mahsur
-
efendim arapçadan gelen bir sıfattır kendileri
kuşatılmış, çevirilmiş anlamındadır.*
(bkz: mahsur etmek) -
efendim, arapça orjinalindeki h'sine göre değişir aslında anlamı. hisar ile kökteş mahsur kuşatılmış, hasar ve hüsrân ile kökteş mahsur da hasar görmüş anlamına gelir.
-
necip fazıl kısakürek $iiri:
mercan mercan, uçuk dudağında kan,
inci inci , soluk $akağında ter.
ne ba$ yedi, ne kan içti bu meydan !
bu meydan a$ıktan canını ister.
tatlıydı akrebin sana kıskacı,
acıya acıda buldun ilaci;
diyordun , geldikçe üstüste acı:
bir azap isterim bundan da beter.
sana ta$ attılar, sen gülümsedin,
dervi$in bir çiçek attı , inledin,
bağrımı delmeye ta$ yetmez dein,
halden anlayanın bir gülü yeter !.. -
(bkz: mahzur)
-
içimizde hala mahzur sözcüğüyle aynı anlamda kullanan hayvanlar var!
mahsur, hisar sözcüğünden; mahzur hazer sözcüğünden türemiş iki farklı anlama sahip sözcüklerdir hayvan arkadaşım. -
ne mahsuru var değil,
ne mahzuru var.
mahsur, etrafını çevirmek, kuşatmak ve sair manasındadır. hisar kelimesinden hatırlayabilirsiniz.
mahzur ise menedilmiş, sakıncalı, günah ve sair manalarına tekabül edip, mesela muzır neşriyattaki muzır'ın manası üzerinden hatırlayabilirsiniz.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap