• ursula k. le guin hanımefendinin, gifts isimli romanının, metis yayınları tarafından nisan 2006 itibariyle ilk basımı yapılmış türkçe çevirisinin üst başlığı. çeviren, çiğdem erkal ipek

    "eğer savaşmazsan ele geçirilirsin, soyun sona erer. marifetler bu işe yarar, verdiği güçler sayesinde.. insan arazisini koruyabilir, soyunu temiz tutabilir. eğer kendini koruyamazsan, marifetini kaybedersin. başka soylar bize baskın çıkar, sıradan insanlar..

    ovalıların hiç de tekin bulmadıkları dağlarda yaşayabilmek için herkesin bir marifetinin olması gerek. elbette her marifetin bir bedeli var. bedel ödendikçe bu böyle sürer gider. marifetler babadan oğula, anadan kıza geçer. ta ki birileri çıkıp bu töreyi kabullenmemeyi göze alana kadar.

    hükmedemeyeceğinden korktuğu marifetini kullanmamak için gözlerini mühürleten orrec ile marifetini "kötüye" kullanmayı reddeden özgür ruhlu gry.. babalarının oğlu, annelerinin kızı değil de kendi başlarına olmayı isteyen çocukların hikâyesini anlatıyor le guin bu kez. "*
  • (bkz: gifts)
  • ursula k. le guin'in batı sahili yıllıkları serisinin ilk romanıdır. devamında ise 'sesler' daha sonra 'güçler' adlı romanları yer almaktadır.
  • masal okur gibi, hikaye dinler gibi bir kitaptır. öyle çok büyük iddiaları yok bana göre bir hikayesi var ve anlatmak istemiş anlatmış gibi. dağlılar var ve ovalılar var; ovalılar kalluklar yani insanlar, bir güçleri olmayan, şehir kuran yaşayıp giden insanlar. dağlılar var, dağ başında yaşarlar genelde fakirlerdir, okuma yazma bilmezler hayvancılık yaparlar, at yetiştirirler ve marifetleri vardır kimi çağırır kimi çözer... bu marifetler niçin vardır? neden kalluklarda yoktur? genelde dağlı insanların yaşadıklarının anlatıldığı uzun bir öyküdür küçük küçük de dokundurmaları var sonlara doğru, bir şeyleri sorgular. güzel kitaptır.
  • le guin'in isimlendirmelerine hayranım. karakter ve yerler sıradışı denilebilecek isimlere sahipler, ki bu da bahsedilen marifetler ile birlikte gerçeklik algısını etkileyen bir unsur. çocukluktan gençliğe geçişin, toplumdaki tabuların yıkılışının, her nerede olursa olsun insanın güç güvenilir bir varlık olduğunun öyküsü. bittikten sonra şöyle bir çevreyi seyredip çocuk-ebeveyn ilişkilerini gözlemledim, sahi bir şey hem bu kadar kolay olup nasıl bu kadar zor da olabiliyor, diye geçirdim aklımdan. sonra iyi bir insan olmanın gerektiğinden fazla emek isteyen, çaba isteyen bir şey olması gerekir ki bu çabalar karşılık bulabilsinler diye düşündüm. dil biraz zorlayıcı gelse de karakter ve toplum ilişkileri le guin'in anlatışıyla çok iyi işlenmiş.
hesabın var mı? giriş yap