• galatasaraylılık konferansı verebilecek kadar tribünlerde emeği geçmiş, neler görmüş neler neler yaşamış bir adamın yazdıklarının toplandığı internet sitesidir. kendi dediği gibi, "bizde her şey mahalle takımı saflığında, benliğinde, birliğinde, renginde, bağlılığında, sapına kadar delikanlıca."
  • galatasaray sözlük'ten tanıdığım ve bloğunu ilgiyle izlediğim, oturup muhabbet edilmesi, anılarının dinlenilmesi gereken sevdalı büyüğümüz. özellikle bi bok sandıklarımız yazı dizisinde çok çarpıcı tespitleri var.
  • istanbul dışında yaşayan galatasaray taraftarının, gündeme tribün gözüyle de bakabilmesi yönünden son derece faydalı bir galatasaray günlüğü. futbolu sevdirenler ve futboldan nefret ettirenler serileri özellikle takip edilesi, defalarca gözümden yaş getiren, bir o kadar tüylerimi diken diken eden taraftarlık kılavuzu.
  • cassio de souza soares lincoln ile ilgili olaylar hakkında mükemmel bir yazı yazmıştır.

    -------------------------------

    ergün penbe, galatasarayın son yılların en büyük maçına çıktığı saatlerde bowling oynuyormuş, yanında iki sarışın kızla, ankara'da. umurunda mı işin içinde kendi yoksa galatasaray'ın maçı. ha umurunda elbet, galatasaray ne kadar karışırsa, ne kadar kötü sonuç alırsa onlar için o kadar iyi. çünkü onlar, hakan ünsal, ergün penbe, hakan şükür, bülent korkmazlar...., galatasaray tarihinin en büyük macerasını kazanmışlardı. ortak olmak istemezler artık arda'yla, sabri'yle, hakan balta'yla..... bir 3. avrupa kupasına.

    o yüzdendi korkuları, muhtemel bir avrupa kupası daha kaldırma olasılığı uykularını kaçırmıştı. kendi arkadaşlarının gelmesi birinci adımı attırdı onlara. ama orada kalması, hatta uzun süre oralarda kalması ve hatta, galatasaray'ı başka zaferlere taşıması işlerine gelmez. her potansiyel hoca gibi, çekilip bir kır kahvesinde bir arkadaşının tökezlenmesini beklemekle, lak lak la geçer ömürleri.

    galatasaray'ın kurtuluşu için ulema fetva verdi. lincoln belasından kurtulunmalıydı. ilk yarının en büyük futbolcusu, avrupa'nın en çok gole asistanlık yapmış adamı, şaşı yaptığı defans futbolcularının kabusu, daha doğrusu kendi kabusları lincoln'ün kovulması için kutsal ittifak yaptılar. ne yazık ki başardılar, biz bu sütunlarda bülent korkmaz'ı şahlandırma, taraftarı gaza getirme destanları yazarken, nereden bilebilirdik ki, kaptan'ın da aynı damardan beslendiğini. aynı sırada bekleyen diğerleri gibi galatasaray'ın devrilmesini beklediğini. ben nereden bilebilirdim ki, her sıradan futbolcunun hoca olduktan sonra kendi egosu tatmin yolunun takımın bir yıldız futbolcusuna gününü göstermekten geçmesi gerektiği taktiğinin, bülent içinde geçerli olduğunu.

    trabzon maçı öncesi basına kapalı idmanda, lincoln'e koş demiş, lincoln koşmamış, iyi ki tuvalet temizlemeye göndermemiş, o işi de yapmazdı lincoln, niye koşsun be kaptan. barış'ın koştuğu kadar niye koşsun. lincoln sabri kadar koşarsa o pasları atabilirmi. sen oynarken suat kadar koşuyormuydun?

    gözümden gönlümden düştün hocam. artık benim için sen final maçında çıkık omuzla oynayan, ve kupayı kale arkasında ağlayan bizlerin önüne getiren büyük kaptansın. bir ay geçmeden anladık ki bizim anlamakta zorluk çektiğimiz, ne yazık ki elimizden bir şey gelmeyen şebeke çarkının bir dişlisi olduğun için takımın başına getirilmişsin. el birliği yaptığın eski takım arkadaşlarının medyadaki desteğiyle, ve onlara ilave lincoln'den , dolayısıyla galatasaray'dan korkanların yüreğine su serptin. lincoln'ün işini bitirerek galatasaray'ı kurtardın.

