• marmara ilahiyat cevresinden bir takim tipler -ki bildigim kadariyla baslarinda bekir karliga var- tarafindan kurulmustur.
    en son yayimladiklari eser r. stephen humpreys'in islam tarihi metodolojisi'dir.
    yayinevinin yayin politikasi daha ziyade tarih, din bilimleri ve klasik metinler uzerinde yogunlasacakmis gibi geliyor bana.
  • robert l. leahy'nin hazırladığı "cognitive therapy: basic principles and applications" adlı kitabı "bilişsel terapi ve uygulamaları" adı altında çıkarmış, çok iyi yapmış ama dilbilgisi ve basım hatalarını abartarak bu faydalı eserden soğumamı sağlamış yayınevi.
  • çizgilerini bu derece sağa çekmeseler çok güzel işler çıkartacaklar ,
    bugüne değin şark eserlerinde ciddi ve özen gösteren , devamlılık arzeden , çok fazla bir çalışma olmadı , ibni sina'nın türkçeye çevrilmesi bir başlangıç arkasından farabiler , gazaliler akacak umarım.

    hep batı felsefesini öğrendik doğunun suyumu çıktı dedirttiler insana , ibni sinanın metafiziğinin girişindeyim ama hoşuma gitti , bir sayfa özgün dil bir sayfa türkçe cevrilmiş hali , idea'nın kitaplarını getirdi aklıma.

    psikoloji kitaplarını henüz okumadım , eğer türkçe psikoloji okuyacaksam payel yada metis i tercih ediyorum , çünkün çevirmenleri rüştünü ispatlamış kimseler , hatta psikiyatristi , psikologu var içlerinde , şahsi kanaatim psikoloji ve felsefe kitapları bu işin erbabı proftur , araştırmacıdır , lise de öğretmendir ama tamamen bu dalda eğitim almıştır meselenin özünü biliyordur işte bu kişiler çevirileri yapsın lütfen.
  • (bkz: robert leahy)
  • şu aralar [şubat 2015] fütûhat-ı mekkiyye külliyatını 324 tl'den [%40 indirimli] satmaktadırlar. adem fassı da hediye.

    http://www.literakitap.com/…-cilt-takim,pr-217.html
  • ibni sina felsefe seti başlığıyla yayımladıkları ibn sina'nın şifası, klasik dönem felsefesini merak edenler için bulunmaz bir nimet. çevirisinde uydurma türkçe yerine (kılgısal gibi) terimlerin orijinal halini korumaları güzel olmuş. yalnızca böyle bir külliyata daha kalite sayfalar yakışırdı, kapaklar da daha kaliteli olabilirdi. ancak ibn sina tercümeleri için bir başlangıç olarak düşündüğümüzde büyük iş yaptılar. sessizce ve derinden.
  • kimi kitapların baskısına arapça özgün metinleri de dahil eden yayıncılık. sadece akademik çalışma yapanları veya araştırmacıları ilgilendirecek bu türden baskılar sayfa sayısını ikiye katladığı için gereksiz kalınlıkta yapıtlarla buluşturuyor okuru. özgün metinleri kullanmalarının bir diğer nedeni de bunu bizzat çevirmenlerin istemesiymiş. zira çevirmenler bazı kelimelerin/ifadelerin çevirisinde sıkıntıya düştükleri için hata yapmanın vebalini üstlenmemek adına metnin aslını da okuyucuya ulaştırarak olası bir yanlışın etkisini hafifletmeyi hedefliyorlarmış. çok ayıp... bu türden kaygı duyanlar zaten ya hiç çeviri yapmamalı ya da mutlaka profesyonel destek almalı. yine de hatırı sayılır eserler yayınladıklarını teslim etmek lazım.
  • fütuhat-ı mekkiyye'de dipnotları kitabın sonuna toplayıp yayınlamış yayınevi.

    kitaba dalıp okumaya başlıyorsun. dipnot geliyor. normalde gözünü aşağı kaydırıp hemen dipnot bilgisini okumana dahil eder, bitirir, okumana kaldığın yerden devam edersin. ama hayır. litera öyle yapmamızı istemiyor. dipnotu merak ediyorsan okumana ara vermeli, kitabın arkasını çevirmeli, orada sayısız dipnot arasından ilgili dipnotu aramalı, bulmalı, okumalı sonra da ana metne geri dönmelisin. yanlışlıkla okuduğun sayfayı da parmaklarının arasından kaydırdıysan eyvah. bir de onu arayıp bulman gerekiyor. tabii bu arada dikkatin de dağılıyor.

    aynı zamanda kitapta içindekiler kısmı da yok. içindekiler diye bir bölüm açıp genel başlıkları sıralamışlar o kadar. ara başlıkları -ki asıl önemli olanlar onlar- içindekiler kısmına almaya gerek duymamışlar. örneğin yaratılışla ilgili bir konuyu inceleyeceksin, o konuyu bulmak için sayfaları tek tek karıştırıp o konunun nerede olduğunu bulman gerekiyor.

    dipnot ararken ya da tek tek sayfa çevirerek bir konu başlığı ararken o kadar ama o kadar sinirleniyorum ki, içim coşuyor! bu kadar berbat bir yayıncılık anlayışı olamaz. zulüm bu resmen. bu kadar değerli bir kitapta böylesine büyük hatalar...
hesabın var mı? giriş yap