*

  • zorunlu eğitime hayır'dan çok daha hayırlı bir kampanya olacaktır.

    müfredatlı eğitim, kilisenin ortamların hakimi olduğu yıllarda, "dini verinin içinde tutarsızlık olmasın" endişesiyle oluşturulmuş bir sistemdir.

    daha önce "kulaktan kulağa" yayılan, mezhepleşmelere yol açan din eğitimi, merkezi bir otorite tarafından "planlanıp" her yerde aynı şeyin öğretilmeye başlamasıyla sistematik ve en azından kendi içinde tutarlı bir hal almıştır.

    güç odakları, elbette ki kendi yönetim alanlarında eğitilen insanların kendilerine "zarar veremeyecek" şekilde eğitilmelerini isterler. müfredatlı eğitim sistemi de tam olarak buna izin veren, çoğu zaman bommmboş bireyler üreten bir mekanizmadır.

    "okul" un bireye tek müsbet faydası sosyal çevre ve dolayısıyla iletişim, düşünme deneyimleridir.

    alternatifleri burada sıralamaya niyetim yok, birazcık düşünen herkes en az 10 tane alternatif üretebilir. iş müfredatlı eğitim sisteminin "yanlış" olduğunu anlatmakta.
  • nasıl ki müfredatlı eğitim zamanında kilisenin alternatifsiz bir dini sistem kurması için kullanılmışsa, bugün de dünyanın genelinde uygulanılan alternatifsiz politik sistemin başarılı olması için kullanılıyor. kendi kısıtlı bilgimle ne kadar görüş belirtebilirim bilmiyorum, ama müfredatli eğitimin amaçları ciltler dolusu eserde incelenebilir. eğer sanıyorsanız ki bu eğitim -ki eğitim ne kadar doğru bir kelime burada, tartışılır- dünyayı ileriye götürmeye katkıda bulunur, bir kez daha düşünün. bu tip eğitimin ileriye götürdüğü tek şey, mevcut ekonomik ve politik düzendir. bu eğitim sistemi bireyi ve dolayısıyla toplumu ileri götüren insanlar değil, şirketleri ve politik partileri ileriye götüren, aklınıza gelebilecek her türlü sosyal uçurumu daha da derinleştiren insanlar oluşturur. en iyi "yetiştirilmiş" fen bilimcileri ve sosyal bilimciler, en büyük şirketler ve en popüler politik organizasyonların bünyesine katılır genelde.
    müfredatlı zorunlu eğitim -abartıyor olabilirim ama ben buna gerçekten inanıyorum- nazi döneminde yapılan beyin yıkama faaliyetlerinin daha ılımlılaştırılmış, daha aba altından yapılan bir türevinden başka bir şey değildir. bire bir dünyanın ve ülkelerin güç odaklarının çıkarları doğrultusunda yapılan bir eğitim kampıdır. sürü psikolojisinin beynimize iyice sokulduğu kurumdur. insan beyni şartlanmaya çok müsaittir, ve bu sistem en açık görüşlü, bu eğitimi en az kayıpla atlatan insanlarda bile azımsanamıyacak bir şartlandırma başarısına ulaşır. devletin çocuklarımızı alıp, senelerce onlara kendi istediklerini aşılamasıdır. eğer biz de aynı yollardan geçmemiş olsaydık, belki bunun farkına varırdık, ama çocuklarımızın okul yaşları geldiğinde, çiçeklerle, gülücüklerle, törenlerle çocuklarımızı bu kurumlara teslim edeceğiz, onlar da çocukları olduğunda tam olarak aynı şeyi yapsınlar diye.
hesabın var mı? giriş yap