• ıngilizcesi fish and cat olan ıranli yonetmen shahram mokrinin drama filmi. ve temin ederim sozluk uzun zaman sonra izledigim en iyi filmlerden.
    bati ve bireysellik tartismalarinin baska yonden vuku buldugu ıranda, bir grup universite ogrencisinin ucurtma yarismasi duzenlemek uzere kamp yapmasi ve etrafinda donen olaylari anlatan film. tabi boyle yazinca amerikan ergen filmi gibi hissedilmesi olasi. oysa filmdeki goruntuler, zaman gecisleri (aks kaymalari), diyaloglar ve kurgusuyla inanilmazdi. zaten film one shot cekilmis, daha cok tiyatro oyunculari oynamis, oznel anlatimlar ustunde vurgu yapilmis ve ustune ustluk gercek bir hikayeden etkilenerek kurgulanmis (90 sonrasi bazi iran restaurantlarinda insan etinin verilmis olmasi).
    ustune mekan olarak filmin gri bir ormanda ve sonbaharda gecmesi, ve hazar golu/denizi ıran bolgesinin yakinlarinda cekilmis olmasi, klasik alisageldigimiz ıran sinemasi/ oriental goruntu ve beklentileri yerine daha batili bir hava katmis, ama bu mekansal durus elbette filmde siritmamis. nitekim film bu nedeniyle batili bir ırana gecis sureci ve sancilari gibi. mekansal gercekligin, surreal zamansal gerceklikle birlestirilmesi filmde acaip bir etki yaratmis, bu nedenle film sadece goruntuleri ve bu gecisler icin bile anlamadan (!) izlenebilir. zaten hayatimda unutamayacagim karelere sahip bir filmdi.

    bir de hakkinda neden entrynden girilmemis dedigim ve bunu cozemedim, cunku 2014 !f istanbul uluslararası bağımsız filmler festivalinde gosterimi yapilmis, yonetmen gelmis vs. ilginc.
    imdb linki: http://www.imdb.com/title/tt3257072/
  • son zamanlarda izlediğim en orjinal ve en zekice kurguya sahip film. döngüsel bir kurgu, tek sekans bir çekim, muhteşem oyunculuklar. iran sinemasının teen slasher'a katkısı da diyebiliriz.
    escher tablolarının filme alınmış hali de diyebiliriz.
  • iran sinemasından çıkmış, müthiş bir sinema tekniğine sahip film. genelde iran sineması, insan psikolojisini çok iyi işleyen ve teknik olarak basit filmlerden oluşur. fakat mahi va gorbeh, bunun tam tersi. tamamı tek sekans çekilen filmin en büyük özelliği, zaman kavramını tamamen büküyor oluşu.

    böyle mükemmel bir çalışmanın sözlükte hiç rağbet görmemiş olması da düşündürücü. neredesiniz ey sinema aşıkları? burada bir mükemmeliyet sizleri bekliyor.
  • iran da giyimiyle, sesiyle, diliyle hatta facebukuyla ve topyekûn sanatla batıya sırnaşanlardan ama keşke samimiyeti bukkadar ilerletmeselermiş dedirten bazı gerilim musikili holivud benzeri anlık yerinden hoplatma atraksiyonları da yok değil filmimizde. kurguda sırıtan bunu da görmeyiver ricaları da sabır zorladı ki bütün bu ulvi nedenler birleşince, abartmanın toynaksızlık olacağı kanaatinde olduğum bir eser diye tanımlamanın beni haksızlık etmekten kaynaklı bir vicdan muhasebesine götürmeyeceğini hissederek rahatladım. ayrıca filmin her atılan yalanı inandırıcı kılacak yeterince kıllı göğüs barındırdığını belirterek üstten bakışıklığımızı atıp kişisel gösterimizi de yapalım ki eksik gedik kalmasın.
  • çok seveceğimi tahmin ederek izledim ama son yıllarda izlediğim en sıkıcı filmlerden birisiydi.
    tek kamera ile çekim yapmaları amatör video kaydından farksız olmuş, kamera açıları çok kötü sanki cep telefonu ile çekilmiş gibi. burada filmin tek kamera ile çekilmesini eleştirmiyorum ama çekim teknikleri gerçekten çok kötü.

