• ankara universitesi siyasal bilgiler fakultesinin kuruldugu 1859 yilindan bu yana biriken pekcok efsane. mulkiyenin hocalarinin da ogrencilerinin de pek cogu efsane olmustur.
    ilk aklima gelenler icin: (bkz: bulent daver) (bkz: turkkaya ataov) (bkz: oral sander) (bkz: mumtaz soysal) (bkz: ilber ortayli) (bkz: mehmet gonlubol) (bkz: korkut boratav) (bkz: celal gole) (bkz: aziz koklu) (bkz: sadun aren) (bkz: orhan turkay) (bkz: fahir armaoglu) (bkz: sina aksin), (bkz: feyyaz golcuklu)
  • ülkenin ve milletin bölünmezliğine en büyük tehdidi mülkiyenin kantininin oluşturduğuna inanıldığından uzun yıllar kantin kapalı kalmıştı bu zamanlarda babanın kahves,i b*e*m* olarak görev yapmıştır.
  • mesela; unutulmaz siyaset bilimi hocası bülent daver'in emel sayın'a aşık olduğu ve bir kamyon gül gönderdiği anlatılır...
  • bulent daver'in bir inek bayraminda okula getirilen itfaiye aracini kullanirim ben bunu diyerek devirdigi soylenir...
  • mülkiyelilerin birbirini tutması.
    ilk mülakatların olumlu geçtiği iki ayrı sürecin "politikalarımız gereği bu sene mülkiyeli almıyoruz" şeklinde bir yerimde patlamasını da örnek olarak vereyim. bu cümleyi açık açık kuran iki şirket ortağı da mülkiyeliydi.
    (bkz: pwc)
    (bkz: ernst & young)
  • ilber ortaylı nin kız öğrencilerden pek haz etmediği ve "bu sınıfta kimse yok ben ders işlemem" diyerek kapıyı çarpıp gittiği,

    yahya sezai tezel in iktisat bölüm toplantısında bölüm başkanının kafasına sandalye fırlattığı,

    ayhan yalçınkaya nin senede bilmem kaç kitap okuyup okumadığına dair bahse girip bunu hocaya sormak için giden ogrencilerin hoca tarafından bırakıldığı,

    büyük amfi de hocanin ust siralarda bir ogrenciden gidip tebesir bulmaisni istedigi, üst kapıdan çıkan öğrencinin alt kapıdan aynı amfiye girip tebeşir isteyip hocanın da daha yeni yukarıdan bir öğrenciyi başka sınıfa tebeşir almaya gönderdiğini söylemesiyle öğrencinin tekrar üst kapıdan girip hocaya gittiği sınıfta da tebesir olmadigini ve hatta oradaki hocanın da başka bir öğrenciyi tebeşir almaya gönderdiğini söylediği,

    bir asistanım öğrenciye "4 yıl bağlasan eşşek bile burayı bitirir" dediğinde öğrencinin de 2 yıl daha bağlasanız asistan bile olurdu dediği,

    efsanleri dolaşırdı eskiden.:)

    gerçek olan bir şey var ki o da hocalardan birinin yabancı öğrencilerden biri düşük aldığı için elçiliği arayıp öğrencinin başarısız olduğunu burada boşuna tutmamaları gerektiğini söylemesi ve hatta aynı hocanın kamu kurumlarını arayıp bazı öğrencileri ise almamaları gerektiğini, bazı öğrencilerin ise ailelerini arayıp öğrencinin burayı hak etmediğini başarısız olacağını söylemesidir.
hesabın var mı? giriş yap