klip çekimlerinde bile seçici, her işi kabul etmeyen, dolayısıyla paraya tok bir yönetmen olduğunu biliyorum.
    ancak şunu iyi bilsin. bırakın filmi tümüyle sinemalarda göstermesini, yayınladığı şu 3-5 dakikalık fragmanla bile eli kana bulaşmıştır levent semerci'nin.
    öyle bir kan ki hem de. çocuk kanı, genç kanı, masum kanı ve nihayetinde insan kanı!

    hem bu ülke hem de levent semerci için söylüyorum; tüh!

    edit: aylar sonra bir şey gerçekleşti. nefes filminin 6 bölümlük dizi projesi, aynı zamanda yapımcı da olan levent semerci tarafından iptal edildi. gerekçe ne mi? nefes'in milliyetçi duyguları, şiddeti, linç ortamını destekleyen bir yapım olarak algılanması ve bir sinemacı olarak hayata böyle bir katkı yapmaktan kaçınmak istemesi. çok doğru! ben farklı bir şey mi demişim peki? sosyal bilimler sinemanın toplum üzerine etkisi üzerine yorum geliştirir. niteliğe ve kaliteye dair yorum sinema eleştirmenlerinin işidir. ben sinema eleştirmeni değilim ve filmin kalitesi üzerine yorum yapmak gibi bir merakım hiç yok. ama bu filmden çıkan ortalama bir tc vatandaşının ne duygularla sinemayı terkettiğini az çok kestirebiliyorum. sanırım levent semerci biraz geç kestirebildi bunu. zararın neresinden dönülürse kardır.
    sosyal etkiler derken ne söylediğimi tam olarak anlamakistiyorsanız, youtube'da fragmanların altına yazılmış yorumları bir okuyun.
  • türk sinemasının eksik kalmış bir yönünü tamamlayacak bir filme imzasını atmıştır.

    senelerdir söylüyoruz. terörü anlatan kurtlar vadisi dışında bir yapım gelmiyor. orada olanları, askerliği yalın haliyle anlatacak yapımlar olması lazım. sinemada askerlik ya kurtlar vadisi çizgisinde hamaset, ya da emret komutanım çizgisinde şebeklik. ama gününü 24 saatini haftalarca çarşı yüzü görmeden bir karakolda geçiren askerler var. subayı astsubayı uzmanı eri... hep birlikte. ve evet benim fragmandan gördüğüm de tam olarak bunları anlatacağına işaret ediyor. onların hikayesini anlatacaktır filmi. merakla bekliyoruz.

    ayrıca 30.000 kişinin öldüğü bir süreci anlatırken izin verin de biraz kan gözüksün.
hesabın var mı? giriş yap