    lincoln gider, galatasaray disiplini kurtarılır. bu arada milyon dolar kaçmış önemli değil, futbol, turnuva bu sezon bitmiyor ki. ver demecini, biz balık hafızalı keriziz nasılsa, 1-2 sene içinde avrupa şampiyonu olacakmış. oh be ne rahatladım, kaptanın bu sözünden sonra. artık lincoln'ün yerine mehmet güven, aydın yılmaz, ya da hasan şaş oynayabilir. galatasaray'lı olmak yeter, oynamaları için. kupa, şampiyonluk bunlar dünyevi şeyler, olmasa ne yazar. maksat galatasaray'ın adı lekelenmesin. maradona'nın hocası bülent korkmaz olsaymış, maradona diye bir futbolcu olurmuymuş acaba? galatasaray kupalar almasaydı, hemen hemen aynı tarihlerde kurulmuş, alibeyköy adaletspor'dan ne farkı olurdu? vefa'dan daha çok taraftarı olabilirmiydi?

    küçük adamlar, sahip oldukları şeyin büyümesini istemiyorlar. küçük olsun bizim olsun mantığındalar. lincoln anasından bu şekliyle doğdu sanki. adamın yıllardır oynadığı futbol sayesinde küçük bir muz cumhuriyeti bütçesi kadar para etmesinin anlamı yok. shalke'nin hocası her kimse gelsin florya'da antrenörlük öğrensin.

    evet, başta sayın eski futbolcularımız gözünüz aydın, lincoln bitti. o esrarıengiz pasları çok arayacağım kendi payıma. lincoln'den çok daha iyi futbolcu gelebilir, daha iyi pas atan, serbest vuruş kullanabilen, koşan, hocaya ibat eden çok futbolcu gelir geçer ama lincoln'ün attığı pasları artık bu gözler göremeyecek. sizin de gözünüz aydın lincoln'lü galatasaray'dan korkan takımlar, lincoln'den çalım yememek için baltaları kuşanan futbolcular. nedense lincoln'ü sevmeyip sürekli şahsi küfür eden galatasaray'lı taraftarlar size de geçmiş olsun.

    yalçın küçük anlatmıştı. odtü'de öğrenci lideriyken, mazlum, sessiz, siyasete pek bulaşmak istemeyen anadolu çocuğu satılmış adlı bir asistan varmış. bir gün yalçın küçük öğrencileri örgütleyip yürüyüş düzenlemiş rektörlüğe karşı. slogan ata ata yürümüşler.''satılmış rektöööör, satılmış rektööööör'' o sırada asistan satılmış peyda olmuş liderliğin yanına gelmiş. ''bağırmayın arkadaşlar, ben rektörlük yapamam, yapamam, yapamam''

    asistan satılmış kadar bile olamazlar bunlar. kendilerini trapattoni'yle eş koşarlar. ben yapamam demezler, diyemezler. maymun olup çekip giderler normal düzen olsa. dedik ya normal olsa her şey. ne yazık ki teşbihte hata olmaz ise, vaziyet tamda ''çingeneye beylik vermişler'' vaziyeti. hepinize geçmiş olsun lincoln fevkinde gelip, gelecek tüm futbolculara stadları dar etmek için ağızlarından salyaları eksik olmayanlar.

    büyük casio de sauza suarez lincoln; 1 numara fazla geldin bizim ligimize. burası deseleksiyon ülkesi, burada hiç kimse hak ettiği makamlarda olmaz. burada aslanı fareye kovalatırlar. sen şebekenin has evladı erdoğan arıca'yı top sektirerek rencide ederken ürküttün vak vakları. hagi futbolcu olarak giderken boğazım düğümlenmişti, hoca olarak giderken ciğerim parçalandı, travmayı, sen ali sami yen' in çıkış tünelinden ilk çıktığındaki ''lincoln, lincoln'' sesleriyle biraz olsun atlatmıştım. senin gidişinde de futbola lanet edip inzivaya çekilirim her halde. birde sen giderken arda turan'a da bir şey olursa bu benim futbol intiharım olur, dayanamam.

