• sözlükte de karşılaştığımız, hatta ilimli hocaların bile düştüğü bir hataya istinaden doğru olan bir tespit.

    bazılar diyorlar ki: hükümet, zulüm, haksızlık yaparsa, müslümanlar isyan etmelidir, bunu da -haşa- hac suresinin 39. ayetine dayanarak söylüyorlar.

    "müminlere saldıran zalimlerle cihad etmeye izin verildi"

    oysa ki bunlar hep fitnecilerin uydurma yorumlarıdır. aslında cihad, bir liderin emrindeyken kalkışma şeklindeyse izin vardır çünki biliyoruz ki, siyer-i kebirdeki hadis-i şeriflerde, "emire isyan eden kimseye cennet haramdır" denmiştir.

    http://www.dinimizislam.com/detay.asp?aid=598
  • müslüman isyan etmez imam bayıldı gibi bir yemek çeşididir.

    o değil de müslümanın isyan etmesi için bir liderin emrinde olması gerekiyormuş. buradaki lider müslüman değil demek ki. ya da onun da başka bir lideri var. nasıl oluyor anlamadım.

    evet, müslüman isyan etmez yılanın kuyruğunu ısırmasıdır.
  • burada bir yanlış anlaşılma var. müslüman'ın bir lider emrinde, zulmeden küffara karşı kalkışması elbet ki caizdir. ki cihat da böyle olur.

    ama olur da bir müslüman, amirin emrinden memnun değilse, fitne çıkaramaz. o amirini dinlemeli ve biat etmelidir, sorunu diyalogla çözmelidir. isyan etmemeden kasıt budur.
  • bu sözü duyup da şaşıran müslümanlar var. şaşırmayın, çünkü bu en azından sünni islam'ın bir şartıdır. kıçımızdan sallamadan, ayetler, hadisler ve islam alimlerinin hükümleriyle açalım konuyu.

    oncelikle "islam ile hukmeden yoneticiye itaat etmek farzdir."

    "allah'a isyanı emretmediği, açık olarak küfrü ortaya çıkmadığı müddetçe, zulüm etse de başkasının hakkını yese de müslüman yöneticiye itaat müslümanlara farzdır." itaatın farz oluşuna delil bu hususta varid olmuş ayetler ve hadis-i şeriflerdir. allah (c.c.) şöyle buyurmaktadır: "ey iman edenler, allah'a itaat edin, peygambere itaat edin ve sizden olan emir sahiplerine de." (nisa, 59)

    buhari, ebu seleme b. abdurrahman'dan ebu hureyre'yi şöyle derken dinlediğini rivayet etmektedir: "rasulullah (s.a.v) şöyle dedi: "bana itaat eden allah'a itaat etmiş olur. bana isyan eden de allah'a isyan etmiş olur. benim tayin ettiğim emire itaat eden bana da itaat etmiş olur, tayin ettiğim emire isyan eden bana da isyan etmiş olur.” (buhari, 6604; müslim, 3418; ibni mace, 4122; ahmed b. hanbel, 7335, 10226)

    enes b. mâlik'den gelen rivayette şöyle denilmektedir: rasulullah (s.a.v) buyurdu ki: "başınıza başı kuru üzüm tanesini andıran habeşli bir köle yönetici olarak tayin edilse dahi, dinleyip itaat ediniz.” (buhari, 652, 6609; ibni mace, 2851; ahmed b. hanbel, 11683)

    amr b. el- as'dan: nebi (s.a.v) şöyle dedi: "her kim bir imama biat eder, ona eliyle musafaha eder ve kalbinin meyvesini ona verirse (kalbinden ona beyatta bulunursa) gücü yettiğince ona itaat etsin. bir başkası gelip te onunla (yönetim hususunda) çekişecek olursa o diğerinin boynunu vurunuz.” (müslim, 3431; nesei, 4120; ibni mace, 3146; ahmed b. hanbel, 6214)

    bu ornekleri gordukten sonra, yonetiminden hosnut olunmayan fakat islam ile emreden, yani acik sekilde kufre dusmeyen bir yonetici soz konusu ise halkin ne yapmasi gerektiginin orneklerine bakalim:

    facir ve zalim bir kimse olsa dahi yöneticiye itaatın vücubunu ortaya koyan hadis-i şerifler de vardır. buhari abdullah'dan şunu rivayet eder: rasulullah (s.a.v) şöyle dedi: "benden sonra başkalarının size tercih edildiği, hoşlanmadığınız birtakım işler göreceksiniz.” orada bulunanlar: “bize ne emredersin ey allah'ın rasulü?” deyine allah'ın rasulü: “onların hakkını onlara veriniz. kendi hakkınızı da allah'tan isteyiniz.” (buhari, 6529)

