• urfa'da balıklı göl etraflarında takılan önemli şahsiyet. (yaş tahminen 14-15, ama anca 10 gösteriyor)

    orada bulunduğumuz süre içerisinde (3 gün) bizi sahiplenmesi, sinsi sinsi dinleyip nerden gelip nereye gittiğimizi öğrenmesi oldukça ilginçti. hem de direkt olarak para istemeden. sanırım bizi yönlendirdiği poşucu*, bakırcı, isotçu ve benzerlerinden para kazanıyor.
    böyle yabancılarla hep ilgileniyor musun diye sorduğumda, "ohoo abi bende şu an 100 yabancı var" cevabı almam adamın kendine güvenini, biz o 100'e dahil miyiz dediğimde aldığım "yok abi siz 101'inci siniz" cevabı müşteriye verdiği değeri vurgulamıyor da ne yapıyor.

    meşhur kerim, aslında bir zamanlar sadece kerim'miş. ama aynı isimdeki matematik öğretmeni sen kerim'sin ben kerim gel sen meşhur kerim ol diyince... tamam tamam bu olmadı, sizi şurdan alalım: bir gün arka sıradakiler dizisinde yem satan çocuğu oynayınca kendi kendisine meşhur lakabını takmış. dediğine göre oraya gidenlerden bir çoğu meşhur'u tanıyıp onunla fotoğraf çektirmek istiyorlarmış. hatta bize msn adresini verdi, "abi herkese vermeyin, sonra çok ekliyorlar" diye tembih bile etti. öyle meşhur adam yani.

    meşhur ile yaşadığımız maceralar oldukça fazla. ne yalan söyliyim benim edebi becerilerim(!) altında ezilip gitmelerindense şimdilik buraya hepsini yazma gafletinde bulunmayıp burada duruyorum. sadece adını söylemiş olayım, balıklı göle yolu düşenler bi göz ucuyla arasınlar meşhur'u.

    son olarak istisnasız her fotoğraf çekiminden önce söylediği sözle kapatıyorum bu güzide entarimi: "çekiyoruuum, gülün gülün düşman gibi bakmayın"
    (şimdi komik olmadı ama sürekli söyleyince kem küm)
  • vakti zamanında arka sıradakiler adlı bir dizide oynadığı için bu ismi aldığını iddia eder *

    evvel zaman içinde, kalbur saman içinde balıklı göl'de insan ilişkileri, esnaflık ve hazır cevaplılık yönleri çok gelişmiş olan bir meşhur kerim varmış. masal ya, doğru mu yanlış mı bilinmez bu cengaverin on tane de sevgilisi varmış. sevgililer gününde akademik bilişim için orada olan izmirli dostlarına sürme satmaya kararlıymış. izmirlilerin ağızlarından girmiş burunlarından çıkmış, türlü türlü promosyonlarla gözlerini boyamaya çalışmış. bir süre sonra aralarından biri, "ee meşhur sen de sevgililerine bu sürmelerden hediye etsene sevgililer günü için, hem de ekonomik olur" demiş. bunun üzerine meşhur, "bunlar adi, onlara bunları vermem" demiş. demiş demesine de, der demez aslında yanlış bir şey dediğinin de farkına varmış. gülme sesleri ile birlikte bizimkisi ortadan kaybolmuş.

    balıklı göl'e gidip de meşhur'la tanışmadıysanız, balıklı göl'ü gezdim demeyiniz, bir de onun kendine has anlatımıyla urfa'yı dinleyiniz. (hadi gene iyisin meşhur, öyle bir esnafsın ki ekşide bile reklamını yapıyoruz) *
hesabın var mı? giriş yap