    şimdiden güle güle lincoln,sayende biraz daha futbolu, futbolcuyu sevmiştim. seni unutmayacağım.

    -------------------------------

    (bkz: http://mahalletakimi.blogspot.com/…n-belasndan.html )
  • galatasaray'da kötü giden şeyleri bu yazısıyla özetlemiştir aslında...

    ------------------------

    bu sütunlarda yıllardır götümü yırttım durdum. futbolcu değilsiniz lan siz. takımı yıllardır itin götüne sokan sizlersiniz. 3 senede 6 hocayı kovduran sizsiniz. 10 senedir fenerbahçe'yle berabere bile kalamadınız. köy takımlarına, dağ takımlarına elendiniz. şampiyonlar ligini kuran takımın futbolcususunuz, acaba bileniniz var mı içinizde? şampiyonlar ligi logosundaki 8 yıldızdan biri sizsiniz. bu taraftara unutturdunuz lan şampiyonlar ligi marşını. 10 metreye pas atamazsınız, orta yapsanız tribüne gider. geriye düşseniz çıkaramazsınız, galip duruma geçseniz tabelaya yatarsınız.

    yere düşseniz sakatlanırsınız, sakatlansanız iyileşemezsiniz. nesiniz lan siz iki maç üst üste iyi oynayamazsınız. cebiniz büyük, paraları koyacak yer bulamıyorsunuz, arabalarınız en pahalısından. hepinizin meneceri var, muhasebecileriniz, para sayıcılarınız var. sorsak hepiniz dünyanın elit futbolcularındansınız. taşak geçersiniz bizle. maçta, tribünde 10 kişi bağırsak koşa koşa gelirsiniz, dışarıda rastlasak bize boka bakar gibi bakarsınız.

    neler gördük lan biz, sizden bin beter kötü futbolcular seyrettik. yine siz arada sırada şansa mansa şampiyon bile oluyorsunuz. bizim koskoca çocukluğumuz geçti lan takımı şampiyon göremeden. evet onlar kötüydü ama sadece kötüydü.. en kötü bellediğimiz öner kılıç, hepinizden daha büyük galatasaraylıydı. hepsi galatasaray tarihini yazdılar, galatasaraylılığın en büyük örneğini verdiler. ben bir çoğunu şahsen tanıyorum, hala can ciğer arkadaşlar. birinin başına bir şey gelse tam kadro oradalar. cenazede, düğünde, bayramda. sefer'in oğlu, bülent dalkılıç'ın ve daha nicelerinin oğlu futbolcu oldu. bir tanenizin çocuğu bizim mahalle takımında oynasın eşşek olayım.

    kimsiniz lan siz. bu ne hokkabazlık, bu ne şaklabanlık. tamam tescilli, lisanslı kötü futbolcusunuz, itirazımız yedek kaldığınıza değil. oynarsanız küfür ediyoruz zaten. takımda elano yok, baros yok, arda yok, servet kadro dışı kalmış ve siz yedektesiniz. utanın lan, takım ilçe takımına yeniliyorken bile size ihtiyaç duyulmuyor. mecburiyetten isminiz yazılıyor işte tahtaya, mecburiyetten para alıyorsunuz. eski düzen olsa, takımlar sahaya 14 kişi çıksalar tribünden bile maç seyretmeyeceksiniz. zaten sikinizde bile değil ya, takım yense umurunuzda değil, yenilse hiç değil. oynarsanız, istatistiğe yazıyor, oynamasanız farketmiyor. ulan sıkımıydı be cüneyt'i yedek bekleteceksin, tanju'yu oynatmayacaksın, fatih' ikinci devre oyuna sokacaksın. 10 gün sokağa çıkmazlardı lan utançlarından. ben yedeklerin ısındığını bile hatırlamıyorum, her halde saklanırlardı.

