• azerbaycanlılar'ın tarihi lideri. alıntı yaptığım kaynakta kaynakta tarihteki ilk türk cumhuriyeti'nin kurucusu olduğu yazsa da batı trakya türk cumhuriyeti'nin kuruluş tarihi daha eskidir.

    "tarihteki ilk türk cumhuriyeti olan azerbaycan cumhuriyeti'nin kurucusu ve ilk cumhurbaşkanı mehmet emin resulzâde 1884'te bakü'de dünyaya geldi. çalışma hayatına 19 yaşında iken gazete yazarlığı ile başladı. tiflis'te yayınlanan şark-i rus, azerbaycan'da hüseyinzâde ali bey turan'ın hayat ve füyuzat ile ahmet ağaoğlu'nun irşat ve terakki gazetelerinde yazdı. bakü'de haftalık tekâmül, sonra yoldaş dergilerini yayınladı.

    1905'te siyâsete atıldı. çarlık yönetimine karşı gizli bir dernek kurdu. takibata uğrayınca türkiye'ye kaçtı. 1913'te çarlık yönetimi af çıkarınca bakü'ye döndü.

    1917'de bağımsız azerbaycan fikrini savunan müsâvât partisi'nin başkanı oldu. türkistan'daki diğer türk cumhuriyetleri'nin de rusya'dan ayrılması ve türk devletleri federasyonu kurulması fikrini savunuyordu.

    28 mayıs 1917'de azerbaycan cumhuriyeti kuruldu ve ilk cumhurbaşkanı oldu. cumhuriyet iki yıl yaşadı. kızıl ordu azerbaycan'ı işgal edince resulzâde önce almanya'yla gitti. ikinci dünya savaşı sonunda almanya teslim olunca türkiye'ye geldi, ankara'ya yerleşti.

    6 mart 1955'te vefat etti. "
    kaynak için (bkz: http://www.kimkimdir.gen.tr/…=mehmet emin resulzade)
  • 'bir kez yükselen bayrak bir daha inmez' sözünün sahibi yüksek şahsiyet.
  • batı trakya türk cumhuriyeti devletten ziyade ömrü 2 aydan (1 eylül-25 ekim 1913) daha kısa sürmüş bir hükumet olduğundan tarihteki ilk türk (ve müslüman) cumhuriyet'in kurucusu olduğu doğru kabul edilecek, azerbaycan'da 1000 manatların üzerinde resmi olan, yakın azerbaycan tarihinde haydar aliyev ile birlikte (ve ondan daha az zorlamayla) en 'favori' siyasi olan, dönemine göre oldukça demokrat insan.
  • tarihte ki ilk türk cumhuriyeti olan azerbaycan cumhuriyeti'nin kurucusu, atatürk için şöyle söylemiş;

    "ne ingiliz himayesi, ne amerika mandası altında değil, o kurtuluşu yalnız hakimiyeti milliyeye müstenid, bilakayduşart müstakil bir türk devleti tesis etmekte görmüştü. onun dileği : ‘ya ölüm, ya istiklal‘ idi. anadolu’ya o bu dilekle geçti, efsanevi istiklal harbini başaran baş kahraman, çanakkale zaferi üzerine, sakarya ve dumlupınar gibi zafer taçlarıyla bezendi. tarihin üç büyük imparatorluğunu dizleri altına alarak istedikleri gibi parçalayan galipler, bir avuç anadolu mücahitleri karşısında ricate mecbur kaldılar! “başındaki kumandanı kaçmadıkça, türk neferi hiç bir zaman kaçmaz” diyen büyük kumandanın sözü doğru çıktı. ölüm beratı sevr yırtıldı, istiklal vesikası “lozan” yazıldı. atatürk, bir milletin halasını yalnız kendisindeki kuvvetten beklemiştir. bu fikir, onun gençliğe hitabında bilhassa belirtilmiştir. muazzam eserinin müdafaasını emanet ettiği türk gençliğine “ muhtaç olduğun kudret damarlarındaki asil kanda mevcuttur” diyen atatürk’ün türk köylüsü ile neferi hakkındaki samimi fikirleri, malumdur. ona göre, “memleketin yegane efendisi köylüdür!” , ne mutlu türküm diyene! bu en çok tekrarladığı bir şiardır"
  • azerbaycan demokratik cumhuriyyetinin kurucusu bir şahsiyyet. (1918-1920)
  • dolmabahçe sarayında mehmet emin resulzade hakkında atatürk'ün kaleme aldığı o değerli sözler:

