• öğretmenler odasından nöbetçi öğrenci masasına bir kafa uzanır, "bi' kola alıver" der.
    kantindeki kola şişe koladır.
    teslim adresine giderken yolda içine tükürülür.
    ne de olsa ikisi de köpüklüdür.
    iğrenç evet.
  • sabunluklara sıçmak.

    (bkz: keşke görmez olaydım)
  • -resim dersinde bir arkadaş çizilirken "hocam x'i sikmeye kafasından mı başlıycağız" demek.
  • bir tüpün içine attırıp, kızlara yapıştırıcı diye tutturmak.

    - al meral bununla yapıştır. yeni çıktı bu. en kaliteli japon.
    + iyi de tutmuyoki, bu nasıl yapıştırıcı?
    - kusura bakma meral. son mahsul iyi çıkmadı, ama yarına taş gibi olur.

    (bkz: sen ne biçim bir hayvansın)
  • hocanın suratına;

    - ne anlatıyor bu orospu ya, dinleyen var mı bunu?

    demek. sonrasında nasıl çevirdim, kadın bana nasıl inandı, ya da inanmış gibi mi yaptı bilmiyorum, ama devamında dersin işleyişine normal şekilde devam etmiştik.
  • tüm lise hayatı boyunca okulu hiç kırmamak.daha ne olsun
  • uzun eşek oynarken yan sınıfa geçmek. bizim yan sınıfla aramızda duvar niyetine hani şu sert vurunca sallanan duvarımsı yapılar var ya, he işte ondan vardı.
  • ceketin üzerine sıçmak. evet evet, ceketin üzerine. hemde w.c de falan değil. bildiğin sınıfta. çöpe atmıştı hademeler arkadaşın ceketini. kendisi de sıçmış olabilir tabi ceketinin üzerine.
  • boş derste camdan aşağı ceket atıp alt katta derste olan hocanın bakmasını sağlamak, ceketi köşeye atıp üstünde ceket olan bir arkadaşın üstünü başını silkeyerek yürümesi, hocanın sen atlayan çabuk yukarı gel demesi, üstünü silkeleyen arkadaşın koşarak kaçması, müdür yardımcısının ertesi sabah sırada, dün üçüncü kattan atlayan çabuk kürsüye çıksın demesi.
hesabın var mı? giriş yap