• bugün yaklaşık 45-50 dakika için bir çoğumuzu benzer yerlere götürecek albüm. sonunda da diyo ki; ağlamayın yolcu yolunda gerek.
  • sonunda çıkmış ve rakı şişesini ilk dakikadan açtırmıştır...*
  • izmir'de hâlâ hakkında bir haber alınamayan albüm. internet diye bir şey var, buralara gelmese de malum ortamlara çoktan düşmüş! ama, (bkz: korsana hayır) der, bir an önce bekleriz cd'yi. desem de tabi ki dayanamadım ve dinledim, gripin'in dinlediğim en dozajı fazla albümü herhalde bu. yarım bıraktım baştan sonra dinleyemedim, o derece.

    * dinledim baştan sona.. ve itiraf edeyim ilk kez, ilk dinlediğimde değil de dinledikçe sevebildiğim bir gripin albümüyle tanıştm. işte bu tam gripin şarkısı denebilecek 4/2 şarkı buldum ben, sal sensizliğini üstüme ve gidenin dostu olmaz .. bunlar da /2 olanları: koca çınar ve beş. diğer şarkılar, başka boyutlarda gezmekte. alaturka bi albüm.

    bir önceki albüm hâlâ tepe noktasıdır benim için..
  • "beş" isimli ve sıralamada da beşinci olan parça aşk acısı gibi insanın tüm sistemini sarsıyor.

    "ne zaman çagırsa kalbim
    derler ki bir arkadaşa bakıpta çıkacaktık
    kalan umutlarımdan birini seçip
    hepsini hepsini hep kaybettim"
  • üşenmedim , tek tek tüm şarkıları dinledim.* sözlere diyecek laf yok ama bu kadar damar nereye kadar ? herkes gibi 10 üzerinden beş verdim *
  • yeni nesil arabesk. ama güzel
  • nilüfer'in dinlememesini dilediğim albüm. zira kendisi "türkiye'de rock yapılmaz" dedikten sonra gripin onun gözleri önünde "yolcu yolunda gerek" şarkısını cover'lamış ve üstüne gelip albümüne koymuş. ama albümün geneline baktığımızda benim buna "rock" diyesim yok. bildiğim damar arabesk olmuş, fena olmuş. "sen de mi yıkıldın, ey koca çınar" gibi klişe sözlerden tutun, "derler ki bir arkadaşa bakıp çıkacaktık" tarzı laubali cümlelere kadar sözlerde pek bir güzellik bulamadım açıkçası. (gripin standartlarında konuşursak) arabesk yapmaya başlamalarından olacak, hep bir eziklik hakim şarkılarda. ama bu önceki albümlerdeki gibi efkar falan değil, düpedüz ezilmişlik. eh, bir süre sonra sıkıyor tabii insanı. solistin yorumu da adeta selda bağcan'a bağlanmış. sürekli acı dolu haykırmalar, enteresan bir söyleyiş biçimi ve ara sıra nağmeler...bir rock albümünden çok daha modern, çok daha dolu şarkılar beklerdim. olmamış.

    bu albümü milat alıyorlarsa derhal yeni bir takvime geçip yeni bir milat seçmelerini temenni etmekteyim.
  • alkolle dinlenmemesi gereken bes yildizli album
  • gidenlerin, geride bıraktıklarına söyleteceği sözleri içeren gripin albümü.
  • sustukların büyür içinde gibi bir şarkıyı bünyesinde barındıran albümü dinledikten sonra ele avuca pek birşey vermeyen vasat albüm. hikayeler anlatıldı ve 2. albüm gripin apayrıymıs.
hesabın var mı? giriş yap