• gerard butler'ın oscarlara göz kırpmış olduğu film. oh hep bu tabiri kullanmak istemiştim. sözlük kızlarına da ben göz kırpıyorum.
  • filmin bitmesi akabinde, ''sen ne yaptın boş boş konuşmak dışında'' düşüncesini nazikce insanın kafasına sokan eser.
  • klişelerden ırak mı, pek değil; tatavalarla beyin mi yıkamaya çalışıyor, pek değil; adamı gaza getirmek için gereksiz müzik ve abartı hüzün mü oluşturuyor, kesinlikle değil..
    sonuçta ne çıkıyor, bir kült mü, elbette değil; ama başından sonuna kadar hiç sıkmadan, tüm gerçekleri gözüne sokuyor.

    ben bu yaşıma geldim, küçükken "afrika'daki çocuklar açlıktan ölüyor, o tabağını süpür hemen" diye yetiştirildim, ama kendimi bu kadar çaresiz hissedeceğimi düşünmezdim afrika ve dram konulu bir filmde. bana o çaresizliğin ne demek olduğunu anlattığı ve mutlu sona bağlamak için götünden sıkmadığı kurgusu için; filmi kesinlikle tavsiye ederim.

    butler beyimiz de gayet güzel oynamış. ramboluk kısmını da kanımca abartmamışlar, elinde bıçak çatılardan atlayıp kimsenin sırtına inmiyor en azından; silahı alıyor sıkıyor etrafa.
    bir de; o sanat filmlerinde sırıtan sade sessizlikten var bu filmde birkaç tane, hiç biri sırıtmıyor ama bunların, acıtıyor.
  • (bkz: sam childers)
  • gerard butler'ın önlenemez düşüşünün tüm hızıyla devam ettiği net biçimde kötü bir film.
  • sam childers hakkında filmde hikayesinin ne kadar objektif anlatıldığını yorumlayacak bilgiye sahip değilim fakat filmin sonundaki konuşmasını dinledikten sonra, neden böyle bir soru sorduğunu merak ediyor insan.

    --- spoiler ---

    burada oturup bütün mazeretleri haklı çıkarmak benim yapabileceğim bir şey değil. fakat oradaki herkese bir şey sormak istiyorum, çocuğu abisi ablası ve ya kardeşi olan herkese. bugün çocuğunuz ve ya ailenizden biri kaçırılırsa, delinin teki gelirse, bir terörist gelirse ailenizden birini veya çocuğunuzu kaçırırsa ve ben size “çocuğunuzu eve getirebilirim.” dediysem; onu nasıl eve getirdiğimin bir önemi var mı?

    --- spoiler ---
  • ne sanat kaygısı, ne gişe kaygısı güdülerek yapıldığını düşünmediğim, adeta bir bağımsız film örneği.

    izlerken sıkılmadım, gerçek bir hikaye oluşunu da filmin sonunda öğrendim, ben daha çok o mevzulara hafif gönderme yapar gibi düşünüyordum, o tür bir sömürü vb. de yapılmadan, gayet dozunda, fakat vasat bir anlatımla çekilmiş.
  • ilk başta öff bee ne hristiyan propagandası yaptı ya diye düşünürerek izliyorsunuz. sonra konuya vakıf olunca çocukları sudanı insanları düşünürken kendinizi çok anlamsız pasif bok gibi görmenize neden oluyor.

    güzel fakat blood diamond kadar başarılı bir anlatımı yok. ayrıca gerard butler çok taşaklı bir insan evladısın. bir sen bir christian bale bide leonardo
  • günümüz insanına, afrikalıların da insan olduğunu, en azından herhangi bir sostan daha değerli olduğunu anlatmaya çalışan film. filmi izledikten sonra belki bir adım, belki bir ses olsa deniz yıldızı hikayesi gibi.
hesabın var mı? giriş yap