• the atheist experience programı sayesinde tanıştığım mantık kalesi insan. ayrıca iron chariots isimli; "tanrının varlığı yönündeki argümanlar", "tanrının olmadığı yönündeki argümanlar", "ateizme ve 'counter-apologetic'lere karşı argümanlar" gibi pek çok argümanların listelerinin ve bu argümanlardaki hatalı, zayıf noktaların bulunduğı sitenin de kurucusu.

    halka açık tartışma oturumlarından birisinde sye bruggencunt (aslen bruggencate) diye bir lavukla karşılaşmıştı bir keresinde. hala açıp izlerim arada bir, sinirlerime sahip olmayı bu adam sayesinde öğrendim.

    kendisine bir motto olarak "to believe as many true things and as few false things as possible," cümlesini kurmuştur. meali; "mümkün olduğu kadar çok sayıda doğru şeye ve mümkün olduğu kadar az sayıda doğru olmayan şeye inanmak."
  • gerçek bir mantık insanıdır.
  • çok saygı duyduğum bir insan
  • büyük felsefe üstadı, mantık abidesi ve sabır taşı. yıllardır canlı yayında dini inançlarını savunmak için telefonla arayanlara anında cevabı verip, hattan uğurlayan sevimli insan.

    hayatının ilk 25 yılını southern baptist kilisesinde kuvvetli bir papaz adayı olarak geçirdikten sonra gerçekleri sorgulamaya başlamış ve ateist olmuştur. sonradan the atheist experienceadlı televizyon programına konuk sunucu olarak başlamış ve burada insanlara verdiği cevaplar ve yönelttiği sorularla meşhur olmuştur.

    yıllar boyunca dini inançlarını savunan her türlü insanla tartışmaya girdikten sonra, yeni ve farklı bir argümana artık rastlayamamaktan dem vurmaktadır.

    farklı şehirlerde diğer meşhur insanlarla birlikte tartışma platformlarında turlara çıkmaktan arta kalan zamanlarında, haftalık the atheist experience adlı televizyon programındaki sunuculuk görevine pazar günleri devam etmektedir.
  • "görmek isteyene birçok kanıt mevcut ama daha kendisinin bile ikna edebilecek şeyi bilmeyen çünkü inanmak istemeyen bazı güruhlar tabi ki bunu reddedecek." gibi talihsiz ve karşı tarafın ne düşündüğünü hiçbir şekilde anlayamamaktan kaynaklı yorumlarla eleştirilen şahıs.

    "görmek isteyen" kişi zaten yanlış bir kişi. ben gökyüzünde uzaylılara ait gemiler "görmek istiyor"sam baktığımda gerçek olmayan bir şeyi, yani uzaylılara ait gemileri görürüm ki zaten dünya bunu gördüğünü düşünen kaçıklarla dolu. burada isteğine ket vurup gerçeklikle hayali ayırmak gerekiyor, ayıramazsan da yukarıdaki gibi anlamsız cümleler kuruyorsun.

    üstüne üstlük çevirinin çevirisinin çevirisi olup, erkeklerden oluşan bir konsey tarafından pazardan elma seçer gibi seçilmiş kitapların gerçekliğine inanmak bence ufo'lara inanmaktan çok çok daha uçuk bir durum. birazcık içe bakış yapmak bu kadar zor olmamalı yahu.
  • daha uzun süredir inanmıyor olsam da üniversitenin ilk yıllarından itibaren tanrıya ve evrene bakış açımı daha rasyonel bir zemine oturtmama yardımcı olan idolüm. entellektüel camia içerisinde de kahramanım diyebileceğim üç beş kişiden biri.
    onun sayesinde hem teist hem ateist o kadar çok argümanı keşfettim ki...
    hala 2000'lerden kalan eski videolarını açıp tekrar tekrar izlerim.

    edit: bu arada iki-üç yukarıdaki hakkında eleştiri amaçlı girilmiş entry'i yeni okudum. tam bir yerlerimle gülecekken hakkıyla cevap verilen diğer entryleri gördüğüm için sevindim. kısaca teistlerin artık ellerinde argüman kalmadığı için 'yahu siz de ne desek hayır diyorsunuz yaa' şeklindeki çıkışla teizme dair sunulan kanıtları hiçbir zaman yeterli bulmamakla itham edilmiş. son zamanlarda çok görüyorum bunu tartışmalarda. 'ateistlerin olayı da bu zaten, ne desek reddediyorsunuz'. savundukları şeyler de isa'nın dirilişi, ayın ikiye bölünmesi falan. haklısın kardeşim, ama sen de benim dün akşam camdan atlayıp uçtuğumu kabul etmiyorsun?
hesabın var mı? giriş yap