    --- spoiler ---

    ben dünyaya senden 3 sene erken göz açmışım ancak ilk türk cumhuriyet bayrağını ilk kez sen yükselttin zirveye, ve bayrak inmesin diye senin elinden alıp ben türkiye üzerinden dalgalandırmışım. inmez demişsin bu bayrak inmiyecek!
    --- spoiler ---
  • bir zamanlar stalinin hayatını kutarmış olduğu söylenilyor.
    1920'de tutuklandığı zaman stalin hiçkimseye haber vermeden bakuye gelerek, hapishaneden mehmet emin resulzadeni azad etmiş. bununla stalin 1905'de onu ölümden kurtaran eski devrimci arkadaşı resulzadenin karşısında öz tarihi vicdani borcunu ödemiş oldu.
  • azerbaycan demokratik cumhuriyeti'nin kurucusu ve ilk cumhurbaşkanı ve müsavat partisi'nin ilk lideri.

    babası hacı molla alekber resulzade, annesi ise zinyet zal'dır. ilk eğitimini ailesinin yanında alan mehmet emin resulzade, daha sonra teknik okula kayıt yaptırmıştır. 1902'de "müslüman gençlik" derneğini kurmuştur. 1903'te ilk makalesi "şark-i rus" gazetesinde yayınlanmıştır. sonradan "hayat", "irşad", "terakki" ve başka gazetelerde makaleler yazmış, "tekamül" (bakü), "iran-i nov" (tahran), "açık söz" (bakü 1915-1917), istanbul'da yayınlanan "yeni kafkasya" (1923-1928), "azeri türk" (1928-1929), "odlu yurd" (1929-1931) ve 1933-1939'da berlin'de yayınlanan "kurtuluş" dergilerinin ve "istiklal" gazetelerinin kurucusu olmuştur. 1952'de ise onun öncülüğünde "azerbaycan" dergisi çıkarılmıştır.

    iran'da katıldığı devrim sonrası isyancıların hürriyet ordusu tahran'a girmiş ve iran'da meşrutiyet ilan edilmişti. mehmet emin resulzade, tahran'da günlük çıkardığı batılı tarzdaki ilk gazete olan "yeni iran" (iran-ı nev) gazetesinin müdürü ve başyazarı olmasına rağmen, bu girişiminden vazgeçerek türkiye'ye gelmiştir.

    rus-japon savaşı'nda çarlık hükumetinin yenilmesi rusya'daki diğer milletler arasında özgürlük hareketleri yaratmış olmasına rağmen, hükumet toparlanıp 1907 sonlarında bu tip siyasi faaliyetlere katılan kişileri takip altına almıştır. bu kişilerden biri olan mehmet emin resulzade, 1908-1911 yılları arasında iran'da çalışıp, settar han harekatı ile yakından ilgilenmiştir.

    1911-1913 yılları arasında istanbul'da türk ocakları için çalışmıştır. 1913 yılında bakü'ye döndü. yine basın alanında faaliyetlerine devam etmesinin yanı sıra müsavat partisi ile de siyaset yapmaya başlamıştır. 1918'deki bolşevik devrimi sonrasında meydana gelen otorite boşluğunda, 28 mayıs 1918'de azerbaycan'ın bağımsızlığını ilan etmiş, sonrasında azerbaycan milli meclisinin başkanı olmuştur.

    saha sonra yeniden toparlanarak güç kazanan kızıl ordu 27 nisan 1920'de azerbaycan'a girerek, ülkeyi 1991'e kadar sürecek olan sscb hakimiyetine sokmuştur. işgal olayı sonrası tutuklanarak hapse atılan mehmet emin resulzade'nin cezası, 1922 yılında josef stalin'in isteğiyle idam cezasından sürgün cezasına çevrilmiştir. sürgün hayatını; türkiye'nin, polonya'nın ve almanya'nın bazı şehirlerinde geçiren resulzade, azerbaycan'ın bağımsızlığına yönelik faaliyetlerine devam etmiştir.

    bir süre nazilerle irtibat kuran resulzade, 1947'de türkiye'ye gelerek, 1949 yılında azerbaycan kültür derneğini kurmuştur. 6 mart 1955 yılında vefat etmiştir.

    (bkz: azerbaycan)
  • bolşevik baskısına rağmen türklük bilincinden geri adım atmamış lider.

    "... rusya denen bu büyük evde her millet kendi odasına sahip olmalı. hristiyan milleti bulunmadığı gibi müslüman halkı diye de bir şey yoktur. bu müslüman topluluğa türkiye türkleri, farslar ve araplar da dahildir.

    biz büyük türk milletinin çocuklarıyız. ama idil boyu tatarları, türkistanlılar, kazak-kırgız ve azerbaycan türkleri kendi milli özelliklerine ve edebiyatlarına sahipler. bunları ortadan kaldırmaya gerek yok.

    ayrı ayrı ırmaklar varsın kendi yataklarında aksın. onların bir araya gelecekleri yer, büyük türk denizidir."

    (nisan 1917'de bakü'de toplanan kafkasya müslümanları kongresi'nde yaptığı konuşmadan)
hesabın var mı? giriş yap