• sanatı ve sanatın fetishistik algılanışını "deconstruct" etmek için yola çıkmış, bunu da bi dereceye kadar becermiş, fakat insan zihnininin fetishizm [(bkz: freud) hatta biraz (bkz: baudrillard) hatta ve hatta (bkz: lyotard)] midir nedir artık ne haltsa, etkisi altında kendisi de fetish bir obje olmak zorunda kalan eserler vermiştir. mesela "urinal" bu durumu en fazlasıyla yaşayanlardan dır.
    orijinali kaybolmasına karşın, bir kopyası yapılıp müzelerde saklananan bir objedir kendisi.
  • 20.yy. sanat akımlarının külliyen ebesini dürtmüş; ayrıca iki tane de deneysel film attırmış (anaemic cinema ve abstract) mutena art-çıl adam..
  • boka tapan ak gönül.
  • tum "art-terorist"liginin yaninda, satranc tutkusuyla da bilinir duchamp. hatta bir donem fransiz olimpiyat komitesi'nde bile yeralmis. ayrica mezartasi yazisi da unutulmayanlar arasindadir: "ama olenler baskalaridir hep..."
  • tasarladigi pisuarla ortaligi karistirdi..
    (bkz: pisuar)
  • hayatının en büyük eseri olan büyük cam taşınırken kırıldığında tepkisi "işte şimdi gerçekten sanat eseri oldu" tadında bir şey olmuş..
  • hazır nesneleriyle sanatın her yerde olduğunu gösterdi. o da warhol gibi süpermarketlerin bir modern sanat müzesi olduğunu düşünüyordu. günlük hayatın alışıldık eşyalarını alışmadığımız mekanlara yerleştirerek sanatta yaratıcı düşüncenin en şaşırtıcı örneklerini verdi.
  • gayet varlıklı bir aileye sahip olmasından ötürü ekonomik kaygı duymaksızın sanatını (veya anti sanatını) icra edebilmiş,ki belki bu kadar özgür olmasının bir nedeni de budur,ve eserlerini gayet cüz'i meblağlarla eşe dosta dağıtmış insan.
  • süpermarketlerin aslında yaşayan bir müze olduğunu herkesten önce anlayan sanat erbabı.
hesabın var mı? giriş yap