    filmin başından sonuna kadar aynı sahneleri izleyip duruyorsunuz bir süre sonra sıkıcı olmaya başlıyor ama film bitene kadar devam ediyor bu.

    bir hareket geldi gelecek olaylar gelişecek diye sıkılmama rağmen izledim ama film nasıl başladıysa öyle bitiyor.

    baştan sona her karakterin hikayeleri anlatılıyor. yeni bir karakter girdiğinde "aha yine hikaye başlayacak" diye gerilmeye başladım ve başladı her seferinde.

    sürekli iğrenç bir gerilim müziği var fonda ama herhangi bir olay yok sadece sürekli geriyor sizi. o kadar gerildim ki projeksiyona tekme atmak istedim gerçekten.

    film sadece diyaloglardan oluşuyor rahmetli stv nin aile hayatı dizileri gibi.

    sıkıcı gerçekten çok sıkıcı.
  • başından sonuna, olayların oluş sırası ile ilgili karmaşa yaşatan, gerek tek çekim olmasının ve kamera takiplerinin verdiği gizemli havanın etkisi, gerek gölün ve havanın karanlığı, gerekse karanlık iki ana karakterin her dakika daha da artan sorun yaratma beklentisi .. bunca sıkıntıdan sonra ancak böyle sıkıntılı bir final olabilirdi. sıkıntının kötü bir şey olmadığını bir kez daha anlamamı sağlamış mükemmel bir film!
  • iran sinemasını uzun zamandır takip etmekteyim. alışılagelmiş iran sinemasının dışında bir film izlemek istiyorsanız türkçeye balık ve kedi olarak çevrilmiş 2013 yapımı (bkz: shahram mokri) filmi tam size göre. film şöyle bir yazıyla başlamakta:

    “gerçek bir olaya dayanmaktadır.1998 yılında iran'ın kuzeyinde bir lokanta sağlık kurallarını ihlal etmekten kapatıldı. o günlerde halk bu habere hiç şaşırmadı. bir süre sonra, lokantanın aşçıları gıda olarak tüketilmeye müsait olmayan et servis etmekten suçlanarak hapse gönderildi. hikaye birçok gazeteye manşet oldu. insan eti servis ettiklerine dair dedikodular yayıldı. birkaç öğrencinin kaybolmasının ardından polisin lokantanın sahiplerinden şüphelendiği söylenmekteydi. en büyük ithamları kıymaya insan eti karıştırdıklarıydı. dava yavaşça unutuldu diğer cinayet ve katliam haberleri arasında solup gitti.”

    bu yazıyı okuduktan sonra zaten insan gerilmeye başlıyor ve bence filmdeki gerilimin yüzde ellisi bu yazıyı okuyup filmi izlememizle başlıyor. film devam ederken de aklımızı sürekli bu yazıda olduğu için gerilim artarak devam ediyor.

    film 134 dakika tek plandan oluşuyor. görüntü yönetmeni (bkz: asghar farhadi)’nin “bir ayrılık ve geçmiş” filminden tanıdığımız (bkz: mahmoud kalari). kendisi gerçekten çok iyi iş çıkarmış. filmdeki bu tek plan gerilime de hizmet etmekte. sürekli bir karakterin arkasına takılan kamera bizi karakterden karaktere sürüklemekte.

