• bu kitap bize yaşamın bir balıkçıdan gelecek olan yiyeceği beklemekten ibaret olmadığını söylemek istemiştir.
  • denize her bakışımda buluyorum jonathan'ı, ben nereye gitsem o da geliyor benimle.

    ankara'ya bile geldi, hep aynı şeyi söylüyor:

    "şimdi tercih senin. ya burada kalıp öncesine göre biraz daha yüksek olan bu bilinç düzeyini öğreneceksin ya da geri dönüp sürüyle çalışmaya devam edeceksin.

    bir kuşu özgür olduğuna ikna edebilmek niye dünyanın en zor işi? üstelik çok kısa süren bir çalışmayla bunu kendilerinin de anlaması bu kadar mümkünken. bu iş bunca güç olmak zorunda mı?"

    (bkz: #489062)
  • sürüden ayrılanı kurt kapmaz fikrinden hareketle, topluma uyumsuz olmanın erdem olduğunu söyler. bazen toplumun genel gidişi karşı çıkılası ve bizi sınırlayıcı bir hal alsa da toplumun kural yapısı geneli korumak için yıllar içinde oluşmuştur. ahlak en önemlisidir. bilimsel gelişim konusunda martı haklı, ahlaki karşı duruş konusunda tartışma götürür haldedir.

    yaşar kurt'un bu romandan çıkan martı adında bir şarkısı mevcuttur. güzel.
  • ilk okuduğum kitabın baş kahramanı. hatırladıkça biraz hüzün çöker.
  • hasta anası ve 7 kardeşine bakmakla yükümlü, ailenin eli eppek tutan tek martısı jonathan'ın umutsuz bedelli askerlik bekleyişi ve içinde bulunduğu buhrana şahitlik ediyoruz. tek solukta, sarsılarak okudum.
  • birey olabilmiş bir martıdır. bütün kitap bunu anlatır.
  • uzun zamandan sonra ortaya çıkan dördüncü bölümüyle birlikte epsilon yayınevi tarafından tekrar yayınlanan kitap. sözlükte ilgi görmemiş olması pek şaşırtıcı.
  • yola çıkanlarımızın çoğu çok yavaştı. nereden geldiğimizi hemen unutup nereye gittiğimizi merak bile etmeden, günü birlik yaşayarak çoğu kez birbirinin aynısı olan şeyi yaptık; bir dünyadan gelip diğerine gittik. yemekten, birbirimizle mücadele etmekten, sürüye gücümüzü kanıtlamaya çalışmaktan daha başka yaşama nedenleri olduğunu öğrenmek için kaç yaşamdan geçmek zorunda kaldık...

    dördüncü bölüm ilavesiyle genişletilmiş yeni baskısı henüz okumayanlara önerilir.
  • muhtemelen bir saatten kısa bir süre içerisinde okuyup bitirebileceğiniz bir kitap. özellikle dördüncü bölümü atlanmamalı. yazar hurafelerin, ritüellerin topluma nasıl yerleştiğini, zihnimizi kullanmakta ne kadar cimri olduğumuzu ve kendimizi nasıl sınırlandırdığımızı martı jonathan livingston'ın hikayesi aracılığıyla bize aktarıyor.
hesabın var mı? giriş yap