• sınırsız enerjinin kaynağını bulan 2003'lü fizikçi şeklinde tanıtılan max loughan isimli kişinin aslında aleyna tilki'nin amerika şubesi olduğu gerçeği.

    şurada da bahsedildiği gibi, bir sikim bulmamıştır.

    kablosuz olarak gönderilen sinyalleri elektrik enerjisine çevirme teknolojisi, bu velet ve hatta birçok sözlük yazarı doğmadan var olan bir teknolojiydi.
    "oral-b rechargeable toothbrushes by the braun company have used inductive charging since the early 1990s."

    yani bu "dis kost mi fortiğn baks" cihaz, prize takılı cihazların yaydığı dalgaları kullanmakta.

    gösterilen şeyin gereksiz bir cihaz olduğunu anlattıktan sonra, gelelim yazımızın ikinci kısmına:

    öncelikle;
    bu çocuğa tesla benzetmesi her kim yaparsa onun allah bin türlü belasını versin. ilber ortaylı'nın dediği gibi "cahillik kötü bir şey değildir. cahil eğitilebilir. asıl kötü olan şey yarı cahilliktir."

    arkadaş sen nikola tesla'nın adından başka neyini duydun? bilim dünyasınca neden bu kadar önemseniyor bir fikrin var mı? "edison bundan ampulü çalmış"tan başka hayatında ne olup bittiğini, nerede eğitim aldığını, hangi şartlar altında yaşadığını biliyor musun? tesla kulesi hakkında en ufak bir fikrin var mı?

    bence yok. eğer olsaydı, sinan akçıl 21.yüzyılın mozart'ıdır benzeri bir açıklamayla geleceğin tesla'sı demezdin. en iyisi biraz tesla'yı araştır, daha sonra beraber tartışalım.

    sonralıkla;
    sen bundan 26 yıl öncesinde yapılan bir şeyi "yeni icat" diye yutturmaya çalış, sonra tut evin duvarlarına kendi fotoğraflarını as, telsa tişörtü giy, "dünyayı değiştiricem" diye demeç ver. senin ben cibilliyetini sikeyim çocuğum.

    işte tam olarak bu yüzden bu çocuk aleyna tilki'den farksızdır. kendine övgüler düzmece, "çok önemliyim" mesajları vermece, nihat doğan tarzı aforizmalar, "zaten biliyodum yeaa, küçüklüğümden beri uğraşıyorum" tarzı cümleler, bilmem neler.

    bir kere bilimi popülerlik için değil de bilim için kullanıyor olsa zaten gazeteciler gelince "vaktim yok" minvalinde şeyler söyleyip kovalardı. nobel ödülü mü aldın, gödel ödülü'ne aday mı gösterildin? ne bu demeçler falan?

    işte, amerika'da artık yeni bir akım var. nasıl ki türkiye'de "hiçbir şey yapmadan para kazanma, televizyona çıkıp hızlıca yükselmek" birçok kişinin hayallerini süslüyor, amerika'da da "zeki insan olma, nerd olma, bilimle uğraşma" artık insanlara daha çekici, daha etkileyici geliyor.

    şimdi bana gelip de sakın da "e çocuk işte, heves kırma, ıbır gıbır" deme. o zaman ben de sana "aleyna tilki de çocuk işte" derim. olay çocuk olmasında değil. olay yaptığın üç kuruşluk işi, sırf anlamıyor diye insanlara bin liraya satmaya çalışmak. kendini övmek, yüceltmek.

    değerli sözlük yazarları,
    - lütfen öğrendikten sonra yorum yapın. "bence harika olmuş" bilimsel bir cümle değildir, bilimsel bir ürünü eleştirmekte kullanılamaz. araba değil bu amk.

    - düşünün ki bir uzmanlık alanınız var, mesela yönetmenlik. 15 yaşında bir çocuk çıkıyor ve çook uzun süre önceden beri bilinen bir çekim tekniğini "ben buldum" diye gösteriyor. demeçler veriyor, söyleşilere katılıyor falan. ben de diyorum ki "aa geleceğin tarantino'su." olmaz öyle.

    - her şey konusunda "heves kırmayalım" diye yaklaşırsak dünya koskocaman bir çocuk parkına dönüşür. bilim heves edilecek bir şey değildir. bilim, ömrünüzün yarısını adayıp başarısız olmaktır. lütfen pomçik düşüncelerinizi bilimden uzak tutunuz.

    eğer gerçek bir 21. yüzyıl dahisi görmek, tanımak istiyorsanız tanıtayım:

    kendisi 12 yaşına kadar hiçbir şekilde okula gitmemiş, evde eğitilmiş biri.
    14 yaşında lisans mezunu oluyor.
    akabinde doktoraya başlayıp 20 yaşında da doktorasını bitiriyor.
    doktorasını bitirmesiyle mit'de hoca olarak çalışmaya başlaması bir oluyor.

    karşınızda erik demaine.

    bakın bakalım çocukken böyle şeyler yapmış mı.
hesabın var mı? giriş yap