    filmde belirli bir zaman kavramı yok. zaman doğrusal bir şekilde ilerlemiyor. takip esnasında takip edilen karakter başka karakterle karşılaşır ve kamera onu takip etmeye başlar. geçmiş zamanda olduğumuzu bir önce takip edilen karakterin oradan geçiyor olması veya daha önce konuşulan diyaloğun tekrarlanmasıyla farkına varırız. film boyunca karakterinde söylediği gibi sanki biz bu anı daha önce de yaşamıştık hissini bize geçirir yönetmen. yani zaman tamamen iç içe geçmiştir. zamanın kullanımıyla (bkz: los cronocrimenes) filmiyle benzerlik taşımakta.

    neredeyse her sahnede uzaktan veya yakından görünen ikizler var. bu ikizlerin birinin sağ eli yok diğerinin sol eli yok bu karakterlerde her göründüğü sahnede ayrı bir gerilim unsuru yaratmakta.

    gerilimi arttırmak için klasik korku filmi müzikleri değil de daha özgün müzik ve sesler kullanılmış. örneğin iki bıçağın birbirine sürterken çıkardığı ses sıkça kullanılmış.

    --- spoiler ---

    son olarak filmin final sahnesinde öldürmeyi göstermeyip onun yerine anlatması bence çok iyi olmuş. o anlattıktan sonra kameranın dönerek göle bakması ve filme ismini de vermiş olan “balık ve kedi” parçasını bir müzik grubunun seslendirmesiyle biter. filmde hiç öldürme ve şiddet göstermeden gerilim yaratması onu öteki korku filmlerinde ayırmakta.

    --- spoiler ---
  • --- spoiler ---

    ladan'ın kulaklığı et tezgahının üzerindeydi. buradan da anlaşılacağı üzere acayip kadın da rahmetli olmuş.
    --- spoiler ---
  • son dönem iran filmlerinin en ilginçlerindendir mahi va gorbeh. filmin finalinde çalan müzik parçası da aynı adlıdır ve finalde, filmin adının neden mahi va gorbeh olduğunu bu parçayı söyleyen grup, ki pallett band'mış adı, ortaya çıkmadan hemen önceki sahnede anlarız.

    önemli karakterlerin iç sesleri de ayrı bir boyut katıyor filme. daha fazla ilgi görmesi gereken bir filmken bu denli az ilgi çekmesi, filmin yeterince duyulmamış olması, yeterli tanıtımın yapılamamasından olabilir.

    fısh & cat / mahı va gorbeh (trailer)

    mahi va gorbeh, directed by shahram mokri - venice film festival 70°

    pallett - fish & cat - live pasinger fabrik 2014-11-16

    filmin altyazısından çıkarıp buraya aktardığım, finaldeki parçanın, "mahi va gorbeh" yani, sözlerini içerir:
    --- spoiler ---
    dinle, bunlar aslında bir hiç.
    bundan bir kaçış yolu yok.
    dinle, bu da geçer.
    rüzgâr hatırayı alıp götürür.
    dans eder. kader toplanıp
    giderken bu kara şehirden...
    ...son yapraklar düşer
    ağaçlardan.
    cam fanus kırıldı.
    biz her nasılsa afalladık.
    son balık da öldü.
    son dal da kurudu.
    rüzgâr bizi taşıyacak.
    hatıramızı taşıyacak.
    su bizi çözecek.
    şehir bizi kucaklayacak.
    dinle, gece bir şey söylüyor
    olabilir.
    karanlığın bir sırrı olabilir.
    bir bahçe olabilir buranın dışında.
    bir şehir olabilir şarkılarla.
    son kedi oturup
    zıplar suyun içine sonunda.
    son balık titreyerek
    uyanacak rüyasından.
    cam fanus kırıldı.
    biz her nasılsa afalladık.
    --- spoiler ---
  • hayatımda daha sikko bir film izlemedim kimse gelip burada metafor kasmasın. filmin anlattıgı hiçbir şey yok, bomboş bir 2 saat geçirmek istiyorsanız bu filmi izleyebilirsiniz
hesabın var mı? giriş yap