    notunuz belli, galatasaray'ı bok gibi futbol oynatan elemanlarsınız. o yüzden yedek kalmanız hiç birinizi üzmüyor, neşeniz daim olsun. yedekliğiniz de daim olur inşallah. futbolcu değilmişsiniz ki şu boktan takıma bile giremiyorsunuz, amma ve lakin adam bile değilmişsiniz lan siz. hocanızın babası ölmüş, aranızda babası ölen var mı bilemem? anladık reykart düşmanınız, ondan önceki hocalarda öyleydi, ondan sonra gelecek olan da düşmanınız olacak. düzen böyle olduğu sürece, bir takımda oynayabilecek 35 kişi olduğu müddetçe adam olmadığınızdan dolayı hangi hoca gelirse gelsin düşmanınız olacaktır. neticede 11 iniz oynayacak oynayamayan diğer çoğunluğun hedefi hoca olacaktır. oynayanlara ne demeli, ulan insan biraz sıkar be, biraz koşar, şu günde bir galibiyetle bile gönderemediniz hocayı mezarlığa ya yazıklar olsun size.

    arkadaşınız servet kadro dışı kalmış, o akibeti meçhul, hocanızın babası ölmüş, siz yedeksiniz ve akla hayale gelmeyecek maymunluk icat etmişsiniz ısınma bahanesiyle. nerenizi ısıtıyorsunuz lan şebekler. hnagi antrenman metodunda var böyle ısınma hareketleri.

    ulan reykart, bu adamları oynatırsan sen de adam değilsin. bak sana ufak bir tüyo vereyim usta. 2 senedir yırtınıyorum, burası senin bildiğin ülkelere benzemez. taşları bağlar, köpekleri salarlar, evrimi tamamlayamamış türler vardır bizim buralarda. inanma kulüp doktorlarına, tanıdığın vardır senin. çağır gelsin, at muayene eder gibi muayene ettir hepsini. sağlamlardan 16 kişi ayır, gerisini servet'in yanına gönder kuaföre gitsinler. floryaya sokma, bu 16 kişiyi karantinaya al, her birinin başına azılı 10 taraftar bulmak benden. kıpırdayamasın pezevenkler, antrenmandan maça, maçtan yatağa. başka yerde görülene verdir sopayı. eğlenmek yok, arabaya binmek yok, forma eşofmandan başka bir şey giymek yok. gıda, et, süt, besinden başka bir şey yeme içme yok. maçtan sonra koştur, koşacak dermanı kalmış olan varsa ceza ver. bütün maçlara parçalı formayla çık, hepsinin içine metin oktay yazılı tişört giydir. daha kötü netice alırsan ben sami yen'de kendimi asarım.

    şebekleri mi ne yapacaksın? bırak işte layık oldukları yerdeler zaten. o kadar para verip maçlara geliyoruz, futbol seyredemiyoruz, bari şebek seyrettik der güler geçeriz.

    -------------------------

    http://mahalletakimi.blogspot.com/…-degilsiniz.html
  • ''tribünlerde telef olanlar'' yazısıyla ağlatmıştır. şükür şimdi iyi çarli abinin durumu. hastalığı kontrol altında ve yine tribünlerde.

    http://mahalletakimi.blogspot.com/…anlar-carli.html
  • galatasaray'ın başına gelecekleri yine önceden söylemiş, bir kez daha haklı çıkmıştır.

    kısaca kendisi galatasaray profesörüdür.
  • kendisine buyuk saygi duydugum, galatasaray hakkinda agzindan her cikani da pur dikkat dinledigim bir galatasaray'li abimin blogu. kendisinden ayri dustugum tek husus serkan calik'tir. mt serkan calik'in 3.lig topcusu oldugunu soyler, bana goreyse serkan turkiye ligi'nin en iyi kanat forvetidir.
  • şike olayları ile ilgili olarak yine saygı duyulası şeyler yazmıştır.

    http://www.rerererarara.net/sozluk.php?id=714374
  • arada sırada girin eğlenin diyebileceğim bir blog. git z falan hazırlıyor olabilir. saçmalama sınırları konusunda ufuk çok geniş.
hesabın var mı? giriş yap