• klişeleşmiş hollywood yapımı romantik komedilerin pabucunu dama atacak derecede sevimli bir film.
    10 yaşında bir çocuğun aşk acısıyla tanışması bu kadar elenceli, bu kadar doğal olabilirdi herhalde. ayrıca bir düşündüm de aşkın her yaşta semptomları aynı galiba...
    manitayla seyredilesi, sıcacık eğlenceli bir film..
  • aşk üzerine izlediğim en güzel film. birileri bana, hakkında bu cümleyi sarf edeceğim filmin başrolünde çocukların olacağını ve bu filmin ancak 2008 tarihinde çekilebileceğini söyleseydi gülerdim. şu an da gülüyorum, daha doğrusu gülümsüyorum ancak sebebim başka.

    (bkz: mutluluk)
  • erkek kişilerinin minikken ne de hoş duygularını ifade ettiklerini gördük (tufan özdemir kişisini gabe bana epeyce de anımsatmıştır buarada), gabe'in 9*9'luk şehrini dolaştık, park ve şehirle ilgili hikayelerini dinledik, rosemary aşkını ve elbet ızdırabını yaşadık ve en önemlisi de sevimli ama gerçekçigillerin en gerçeğinden bir aşk hikayesi izledik. çok şirin evet evet şirin bir filmdir. bir filmi de bu şekilde nitelendirmek bir garip ancak başka sıfata da gerek görmedim nitelemek için.
  • romantik komedi filmlerinde görmeye alışık olduğumuz klasik hollywood klişelerinin tümünü barındıran, ancak bu klişeleri ilk kez izliyormuşcasına tat bırakan başarılı yapıt.

    --- spoiler ---
    öpüşme sahnesindeki düşünsel monologlar tekrar tekrar izlenesi
    --- spoiler ---
  • son derece sıkıcı bir film. hiçbir şey doğal değil içerisinde.
  • bir yutaka sona yapiti olarak gayet basarili. heykelden cok dekoratif bir nesne, ama kesinlikle basarili.
  • filmin içinde geçen müziklerin hepsi sizi filmden alıp bir kaç saniyeliğine başka mekanlara ve zamanlara götürse de, filmin akıcılığı içinde bunun farkına varamayabilirsiniz. herkesin sevebileceği bir film değil bu, başta hayata çok gerçekçi bakıyorsanız bu tarz filmleri zaten sevmezsiniz, romantik komedi diye adlandırılan sınıftaki filmleri sevmem diyorsanız da aynı şekilde. ama sadece central park görüntüleri için bile izlenebilir bence bu film, new york sokaklarında, oturduğunuz yerden o küçük adamın penceresinden bir gezi yapmak istiyorsanız da bu film size ön sıralardan bir bilet sunuyor. ayrıca içerik olarak da 10 11 yaşlarında iki çocuğun aklından aşk hakkında geçebilecek düşünceleri bu kadar sade ve güzel anlatan başka filmler varsa bile bana ilk aşkımı hatırlatan bundan başka bir film olmadı. hangi ruh halinde izlenirse izlensin yüzde hafif bir gülümsemeyle sonunu getirebileceğiniz bir film.
  • çocuğun ağlama sahnesine hayran kaldığım filmdir. nenim diyen oyuncu bu kadar içten ağlayamaz.
hesabın var mı? giriş yap