• asıl olarak 1929-1931 tarihleri arasında bir sanatçı grubu olarak faaliyet göstermiş, 1931 yılı ekimi ile 1936 yılı nisanı arasında, hiç bir faaliyet göstermemiş olan gruptur. 1936 yılı sonrasında da sadece bir sanatçı derneği olarak yoluna devam etmiştir.
  • nurullah berk tarafından, doğuşu şu yazıyla açıklanan grup:

    "bilhassa hepimiz, halkın cehalet ve lakaydisini beslemekte bir zevk alır gibi görünen istanbul'daki teşekkülün, sanayi-i nefise mektebi'nin, üstat geçinenlerin feci hareketlerinden müşteki idik. mevzuubahs mektebin hocaları, talebe yetiştirmekten aciz, şahsiyeti san'atkaraneden mahrum idiler. mektep, istidatları öldüren bir müesseseden başka bir şey değildi. her sene açılan galatasaray sergileri, memleketin san'at hareketlerini gösteren nümayişler değil fakat birer ticaretgah idiler. ressamlar ezberledikleri formüllerin haricine çıkmadan sergilere on beş gün bir ay evel hazırlanırlar, ve sergi açıldıktan sonra bu basmakalıp eserleri bir an evel satmaktan başka hiçbir kayguları olmazdı. memlekette san'at anlayışını yükseltmek için, bir plastik san'at cereyanının bir tek temel taşını koymak için hiçbir harekette bulunmazlardı. bizim avrupa'daki mesaimize bile kıskanç ve hasut nazarlarla bakan bu zevat, san'atı monopol altına alarak, onu katletmekle meşgul idiler."

    ps: bu yazı, nurullah berk'in, fikret adil tarafından çıkarılan artist dergisinde yayınlanan, türkiye'de müstakiller adlı makalesinden alınmıştır.
  • cumhuriyet dönemi'nde kurulan (15 temmuz 1929) ilk ressam & heykeltıraş derneğidir. tarihi seyri wikipediadan okunabilir.
    üyeleri: refik epikman, cevat dereli, şeref akdik, mahmut cûda, nurullah berk, hale asaf, ali avni çelebi, ahmet zeki kocamemi, muhittin sebati, ratip aşir acıdoğu ve dekoratör fahrettin arkunlar.

    prof. dr. kıymet giray makalesinden alıntı: ''çallı kuşağı sanatçıları 1914 yılında yurda döndüklerinde benimsedikleri sanat anlayışları doğrultusunda resim üretmişlerdi. renk ve ışık özelliklerine önem veren bir anlayışa yönelmişlerdi. oysa müstakillerin üyeleri ayrı sanat anlayışlarına karşın biçim, hacim, desen, mekan ve konstrüksiyona önem veren yeni bir sanat anlayışında ve konu çeşitlemeleriyle ortak duyarlılığa ulaşmışlardır. müstakiller, türk resim sanatına, batı resminin gelişen tekniğinden, yeni akımlardan yararlanan, fakat türk sanatçısı olma duyarlılığını kaybetmeyen, özgün sanat anlayışlarıyla, yeni ve çağdaş bir boyut katmayı gerçekleştirirler. avrupa sanatının bir akımını taşımaktan, bir sanatçının eserlerinin benzerlerini üretmekten biçimsel taklitçilikten uzak, özgün yapıtlar vermeyi başarırlar.''

    ''müstakil ressamlar ve heykeltraşlar birliği üyeleri türk resminde alışılmış ve modası geçmiş empresyonizmi reddederek, resim sanatımıza plastik bir olgunluk kazandırmakla birlikte, türk resmi ile başlattığı sorgulamayı, bu birliğin bir kısım üyelerinin de içinde bulunduğu d grubu üyeleri ile yeniden sorgulamışlardır.'' doç. dr. erol kılıç makalesi

    müstakillerin 28 nisan 1939'da izmit'te düzenledikleri sergide resimlerin bulunması dönemin kadın savcısını harekete geçirmiş altı resim sergiden kaldırılmıştır. bu yasağı edebiyat dünyasında meşrulaştıran kişi ise peyami safa'dır. grubun varlığından haberdar oluşum tam da bu sansasyon sayesinde oldu.*

    safa, cumhuriyet gazetesi'nde yer alan köşesinde ''yapılan resimleri batı kültürünü benimseyen türk devriminin öz prensiplerine karşı bir hareket'' olarak algılamış, ''sanat değil, memleket meselesi'' diyerek savunmuştur. nü içerir
    vallahi tanpınar'ın anlattığı kadar varmışsın peyami safa.
  • cumhuriyet döneminin ilk sanatçı topluluğu.
hesabın var mı? giriş yap