mehmet güleryüz

• sosyete ressamı olarak da bilinir, köstebek'te oynamışlığı vardır zira tiyatrocudur aynı zamanda..
• (bkz: mehmet güleryüz kadınları)
• ellilerde soyut dışavurumcu akımın içinde örnekleri olan; modernist sanatın yarattığı, kahraman-erkek sanatçı mitosundan vazgeçmeyen, son derece narsist, bileği kuvvetli, hayal gücü zayıf; sıkıcı ve kendini tekrar eden bir türk ressamı.
• daha yapılmamış bir resmi için, hayır amaçlı bir gecede 25 milyar verilmiş. ya amca biraz tembel, ya hayırsever bayağ bir hayırsever
• lakabı kötü mehmet. sıkı türk ressamları sayacaksak onu, komet'i ve de yüksel arslan'ı saymalıyız.
• konuşmaya başladığı zaman iç cebinden cohiba marka purosunu metal kutusundan çıkarır, kuzu dişlerinin arasına alır ve perdeyi açar. genç ressamlara aspirin mahiyetinde ayak üstü dersler verir. tiyatroculuktan kazandıklarıyla ile vücut dilini o kadar iyi kullanır ki sosyetik hatunların neden onun karizmasından etkilendiklerini ayılıp bayıldıklarını anında anlarsınız. türk resminin üstatlarından biridir. expressive ve çizgisel desene dönük bir dili vardır. vakti zamanında akademide hocalık yapmış lakin sözünü sakınmayan tutumundan dolayı hocası ve yandaşları ile çatışarak ayrılmıştır. oğlu kerimcan da hala karşı sanat ın yöneticisidir.
• (bkz: erhan güleryüz)
• askerlik maceralari son derece eglenceli bir adamdir. gencliginde epey hizli oldugu anlasilir. zira simdi de hizlidir kendileri. sicaktan bunalip da kenara cikardigi kazaginin mudo marka oldugunu gormek bana onun da bu dunyaya ait oldugunu enteresan bir bicimde bir tokat gibi hatirlatmisti sanki mehmet guleryuz mudodan alisveris yapmazmis, oyle de bir soyle de bir ressammis gibi.. halbuki insandir nihayetinde, yeri gelir osurur, yeri gelir gulerken hirk diye ses cikarir.
• (bkz: ahmet güleryüz)
• bedri baykam'ın ekürisi. tüyapta, elinde purosu arkasında kadınları ile dolaşan karizmatik kişi. (bkz: mehmet güleryüz kadınları)