• yazın adli tatil olduğundan da değil buz gibidir.
  • bir mahkeme salonu düşünün ama bizim ülkemizde olduğu gibi koskocaman binada cafcaflı adalet sarayı yazan fakat içinde adalet haricinde her şeyin hüküm sürdüğü mahkeme salonu olmasın. minnacık bir mahkeme salonunda, bir hakimin, bir tercüman ve ne iş yaptığını anlayamadığım bir görevlinin karşısında bulunan ben ve avukatım.

    sanki senelerce bu anı bekleyen ben değilmişim de başka biriymiş gibiydi. avukatım ve tercüman arasında geçen yarı almanca yarı türkçe muhabbeti dikkatle dinlerken, kendi aralarında konuştukları olayları bizzat yaşadığımı bilmemelerine tebessüm ediyordum. bir bilinmezden veya distopyadan bahsedermiş gibi akıl yürütmelerine cevap vermiyordum. gerçi onlarda bana sormuyorlardı. onlar kendi aralarında "bu kadarı da abartıdır, insanlar buna destek olmaz, bu çok aptalca" dedikleri olayları ben hafızamda birer anı olarak barındırma mecburiyetindeydim. konuştuklarının içeriğini anlamama rağmen hiçbir şey demedim. sadece hakimin mahkeme salonuna gelmesini ve bir an önce söyleyeceklerimi kayıt altına almasını ve evraklarımın resmiyete dökülmesini istiyordum.

    hakimin gelmesiyle beraber ayağa kalktık. tercüman, yeminini daha önceden ettiği için tekrar yemin etmesine gerek görülmedi. davacı taraf benim. açtığım dava bir devlete karşı. bu yolculuğa çıkarken büyük bir mücadeleye giriştiğimin farkındaydım. fakat doğruyu söylemek gerekirse bu kadar yorulacağımı hesap edememiştim. tarihe not düşülür mü bilmiyorum ama belki ilerde çocuklarım olursa veya da torunlarım, dedeleriyle gurur duyarlar. belki filmim çıkar, belki kitaplara konu olurum belki de sadece yok olurum. hangisini tercih edeceksin derseniz yok olmayı derim. kimse bilmesin ne yaptığımı, ne türlü badireler atlattığımı, nasıl yorulduğumu, bambaşka bir ülkede minnacık mahkeme salonunda babamın oğlu olduğumu ispatlamaya çalıştığımı, hakkımı fizanda dahi yedirmeyeceğimi. gerçi ben fizana ulaşana kadar adaletinde kemiklerini sıyırıyorlardı.
    koskocaman adalet sarayları vardı ama minnacık bir mahkeme salonundaki gibi yargılama yoktu. türkiye'de koskocaman binalar vardi ama içinde korkusuz vw adaletin temsilcisi hakim yoktu. fakat almanya'da hakimler var.
hesabın var mı? giriş yap