• michael owen la karistirilmaması gereken bu sahis, dagilmis boybandlerden take thatin 2. vokalidir.esas adam gary barlowdu.take that sonrasi green man adinda bir album cıkarmıs ve o basarisiz albumu ile bili gary yi sollamıs ama fakat robbie williams in yukselisine engel olamamıs, silinip gitmiş muhtemelen evlenip coluga cocuga karismiştir.
    fan siteleri update edilmeyeli,kendi haline terkedileli de epey bi vakit olmustur.take that teki hangi elemandı bu ya diyenler icin, o grubun tek bi ise yarar parcasi babe i hatırlatirim.
  • clementine, child, my love süper şarkılardı aslında o solo albümde. take that in ve robbie williams ın çok üstündeydi.
    pop diyip aşağılamamalı.
  • bi aralar nirvana adında bi iguana beslemiş take that üyesi, hatta hayvanın adının koyulması üzerine şöyle de bi hikaye vardı; mark iguanayı petshoptan alıp eve getirir ama hayvan kımıldamamaktadır, mark bunun ölü olduğunu sanıp üzülür, sonra radyoda nirvana çalarken iguana dansetmeye(mark'ın kelimesi, benim diil) başlar, olaylar gelişir.
  • şimdilerde yeni bir parçasıyla mtv ekranlarında arz-ı endam eden eski take that üyesi. parçanın adını hatırlamıyorum ama geçen yıllarla birlikte büyümüş, olgunlaşmış ve taş gibi biri olmuş bu şahıs.
  • (bkz: gravity)
  • david seaman ile dave seaman ile arasındaki fark kadar michael owen'la arasında fark olan şahıs.. müzik ve futbol sektörlerinde isimleri birbirine çok benzeyen insanlardan biri daha..
  • bugün itibarıyla yeni şarkısının video klibinin son 1 dksına kadar tanımadığım ve son anda "oaaa..! mark dii mi ya bu..?!" şeklinde bir tepki verdikten sonra klip altında ismini gördüğüm, hafiften brit pop'a yönelmeye başlamış -en azından imaj olarak :p - eski take that üyesi..
    "what am i going to do..?" gibi sözleri vardı şarkısının ismini hatırlayamadım..
  • boyuna göre asıl ismi oldukça uzundur kendisinin. (bkz: mark anthony patrick owen)
  • efendim kendisi shine adlı parçayla arz-ı endam etmiştir. ve yine yeniden. gelişim sürecinin en önemli parçalarından olan "bir boyband bul; içinden seç; aşık ol" periyodunda hayallerimi süsleyen mark anthony patrick owen sevimliliğinden bir şey kaybetmemiş. ve lakin o zamanlar ben kendisini dünyanın en yakışıklı erkeği sanarken, odamın duvarlarını süsleyen take that posterlerinin tek nedeni olduğunu etrafıma isterik şekilde çığırırken nasıl bir halusinasyon içinde olduğumu farkedememişim. efendim ben değil miydim "hayır o posterler inmeyecek; ben onlar orada asılıyken de notlarımı yükseltebilirim. ingiltereye bir gün gidip kendisini sarıp sarmalıycam hepiniz göreceksiniz" diye zavallı anneciğime ve babacığıma kafa tutan. ben değil miydim everything changes albümünün son şarkısı olan babe'i anneme dinleteyim diye kadıncağızı bir soğuk kış günü arabada esir alan, 2 saat süren top list uk adlı mtv incisini zorla anneanneme izlettiren ve dial mtv adlı programı her akşamüstü evden arayıp babamın " bu götten bacaklı sıçan için mi ödüyorum ben bu telefon paralarını" diye bağırtan.
    evet hepsi bendim. insanlar hata yapabilir. aşk gözü ve kulağı kör edebilir. howard'la jason'a haksızlık olmuş olabilir. ama bizi biz yapan hatalarımızdır aynı zamanda öyle değil mi? hepsi gelişimimizin bir parçası. böyle olmasa hala yakışlı solist olmayan konsere gitmem kızı olup çıkardım mazallah. evet her şey de bir hayır var.
hesabın var mı? giriş yap