• new york times bestseller'a girmeyi başaran amerikalı yazar.

    cinayet ve gizemli olaylar ilgi alanıymış. en bunaldığı şeylerden biri de; kendisi gibi şirin bir kadının nasıl olur da böyle karanlık öyküler yazdığı türündeki sorularmış. hayır, sorulan sorulardan bunalmasına bir şey diyemem, tabi de web sitesindeki kadın kendisiyse koskoca bir yazar olmasına rağmen şirin sözcüğünün anlamını bilmiyor diye ayıplayacağım, hanımefendiyi. kendisi daha çok elinde koca bir şırıngayla zorla iğne yapmaya çalışan hemşirelere benziyor. bu tarz öyküleri yazacak potansiyel var yani. kitapları:

    (bkz: alone)
    (bkz: say goodbye)
    (bkz: the neighbor)
  • kendisinin hide (bizde saklambaç adıyla yayınlandı) romanını okudum. best seller olması normal çünkü sonuna kadar kendini heyecanla izlettiriyor (aksiyon filmi izler gibi, kesinlikle kitap okuma hissi vermiyor). gerilim her daim yüksek. bunu sağlayabilmek için de her iki sayfada bir twist yerleştirmiş. o mu, bu mu derken heyecan sürüp gidiyor. ama sorun şu: madem okuyucuyu şaşırtmaya yönelik bu kadar twist koydun, bari bunların hepsini birbirine entegre et ve okuyucu sonuca bu yığının birikimiyle varsın. o kadar zihin egzersizi yapmanın keyfine varsın. ama yok, ne oluyor? siz o kadar ipucu okuyun, karakterleri anlamaya çalışın, amcanın biri çıkıyor bütün hikayeyi anlatıveriyor. kitabını kolay satmanın şımarıklığına dayanarak formülleştiren (filme çekilmesi kesin), olay örgüsüne saygısız bir yazar.
  • okuyucunun ilgisini kitabın sonuna kadar ayakta tutan yazar. bu konuda bir sorun yok. ama finaller tam bir hayal kırıklığı. 450 sayfa çeşitli ipuçlarıyla, farklı ölüm tehditleriyle, adrenalinle dolu dolu geçiyor ancak bunların hiç biri olaya bağlanmadan son iki sayfada katil ortaya çıkıyor. hooop oldu bitti hadi maşallah, bir bakıyorsunuz kitap son bulmuş. insan "bu mudur yani?" demekten alamıyor kendini.
  • üç kitabını okudum ve maşallah kısa zamanda bir sürü kitap yazabilmiş bir insan kendisi. ama işte öyle olunca da kitaplar hep birbirine benziyor.

    --- spoiler ---

    bir kere bu kadının, minik çocuklarla ve tecavüzle ilgili sorunları var bence. üç kitapta da mı aynı şey olur? tecavüze uğramış çocuklar var, büyüyorlar ya da bilmem ne işte... ve bazı karakterlerin ailesi ile ilgili sorunları var illa. iki kitabını arka arkaya okudum ve sağlam psikolojimin için etti bir müddet. yeter artık şu çocukları rahat bırak be kadın! veya tecavüzü işte ne bileyim. başka türlü suç mu yok, gizem mi yok güzelim sana?

    --- spoiler ---

    enteresan bir konu bulduktan sonra dallandırıp yazılabilitesi olan kitaplar aslında. sürükleyici, hakkını vermek lazım. "ne olmuş ne olmuş" diye diye sabahı ediyorsunuz.

    başka kitabını okumam herhalde artık ama. bu kadar çocuk eziyetine şahit olmak yetti.
  • kendisi eski bir oliver wyman* çalışanıdır. doksanların ortasında iki yıl kadar research analyst olarak görev yapmış ve hatta the perfect husband adlı kitabını da o dönemde gece geç saatlere kadar çalışarak kaleme almış.
  • polisiye gerilim türünü kuntellektüel ortamlarda falan hararetle savunan ve herkese de ısrarla tavsiye eden biriyim. polisiye başlığı altında adamlarımı öven uzun bir entari yazdım zamanında, ara sıra da o entariyi güncellerim, zaman zaman da mesaj gelir hocu bunu da okuyak mı şunu da okuyak mı ne dersin kabilinden.
    polisiye iyidir güzeldir diye de överiz fakat böyle yazarlar elimizi bağlıyor anacım. bu mudur yani diyorlar okuyanlar, bu değildir arkadaşım. tür iyidir ama güzel yazılmışsa. kötü yazılmış klişelerle dolu bir roman okumak isterseniz aha bu kadının romanlarını alın okuyun derim.
    nasıl da kötü polisiye yazıyor anlatamam. anlamak da gerekmez zaten.
  • orjinal adi "live to tell" olan ve türkçe'ye "anlatmak için yaşa" olarak çevrilen kitabın sahibi. soluksuz okunası yazar.
  • özellikle quincy ve d.d warren serilerine bayıldığım, şu zamana kadar hiçbir kitabı beni hayal kırıklığına uğratmamış olan yazar. her seferinde okuyucuyu terse yatıran, sürükleyici bir tarzı var. fakat kendisinin ciddi anlamda pedofili/ çocuk istismarı takıntısı var. neredeyse her kitabında bu temayı işliyor. acaba başından böyle bir olay geçmiş olabilir mi diye düşünmüyor değilim.
  • memlekette kitaplığımda bir anda gözüme çarptı yan yana sıralanmış kitapları ve merak ettim sözlükte kaç entry var hakkında diye.
    lisedeyken o zamana kadar yazdığı çoğu kitabını okumuştum. gerilim/gizem/polisiye türünü ilgi uyandırıcı kitap kapakları ve harika düşünülmüş karakterlerle sevdirmişti zamanında.

    aynı dönem okuduğum,draması daha az olan yazar (bkz: john verdon)
hesabın var mı? giriş yap