    ebu reca ibni abbas'tan şu hadisi rivayet eder: allah'ın rasulü (s.a.v) şöyle dedi: "kim emirinden hoşlanmadığı bir şey görürse sabretsin. zira kim cemaattan bir karış kadar bile olsa ayrılırsa cahiliyye ölümü ile ölmüş olur.” (buhari, 6531; müslim, 3438)

    bu hadis-i şerifler her ne yaparsa yapsın yöneticiye itaatın vucubu hususunda açıktır. peygamber (s.a.v) dikkati çekecek şekilde itaat hususunu oldukça sıkı tutmuştur. nafi'den onun da abdullah b. ömer'den rivayetine göre abdullah b. ömer şöyle demiştir: ben, rasulullah (s.a.v)'ı şöyle buyururken dinledim: "her kim emire itaattan el çekecek olursa kıyamet gününde elinde hiçbir delili bulunmaksızın allah'ın huzuruna çıkacaktır. her kim de boynunda bir biat bulunmaksızın ölürse cahiliye ölümü ile ölür.” (müslim, 3441)

    "her kim cemaatin dışına çıkacak olur ise, tekrar cemaata dönünceye kadar islâm ilmiğini boynundan çıkarmış olur. her kim başında cemaat imamı bulunmaksızın ölür ise şüphesiz onun ölümü cahiliye ölümüdür.” (hakim)

    bu hadislerden anlaşıldığı üzere, idarece ne yaparsa yapsın ona karşı isyan etmek, itaattan dışarı çıkmak ve onunla savaşmak helal değildir. abdullah b. ömer'den: rasulullah (s.a.v) şöyle buyurmuştur: "her kim bize karşı silah taşırsa o bizden değildir.” (buhari, 6366, 6543, 6544; müslim, 143, 145, 146; tirmizi, 1379; nesei, 40331; ibni mace, 2565, 2566; ahmed b. hanbel, 4237, 4420, 5990, 9027) her ne olursa olsun velayet (yönetim yetkisi) hususunda onunla anlaşmazlığa, çekişmeye düşmek helal değildir. ancak hakkında nass gelen hüküm bundan müstesnadır ki, o da apaçık küfrün ortaya çıkmasıdır.

    gorulecegi uzere, islam ile yonetilen bir ulkede, yonetici konumunda bulunanlar islam kurallarina uyuyorsa, kufre dusmuyorlarsa, halka karsi nasil bir yonetim gosterirlerse gostersinler, halkin bu kisilerin yonetimini begenmemesi veya bu yonetime karsi isyan etmesi acik sekilde yasaklaniyor, haram sayiliyor. bu konuda da soyle bir delil gosterilebilir:

    ümmü seleme'den: rasulullah (s.a.v) şöyle dedi: "sizin başınıza öyle kimseler emir olacak ki, bazı davranışlarını güzel bulup memnun kalacaksınız. bazı davranışlarını da çirkin bulacaksınız. onların iyi davranışlarını bilen kimse (onların münkerinden) uzak olur. her kim (münkerlerine) karşı çıkarsa kurtuluşa erer. razı olup tabi olan ise.” orada bulunanların: onlarla savaşmayalım mı? diye sormaları üzerine allah'ın rasulü: “namazı kıldıkları sürece hayır.” buyurdu.” (müslim, 3445)

    islam'in kur'andan sonraki temel kaynaklari sayilan sahih hadis kitaplarinda yer alan bunca hukum karsisinda rahatlikla soyleyebiliriz ki, islami duzen kolaylikla dikta yönetimine donusturulebilir. cunku islam ile yonetilen ulkede, halk küfre dusmeyen, islam'in gereklerini yerine getiren yoneticiye itiraz veya isyan etme hakkina sahip degildir.
  • hz ömer'den dahi hesap sorulurken, bir daha düşün bakalım.

    ''evinde ekmeği olmayan yoksulun eline kılıcı alıp bütün halka karşı ayaklanmamasına şaşarım!"

    (bkz: ebu zerr)

    demek ki muaviye'ye isyan eden ebu zerr müslüman değilmiş hacı. olaya bak sen.
  • misir ve tunus isyanlarindan sonra tekrar tuzla buz olmus teori.
hesabın var mı? giriş yap