• başlığının açılmamasına, the kinks'in ülke sınırları içerisindeki popülerliğini tahmin ettiğimden pek şaşırmadığım; 1970'li yılların en sağlam albümlerinden biri.

    grup hakkındaki görüşlerimi, şu entry'de siz değerli suser'lara ve okuyuculara belirtmiştim: (bkz: #94667596). biraz da, gruba ait kalburüstü parçaların yer aldığı ve sahibi olan grubu, tekrar piyasaya döndüren albüm hakkında iki laf edeyim izninizle.

    şurada ön, buradaysa arka kapağını göreceğiniz albüm, daha dinlemeden merakınızı cezbediyor esasında. vitruvius adamı temalı bir görsele albüm kapağında yer vermek, pek de yaygın olan bir hareket değil zira o dönemlerde. ilk bakışta bir an kazım koyuncu'yu* gördüğünüzü düşündüren o yüz ise, ray davies'e ve lola isimli, albüme adını veren hanımefendinin yüzlerinin yarısından ibaret.

    adını, entry'de tekrar tekrar yazmaya biraz üşenmeye başladığım ve entry'nin geri kalanında kısaltarak niteleyeceğim bu eser, bazı kaynaklarca lola versus powerman ya da sadece lola olarak da geçmekte. fakat the kinks'in, bizzat lola isminde bir 45'liği olması ve o plağın direkt bu şarkıyı ihtiva etmesi sebebiyle, biraz karışmıyor değil ortalık.

    bunun yanında, sadece lola değil, albümde yer alan apeman de daha önce tekli olarak yayınlanmış durumda. bu da, entry'mize konu olan albümün, esasında spoiler'ını önceden vererek piyasaya çıktığını gösteriyor bizlere.

    kendi adını taşıyan ilk albümü ile ses getiren, daha sonra yayınladığı birkaç albüm ile takdir toplayan ama beklediği çıkışı gerçekleştiremeyen the kinks'in 8. stüdyo albümü, lola versus powerman. müzikal faaliyetlerine 1964'te başlayan bir grubun sadece 6 yılda 8. albümünü yayınlamış olması, aslında ne kadar bir şeyler anlatmak istediklerine dair bir fikir veriyordur diye düşünüyorum. yayınlanan bu 8. albüm, insanlara, "aa, cidden yahu, böyle bir grup vardı. bakalım ne çalmışlar bu sefer." dedirtiyor ve grubu, unutanlara tekrar hatırlatıyor.

    sadece hatırlatmak ile de kalmıyor, dergi olan rolling stones, "bu zamana dek yayınlanmış en iyi the kinks albümü!" diye övüyor bol bol mesela. albümde yer alan şarkılar, birçok ülkede listelere tepelerden giriş yapıp uzun süre oralarda seyrediyor. hatta arada geçen zamanda, yani 49 yıl sonrasında; farklı formatlarda olmak üzere, 89 baskı yapmış bir albüm olarak karşımıza çıkıyor lola. anlayacağınız, albüm öylesine seviliyor ve dinleniyor ki, "bir daha söyle!" diyor insanlar.

    ray davies, dave davies, mick avory ve john dalton kare asına, bu albümde john gosling de eşlik ediyor ve bence, the kinks'e ait en efsane albüm, bu ekip ile kaydediliyor. grubun en iyi kombinasyonu olmamasına rağmen muhtemelen en uyumlu birlikteliği olan bu beşli, yanlış görmediysem, bir daha da bir araya gelmemiş zaten.

    albümün başarısı, grup üyeleri tarafından pek beklenen bir şey değil yalnız. davies biraderler, "öyle aman aman bir albüm değil yahu. yaptık geçtik işte." diyorlar ve kendilerince, yer verdikleri şarkılar da zaten isyankâr, sitemli ve bir nebze daha agresif kabul ediliyor. ancak albüm, beklediklerinden daha başarılı oluyor. daha sonra yapılan değerlendirmelerde, "kendileri bile bunu beklemiyordu. albümde yer alan şarkılar arasında bir bağ olduğunu düşünmüyorlardı ama tuhaf bir şekilde, bir arada çok kuvvetli olacak şarkıları bir araya getirmeyi başarmışlar." şeklinde yorumlar yapılıyor. eh, pek de haksız sayılmazlar doğrusu.

    albümden sonra, ister istemez aynı şey düşünülüyor: part two, ne zaman gelecek? beklenmedik başarı üzerine grup üyeleri de havaya giriyor hafiften. "lola versus powerman var ya, onu da biz yaptık." falan diyorlar dost meclislerinde ve iki plak şeklinde fikri ortaya atılan ikinci bölüm, ufak kayıtlar ile faaliyete de geçiyor. gel gelelim, nihai olarak "lola versus powerman and the moneygoround, part two" ismiyle değil; yine grubun iyi albümlerinden muswell hillbillies ismiyle piyasaya sürülüyor. resmiyette hiçbir devam albümü yayınlanmıyor ancak az önce adını zikrettiğim albüm, birçok eleştirmence "part two" olarak kabul ediliyor.

    bu güzide albüm, a yüzünde 7 ve b yüzünde 6 şarkı olmak üzere toplamda 13 şarkıdan oluşuyor: the contenders, strangers, denmark street, get back in the line, lola, top of the pops ve the moneygoround'dan oluşan a yüzünü this time tomorrow, a long way from home, rats, apeman, powerman ve got to be free'den oluşan b yüzü takip ediyor. albümün en iyi şarkıları ise, tabii ki öznel bir yorumla birlikte; strangers, lola, this time tomorrow ve powerman, kanımca.

    hepsinden öte, kendi içerisinde birçok mesaj, yenilik ve kendilerine özgü hareketler de barındırıyor lola versus powerman. az önce kendi beğenimi belirttim fakat albümün asıl ağır topları, albüme adını veren üç parça mesela: lola, the moneygoround ve powerman. bu ağır topları belirleyen ise bizzat grubun kendisi, yaptığı açıklamalar ile. ayrıca, birkaç cümle evvel belirttiğim gibi, kendilerine de selam çakıyorlar bolca. örneğin, albümün son şarkısı olan got to be free'de, biraz başarılı olmalarına rağmen yaşadıkları sıkıntılar karşısında boğuşmaktan asla vazgeçmeyeceklerini ve söylemeye devam edeceklerini anlatıyorlar. keza, the contenders'ta, başarılı olmak isteyen bir grup genç müzisyenin kendi tarzlarını oturtmaya gayret ettiğinden dem vuruyorlar. the moneygoround ve apeman'de, reggae ve blues esintilerini rock ile harmanlayıp dinleyicilere sunuyorlar. powerman ile, psikolojik bir işaretleme yapıp sosyal darwinizm'e değiniyorlar.

    velhasılıkelam, lola versus powerman and the moneygoround part one, rock tarihinde biraz gölgede kalmış olsa da, the kinks tarihinde ve sevenlerinin gönlünde apayrı bir yere sahip. dinleyiniz, dinletiniz efendim.
hesabın var mı? giriş yap